WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İlk Derece mahkemesince davanın kısmen Kabulü İle, davalının icra takip dosyasına yapmış olduğu itirazın 41.385,00 TL ana para üzerinden devamına, icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmesi üzerine davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Davacı vekili istinaf dilekçesinde kararın hukuka aykırı olduğunu ,davada kötü niyet tazminatına da karar verilmesi gerekirken verilmediğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir. Dava, ecrimisil alacağına dayalı itirazın iptali davasıdır....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen itirazın iptali davası sonunda, yerel mahkemece itirazın iptali yönünden davanın kısmen kabulüne, inkar tazminatı isteğinin reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...’ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, ecrimisil alacağının takibinden kaynaklanan itirazın iptali ve icra inkar tazminatının tahsili isteğine ilişkin olup mahkemece, itirazın iptali yönünden davanın kısmen kabulüne, inkar tazminatı isteğinin reddine karar verilmiştir....

    Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/202 E. 2017/145 K. sayılı ilamı ile belirlenen ancak ıslah edilmeyen bakiye alacağın icra yoluyla tahsilini talep ettiğini, bir davada talep edilmeyen alacak kısmı için zamanaşımı işlemeye devam edeceğinden davacı tarafın talebi açısından zamanaşımı süresinin dolduğunu, icra takibine konu ilamda davacının talebi doğrultusunda yasal faize hükmedildiğini, bu nedenle davacının kademeli faiz talebinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, Anayasa madde 49'un eldeki davada uygulanamayacağını ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 8. maddesi uyarınca kamulaştırma yolu ile satın alınan taşınmazla ilgili olarak, uzlaşılan bedelin ödenmemesi nedeniyle yapılan faize ilişkin icra takibine yönelik itirazın iptali ve inkar tazminatı istemine ilişkindir....

    Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, ecrimisil kaynaklı itirazın iptali talebine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. Bilindiği üzere, gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötü niyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarih ve 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır....

      Ancak, hükme esas alınan bilirkişi raporunda; her ay için öngörülen ecrimisil bedeline faiz işletilmek suretiyle hesaplama yapılmıştır. Oysa, Yargıtay'ın yerleşmiş uygulamalarına göre, ecrimisil davalarında; faize, dönem sonu (tahakkuk tarihi) itibariyle hükmedilmesi gerekmektedir. Dönem olarak da yıllık süre baz alınmaktadır. Mahkemece, bu hususta, yanılgılı değerlendirme ve eksik inceleme ile hüküm verilmiş olması doğru görülmemiştir. Bundan ayrı, takibin konusu ecrimisil bedeline ilişkin olup; haksız fiil benzeri bu dava nedeniyle icra inkar tazminatına hükmedilemeyeceği gözetilmeden, yazılı şekilde (kira alacağından bahisle) 66.157.92 TL üzerinden %40 icra inkar tazminatına hükmedilmiş olması da doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....

        AHM’nde açtığı 2011/218 E. sayılı ecrimisil davasının kabulle sonuçlanıp kararın kesinleştiğini, dava yolu ile hüküm altına alınan ecrimisil bedelinin icra takibi ile tahsil edildiğini, devam eden aylara ilişkin ecrimisil bedellerinin tahsili amacı ile İstanbul 3. İcra Müdürlüğünün 2013/2895 sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı borçlunun itirazı nedeni ile takibin durduğunu ileri sürerek; itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın % 20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir....

          Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/398 E. sayılı dosyası üzerinden elatmanın önlenmesi ve ecrimisil bedelinin tespiti istemli açtığı dava sırasında 07.03.2013 tarihli bilirkişi raporuna göre 01.07.2009-09.08.2011 tarihleri arasındaki dönem için 35.682,00 TL ecrimisil hesaplanması nedeniyle 01.07.2009-20.03.2013 tarihleri arasındaki dönem için dönemsel faizi ile birlikte 75.383,12 TL ecrimisil alacağın tahsili amacıyla 25.03.2013 tarihinde ................... İcra Dairesinin 2013/3658 sayılı takip dosyası üzerinden başlatılan icra takibine davalının haksız itiraz ettiğini ileri sürerek icra takibine vaki itirazın iptali ile takibin devamı ve icra inkar tazminatı isteğinde bulunmuştur.Davalı, davacının, taşınmazı, oğlu ile evlenmesi nedeniyle tahsis ettiğini, Bakırköy 12....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava dilekçesinde fazlası saklı kalmak kaydıyla 20.000 TL alacak yönünden itirazın iptali ve icra inkar tazminatının faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü cihetine gidilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davacı vekili dilekçesi ile; davacının 5/8 oranında hissedar olduğu taşınmazın davalı tarafından işgal edilmesi nedeniyle davalı hakkında 01.02.1999 ve 01.02.2007 dönemi ecrimisil bedelinin tahsili amacıyla icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine icra takibinin durduğunu fazlası saklı kalmak kaydıyla 20.000 TL alacak yönünden itirazın iptali ile icra inkar tazminatı talep etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde, davanın reddini dilemiştir....

              Kabule göre de; İcra İflas Kanununun 67. maddesi hükmüne göre; itirazın iptaline karar verilmesi halinde alacaklı taraf yararına icra inkâr tazminatına hükmedilebilmesi için, alacaklı tarafın haklılığının tespit edilmiş olması yeterli olmayıp, alacağın da likit ve muayyen; başka bir deyişle taraflarca önceden belirlenmiş veya basit bir işlemle hesaplanabilecek nitelikte olması, miktarının belirlenebilmesi için yargılamanın gerekmemesi zorunludur. Bilindiği üzere ecrimisil, hukuken haklı ve geçerli bir nedene dayanmaksızın taşınmazı kullanan kişinin taşınmaz malikine ödemesi gerekli olan, en azı kira, en çoğu mahrum kalınan gelir kaybı olan haksız işgal tazminatıdır. Haksız fiil alacağı niteliğindeki ecrimisilin varlığı ve miktarı alınacak bilirkişi raporu ve yapılan yargılama neticesinde saptanabilecek olmasına ve dolayısıyla alacak likit olmadığına göre mahkemece icra inkar tazminatı isteğinin kabulüne karar verilmiş olması da isabetsizdir....

                İcra Müdürlüğünün 2013/181 Esas sayılı dosyasında talep gibi asıl alacak 11.353,00 TL’nin takip tarihinden yasal faiz yürütülecek şekilde itirazın iptali ile takibin devamına, icra inkar tazminat talebinin ise reddine karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, ecrimisil talebiyle başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatına hükmedilmesi isteğine ilişkindir. Gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarih, 22/4 sayılı ........ Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır....

                  UYAP Entegrasyonu