WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Borçlu belirli bir alacak için yapılan icra takibinde borcun bir kısmına itiraz etmek istediğinde, itiraz ettiği kısmı açıkça göstermek zorundadır. Borçlu buna uymaz ve borcun tamamına itiraz ederse, itirazın iptali davası sonucunda borçlu olduğu miktar bakımından icra inkar tazminatı ödemekle yükümlüdür (Yargıtay 9.HD. 4.4.2008 gün 2007/ 14360 E, 2008/ 7511 K.). Alacağın likit olması şartıyla, itirazın iptali davası sonunda borçlunun itirazının kısmen kabulü halinde dahi. kabul edilen kısım bakımından icra inkar tazminatına hükmedilmelidir. İcra inkar tazminatı, asıl alacak bakımından söz konusu olur. İşlemiş faiz isteği yönünden icra inkar tazminatına hükmedilmesi mümkün değildir. İcra takibinde işlemiş faiz için de takip tarihinden itibaren faiz talep edilmiş olması durumunda, itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesi, faize faiz yürütülmesi anlamına gelir ki, Borçlar Kanunun 104/son ve 3095 sayılı yasanın 3. maddesi uyarınca faize faiz yürütülmesi mümkün olmaz....

    Borçlu belirli bir alacak için yapılan icra takibinde borcun bir kısmına itiraz etmek istediğinde, itiraz ettiği kısmı açıkça göstermek zorundadır. Borçlu buna uymaz ve borcun tamamına itiraz ederse, itirazın iptali davası sonucunda borçlu olduğu miktar bakımından icra inkar tazminatı ödemekle yükümlüdür (Yargıtay 9.HD. 4.4.2008 gün 2007/ 14360 E, 2008/ 7511 K.). Alacağın likit olması şartıyla, itirazın iptali davası sonunda borçlunun itirazının kısmen kabulü halinde dahi. kabul edilen kısım bakımından icra inkar tazminatına hükmedilmelidir. İcra inkar tazminatı, asıl alacak bakımından söz konusu olur. İşlemiş faiz isteği yönünden icra inkar tazminatına hükmedilmesi mümkün değildir. İcra takibinde işlemiş faiz için de takip tarihinden itibaren faiz talep edilmiş olması durumunda, itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesi, faize faiz yürütülmesi anlamına gelir ki, Borçlar Kanunun 104/son ve 3095 sayılı yasanın 3. maddesi uyarınca faize faiz yürütülmesi mümkün olmaz....

      Borçlu belirli bir alacak için yapılan icra takibinde borcun bir kısmına itiraz etmek istediğinde, itiraz ettiği kısmı açıkça göstermek zorundadır. Borçlu buna uymaz ve borcun tamamına itiraz ederse, itirazın iptali davası sonucunda borçlu olduğu miktar bakımından icra inkar tazminatı ödemekle yükümlüdür (Yargıtay 9.HD. 4.4.2008 gün 2007/ 14360 E, 2008/ 7511 K.). Alacağın likit olması şartıyla, itirazın iptali davası sonunda borçlunun itirazının kısmen kabulü halinde dahi. kabul edilen kısım bakımından icra inkar tazminatına hükmedilmelidir. İcra inkar tazminatı, asıl alacak bakımından söz konusu olur. İşlemiş faiz isteği yönünden icra inkar tazminatına hükmedilmesi mümkün değildir. İcra takibinde işlemiş faiz için de takip tarihinden itibaren faiz talep edilmiş olması durumunda, itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesi, faize faiz yürütülmesi anlamına gelir ki, Borçlar Kanunun 104/son ve 3095 sayılı yasanın 3. maddesi uyarınca faize faiz yürütülmesi mümkün olmaz....

        Gerekçe: 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Taraflar arasında icra inkar tazminatının şartlarının oluşup oluşmadığı uyuşmazlık konusudur. İtirazın iptali davasında borçlunun haksızlığına karar verilmesi halinde ve alacaklının talep etmiş olması şartıyla, borç miktarının Kanunda gösterilen orandan az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilir. İcra inkar tazminatına karar verilebilmesi için alacağın belirli ya da belirlenebilir olması gerekir. Ancak, hak tartışmalı ise icra inkar tazminatına hükmedilemez. Alacağın likit olması şartıyla itirazın iptali davası sonunda borçlunun itirazının kısmen kabulü halinde dahi, kabul edilen kısım bakımından icra inkar tazminatına hükmedilmelidir. İcra inkar tazminatı, asıl alacak bakımından söz konusu olur. İşlemiş faiz isteği yönünden icra inkar tazminatına hükmedilmesi mümkün değildir....

