Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için girişilen icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalılar vekilleri, icra dosyasına 29.11.2006 tarihli beyanları ile itirazdan vazgeçtiklerini bildirmişlerdir. Mahkemece, itirazdan vazgeçmekle talep kesinleştiğinden, açılan davanın konusuz kalması nedeniyle hüküm kurulmasına yer olmadığına, davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı banka vekilince verilmeyen inkar tazminatı yönünden temyiz edilmiştir....

    Borçlu belirli bir alacak için yapılan icra takibinde borcun bir kısmına itiraz etmek istediğinde, itiraz ettiği kısmı açıkça göstermek zorundadır. Borçlu buna uymaz ve borcun tamamına itiraz ederse, itirazın iptali davası sonucunda borçlu olduğu miktar bakımından icra inkar tazminatı ödemekle yükümlüdür (Yargıtay 9.HD. 4.4.2008 gün 2007/ 14360 E, 2008/ 7511 K.). Alacağın likit olması şartıyla, itirazın iptali davası sonunda borçlunun itirazının kısmen kabulü halinde dahi. kabul edilen kısım bakımından icra inkar tazminatına hükmedilmelidir. İcra inkar tazminatı, asıl alacak bakımından söz konusu olur. İşlemiş faiz isteği yönünden icra inkar tazminatına hükmedilmesi mümkün değildir. İcra takibinde işlemiş faiz için de takip tarihinden itibaren faiz talep edilmiş olması durumunda, itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesi, faize faiz yürütülmesi anlamına gelir ki, Borçlar Kanunun 104/son ve 3095 sayılı yasanın 3. maddesi uyarınca faize faiz yürütülmesi mümkün olmaz....

      Borçlu belirli bir alacak için yapılan icra takibinde borcun bir kısmına itiraz etmek istediğinde, itiraz ettiği kısmı açıkça göstermek zorundadır. Borçlu buna uymaz ve borcun tamamına itiraz ederse, itirazın iptali davası sonucunda borçlu olduğu miktar bakımından icra inkar tazminatı ödemekle yükümlüdür (Yargıtay 9.HD. 4.4.2008 gün 2007/ 14360 E, 2008/ 7511 K.). Alacağın likit olması şartıyla, itirazın iptali davası sonunda borçlunun itirazının kısmen kabulü halinde dahi. kabul edilen kısım bakımından icra inkar tazminatına hükmedilmelidir. İcra inkar tazminatı, asıl alacak bakımından söz konusu olur. İşlemiş faiz isteği yönünden icra inkar tazminatına hükmedilmesi mümkün değildir. İcra takibinde işlemiş faiz için de takip tarihinden itibaren faiz talep edilmiş olması durumunda, itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesi, faize faiz yürütülmesi anlamına gelir ki, Borçlar Kanunun 104/son ve 3095 sayılı yasanın 3. maddesi uyarınca faize faiz yürütülmesi mümkün olmaz....

        Borçlu belirli bir alacak için yapılan icra takibinde borcun bir kısmına itiraz etmek istediğinde, itiraz ettiği kısmı açıkça göstermek zorundadır. Borçlu buna uymaz ve borcun tamamına itiraz ederse, itirazın iptali davası sonucunda borçlu olduğu miktar bakımından icra inkar tazminatı ödemekle yükümlüdür (Yargıtay 9.HD. 4.4.2008 gün 2007/ 14360 E, 2008/ 7511 K.). Alacağın likit olması şartıyla, itirazın iptali davası sonunda borçlunun itirazının kısmen kabulü halinde dahi. kabul edilen kısım bakımından icra inkar tazminatına hükmedilmelidir. İcra inkar tazminatı, asıl alacak bakımından söz konusu olur. İşlemiş faiz isteği yönünden icra inkar tazminatına hükmedilmesi mümkün değildir. İcra takibinde işlemiş faiz için de takip tarihinden itibaren faiz talep edilmiş olması durumunda, itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesi, faize faiz yürütülmesi anlamına gelir ki, Borçlar Kanunun 104/son ve 3095 sayılı yasanın 3. maddesi uyarınca faize faiz yürütülmesi mümkün olmaz....

          Mahkemece, davanın kabulüne, davalının Ankara 15.İcra Müdürlüğü 2014/2189 Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin kaldığı yerden devamına, şartları oluşmadığından icra inkar tazminat talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. İİK’nın 67. maddesinin ikinci fıkrası hükmünce; icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması gerekir. Burada borçlunun kötü niyetli itiraz etmiş bulunması yasal koşullardan değildir. İnkar tazminatı, aleyhinde yapılan icra kovuşturmasına itiraz edip duran ve işin itirazla çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı öngörülmüş bir yaptırımdır. Bunlardan ayrı, alacağın likit ve belli olması gerekir. Daha geniş bir açıklama ile borçlu tarafından alacağın gerçek miktarı belli, sabit ve belirlenmek için bütün unsurlarının bilinmesi mümkün nitelikle olması yeterlidir....

