"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ECRİMİSİL Taraflar arasında görülen ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, paydaşlar arasında ecrimisil isteğine ilişkindir. Davacılar, ortak mirasbırakanları ... adına kayıtlı, kat irtifakı kurulu 8 parselde yer alan 14 nolu bağımsız bölümün mirasbırakanın ölümünden beri davalı tarafından tek başına kullanıldığını, taşınmazdan yararlanmak istemelerine rağmen davalının buna karşı çıktığını, ihtarname keşide etmelerine rağmen sonuç alamadıklarını ileri sürerek, dava tarihinden önceki beş yıllık süre için ecrimisil isteğinde bulunmuşlardır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde yöntem itibariyle bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak; 1)Dava konusu taşınmazların tapu kaydında 3083 sayılı yasa gereğince toplulaştırma kapsamına alındığı şerh edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ECRİMİSİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, kayden maliki olduğu 4309 ada 22 parsel sayılı taşınmaza ve üzerindeki binaya davalı idare tarafından kamulaştırma yapılmaksızın yol ve kaldırım geçirilmek suretiyle 1996 yılında el atıldığını, öncesinde taşınmaz üzerinde bulunan dükkanı kiraya verdiğini, meskende ise kendisinin oturduğunu, yıkım nedeniyle büyük bir gelir kaybına uğradığını ileri sürerek, 01.09.2005 tarihi ile 31.07.2008 tarihi arasındaki dönem için 9,500,00 TL ecrimisil ve 500,00 TL geçmiş günler faizinin tahsili isteğinde bulunmuş, 22.07.2011 tarihli dilekçesi ile de talebini 49.271,58 TL olarak ıslah etmiştir. Davalı, kamu hizmeti gördüklerini ve taşınmaz bedelinin 1996 yılında davacı adına bankaya depo edildiğini belirterek,davanın reddini savunmuştur. Mahkemece davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar; Yargıtay 3. Hukuk Dairesince;''......
; … Üniversitesi Öğretim Üyesi olan davacı hakkında ileri sürülen iddialar ile ilgili olarak yapılan soruşturma sonucunda 16 madde halinde sayılan suçları işlediği sübut bulduğundan bahisle, isnat edilen eylemlerin Yüksek Öğretim Kurumları Yönetici, Öğretim Elemanı ve Memurları Disiplin Yönetmeliğinin kamu görevinden çıkarma cezasını gerektiren 11/b-6 maddesinde belirtilen "kamu hizmeti veya öğretim elemanı sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunmak" olarak nitelendirildiği, bu nedenle kamu görevinden çıkarma cezası ile cezalandırılmasının gerektiği, ancak davacının geçmiş hizmetleri sırasındaki çalışmaları ve iyi sicili gözönüne alınarak bir alt ceza olan görevinden çekilmiş sayma cezası ile cezalandırılması yönünde teklif getirildiği, bu teklif doğrultusunda Fakülte Yönetim Kurulu kararı alındıktan sonra Rektör tarafından dava konusu görevinden çekilmiş sayma işleminin tesis edildiğinin...
Sürücü Kursu Müdürü olarak görev yapan sanık ...’in, katılan yerine iş sözleşmesi formunu imzalayarak Milli Eğitim Müdürlüğü’ne verdiği iddiasıyla açılan kamu davasında; sanık hakkında, suç tarihinden önce 14.02.2007 tarih ve 26434 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanununun 9. maddesinin b bendi gereğince, 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun hükümleri uyarınca soruşturma izni alınması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması Yasaya aykırı, sanığın temyiz talepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 15.10.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ile kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı gözetilerek ve HMK'nın 353. maddesi gereğince yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmaması nedeniyle duruşmasız olarak yapılan inceleme sonunda; Dava, kamulaştırmasız el atmadan kaynaklı tazminat ve ecrimisil talebinden ibarettir....
AHM'nin 2015/153 Esas sayılı dosyasındaki ecrimisil hakkı saklı kalmak kaydıyla 26/06/2014- 28/03/2015 tarihleri arasındaki ecrimisl bedelinin toplam 45000,00 TL'nin davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İlk Derece Mahkemesince; Asıl ve birleşen dava yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....
YARGILAMA SÜRECİ : Dava konusu istem: Süleyman Demirel Üniversitesi Tıp Fakültesi Cerrahi Tıp Bilimleri Bölümü … Ana Bilim Dalında araştırma görevlisi olarak görev yapan davacının, Yükseköğretim Kurumları Yönetici Öğretim Elemanı ve Memurları Disiplin Yönetmeliği'nin 16. maddesi uygulanarak bir alt ceza olan görevinden çekilmiş sayılma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin işlemin yargı kararıyla iptal edilmesi üzerine bu kararın uygulandığından bahisle kamu görevinden çıkarma cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı Yüksek Disiplin Kurulu'nun … tarih ve … sayılı kararının iptali istenilmiştir....
, -1.127,16- TL ecrimisil bedelinin 31.12.2018 tarihinden, -4.035,89- TL ecrimisil bedelinin 31.12.2019 tarihinden, -3.849,25- TL ecrimisil bedelinin 30.12.2020 tarihinden itibaren işlayecek yasal faizi ile birlikte davalılan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiştir....
Y A R G I T A Y K A R A R I Dairemizin “Davacının 657 sayılı yasanın 89. maddesinde belirtilen statü içinde ve Valilik onayı ile görevlendirildiği, davacı ile davalı arasında iş sözleşmesi bulunmadığı, taraflar arasındaki ilişkinin statü hukukuna tabi olduğunun kabulü gerektiği, aradaki hukuki ilişkinin iş sözleşmesi, bir başka anlatımla işçi-işveren ilişkisi olarak nitelenemeyeceği, uyuşmazlığın çözüm yerinin idari yargı olup, mahkemece “dava dilekçesinin yargı yolu yanlışlığı nedeni ile usulden reddine” karar verilmesi gerekirken uyuşmazlığın esası hakkında karar verilmesinin hatalı olduğu” gerekçesi ile verdiği bozma kararı usul ve yasaya uygun olup davalı kamu kurumu olup 625 ve değiştiren 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu kapsamına girmediği, bu nedenle direnmenin yerinde olmadığı anlaşıldığından, temyiz incelemesinin yapılmak üzere dosyanın 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun geçici ek ikinci maddesi uyarınca yetkili ve görevli Yargıtay Hukuk...