          İcra inkar tazminatına karar verilebilmesi için alacağın belirli ya da belirlenebilir olması gerekir. Ancak, hak tartışmalı ise icra inkar tazminatına hükmedilemez. Alacağın likit olması şartıyla itirazın iptali davası sonunda borçlunun itirazının kısmen kabulü halinde dahi, kabul edilen kısım bakımından icra inkar tazminatına hükmedilmelidir. İcra inkar tazminatı, asıl alacak bakımından söz konusu olur. İşlemiş faiz isteği yönünden icra inkar tazminatına hükmedilmesi mümkün değildir. Somut olayda, mahkemece, iptal davasına konu kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin likit alacak niteliği bulunmadığı, yargılama sonucu alacak ve hak kazanma olgusu belirlendiği gerekçesiyle, davacının icra ve inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir. Davacı, iş sözleşmesinin haklı olmayan sebeple feshedildiğini, bordroya bağlandığı halde kıdem ve ihbar tazminatlarının ödenmediğini iddia etmiş, davalı işveren usulüne uygun tebligate rağmen herhangibir cevap vermemiştir....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı İdare vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili müvekkili şirkete kasko sigortalı aracın yolda bulunan ve davalı kurumun bakım, onarım çalışması yapmaması nedeniyle varolan kasisler nedeniyle yaptığı kaza sonucu meydana gelen 1.046.000.000TL hasar bedelinin sigortalıya ödendiğini, davalı kurum aleyhine ... 3. İcra Müdürlüğü'nün 2003/3657 sayılı dosyasında davalı tarafın kusuruna isabet eden 653.750.000TL asıl alacak ve 621.062.500TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 1.274.812.500TL üzerinden icra takibine geçildiğini, davalı kurumun itirazı ile takibin durdurulduğunu belirterek itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir....

              Dava trafik kazası nedeniyle uğranılan zararın tahsili amacıyla yapılan icra takibinde icra vekalet ücretine yönelik olarak yapılan itirazın iptali isteğine ilişkindir. İcra vekalet ücreti takip hukukuna ilişkin bir alacak türüdür. İcra takibinden önce bir başka deyişle icra takibi yapılmadan istenemez. Bu durumda likit bir alacağın icra takibi öncesi varlığından sözedilemez. Bu nedenle, icra vekalet ücretine itiraz halinde borcun aslı için söz konusu olabilecek icra inkar tazminatına hükmedilmesi doğru görülmemiştir. Kabule göre de; itirazın iptali davası icra vekalet ücretine yönelik olarak açılmıştır. Mahkeme hükümde asıl alacak üzerinden icra inkar tazminatı ödenmesine hükmetmiştir. Asıl alacak olan 50.000,00 TL’ye itiraz edilmediği halde burada asıl alacaktan kastedilenin 50.000,00 TL mi, yoksa itiraz sonucu takibi duran ücreti vekalete konu miktar mı olduğu anlaşılamamaktadır. Hükmün gerekçesinde de bu konu açıklanmamıştır....

                Eldeki davada alacak likit olduğundan icra inkar tazminatı talebinin kabulü ile, Asıl alacak olan 546,00 TL %20 'si üzerinden hesaplanacak icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

                  Mahkemece, 11.261.70 TL.na yönelik itirazın iptaline, icra inkar tazminatı isteminin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-İİK’nın 67. maddesinin 2.fıkrası hükmünce, icra - inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması gerekir. Burada borçlunun kötüniyetli itiraz etmiş bulunması yasal koşullardan değildir. İnkar tazminatı, aleyhinde yapılan icra kovuşturmasına itiraz edip duran ve işin itirazla çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Bunlardan ayrı, alacağın likit ve belli olması gerekir....

                    "İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir. Mahkeme, ilâmında belirtildiği şekilde davanın asıl alacak yönünden kabulüne, %20 icra inkar tazminatı talebinin reddine karar vermiştir. Hükmün, davacı Kurum ve davalı vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Davacı Kurum, 5510 sayılı Yasanın 96. madde kapsamında yersiz ödenen aylıklar için başlattığı icra takibine, davalının itirazı ile takibin durması üzerine, itirazın iptali ve %20 icra inkar tazminatı ödenmesi istemi ile dava açmıştır....

                      UYAP Entegrasyonu