            Dava trafik kazası nedeniyle uğranılan zararın tahsili amacıyla yapılan icra takibinde icra vekalet ücretine yönelik olarak yapılan itirazın iptali isteğine ilişkindir. İcra vekalet ücreti takip hukukuna ilişkin bir alacak türüdür. İcra takibinden önce bir başka deyişle icra takibi yapılmadan istenemez. Bu durumda likit bir alacağın icra takibi öncesi varlığından sözedilemez. Bu nedenle, icra vekalet ücretine itiraz halinde borcun aslı için söz konusu olabilecek icra inkar tazminatına hükmedilmesi doğru görülmemiştir. Kabule göre de; itirazın iptali davası icra vekalet ücretine yönelik olarak açılmıştır. Mahkeme hükümde asıl alacak üzerinden icra inkar tazminatı ödenmesine hükmetmiştir. Asıl alacak olan 50.000,00 TL’ye itiraz edilmediği halde burada asıl alacaktan kastedilenin 50.000,00 TL mi, yoksa itiraz sonucu takibi duran ücreti vekalete konu miktar mı olduğu anlaşılamamaktadır. Hükmün gerekçesinde de bu konu açıklanmamıştır....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : İTİRAZIN İPTALİ,TAZMİNAT Taraflar arasında birleştirilerek görülen itirazın iptali, tazminat davası sonunda, yerel mahkemece asıl ve birleşen davaların reddine ilişkin olarak verilen karar taraf vekillerince yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ... 'nın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Asıl dava; itirazın iptali, birleşen dava ise masrafların tazmini isteğine ilişkindir. Davacı, kayden maliki olduğu 13 nolu bağımsız bölümün davalı tarafından haksız biçimde kullanılması nedeniyle ecrimisil alacağı için başlatılan icra takibine itiraz edilmesi üzerine takibin durduğunu ileri sürerek itirazın iptaline, takbin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir....

                ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/42 Esas KARAR NO : 2021/576 DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) DAVA TARİHİ : 13/01/2021 KARAR TARİHİ : 25/06/2021 K. YAZIM TARİHİ : 06/07/2021 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; taraflar arasında ticari satıma ilişkin akdi ilişki bulunduğu- nu, davalının cari hesapta yer alan fatura bedellerinin ödenmemesi nedeniyle davalı aleyhine Bakırköy .... İcra Müdürlüğü'nün ... Esas sayılı dosyası üzerinden takibe girişildiğini, davalının takibe ve borca itirazı üzerine takibin durduğunu beyanla itirazın iptali ile takibin devamını, davalı tarafın % 20 oranından az olmamak üzere icra/inkar tazminatı ile mahkumiyetini , yargılama gideri ile vekalet ücretinin davalıya yüklenmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, dava dilekçesinin usulen tebliğine rağmen davaye cevap vermemiştir....

                  Gerekçe: 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Taraflar arasında icra inkar tazminatının şartlarının oluşup oluşmadığı uyuşmazlık konusudur. İtirazın iptali davasında borçlunun haksızlığına karar verilmesi halinde ve alacaklının talep etmiş olması şartıyla, borç miktarının Kanunda gösterilen orandan az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilir. İcra inkar tazminatına karar verilebilmesi için alacağın belirli ya da belirlenebilir olması gerekir. Ancak, hak tartışmalı ise icra inkar tazminatına hükmedilemez. Alacağın likit olması şartıyla itirazın iptali davası sonunda borçlunun itirazının kısmen kabulü halinde dahi, kabul edilen kısım bakımından icra inkar tazminatına hükmedilmelidir. İcra inkar tazminatı, asıl alacak bakımından söz konusu olur. İşlemiş faiz isteği yönünden icra inkar tazminatına hükmedilmesi mümkün değildir....

                    AHM' nin 2014/438 E. sayılı dosyasında görüldüğünü ve halen derdest olduğunu, keşif ve bilirkişi incelemesi yapılarak, dava konusu dairenin aylık kira-ecrimisil miktarı bilirkişi raporu ile belirlendiği, işbu davanın dayanağı olan dosyada talep edilen ecrimisil miktarının önceki dosyaya ilişkin bilirkişi raporu ile belirlenen meblağlar üzerinden talep edildiğini, davalının, haksız ve kötü niyetle itiraz ettiğini, icra inkar tazminatı talebinin bu bakımdan haklı ve isabetli olduğunu belirterek icra inkar tazminatına, İstanbul 32. İcra Müdürlüğünün 2016/434 E. sayılı dosyasında yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, yargılama ve vekalet ücreti giderlerinin davalıya yüklenilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili birleşen davada dava dilekçesinde özetle; davalı aleyhine müvekkilinin alacağının tahsili amacıyla İstanbul 11....

                    UYAP Entegrasyonu