Dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 27. maddesine göre, haklı sebebe dayalı adın ve soyadın değiştirilmesi istemine ilişkindir. 4721 sayılı TMKnın 27. maddesinde; adın değiştirilmesinin, ancak haklı sebeplere dayanılarak hakimden istenebileceği, değişikliğin nüfus siciline kayıt ve ilan olunacağı, adın değişmekle kişisel durumda değişme olmayacağı, bu değişiklikten zarar görenlerin, bunu öğrendiği günden başlayarak bir yıl içinde değiştirme kararının kaldırılmasını dava edebileceği hükme bağlanmıştır. Hangi hallerin haklı sebep teşkil ettiği konusu her davadaki özel koşullara göre mahkemece belirlenecektir. Bu belirleme yapılırken objektif koşullardan çok değiştirme isteminde bulunanın mahkemeye sunacağı özel nedenlerin dikkate alınması gerekir. Bu özel ve kişiye özgü nedenler; istemde bulunanın kişiliği, sosyal statüsü, aile ilişkileri de gözönünde bulundurularak hakim tarafından değerlendirilmelidir. Ad ve soyadı kişiliğin ayrılmaz bir unsurudur....
4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 683 ] 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 995 ] 2942 S. KAMULAŞTIRMA KANUNU [ Madde 10 ] 2942 S. KAMULAŞTIRMA KANUNU [ Madde 11 ] 2942 S. KAMULAŞTIRMA KANUNU [ Madde 15 ] 2942 S. KAMULAŞTIRMA KANUNU [ Madde 38 ] "İçtihat Metni" (10.4.2003 gün ve 2002/112-2003/33 sayılı Anayasa Mahkemesinin iptal kararı) Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atmanın önlenmesi, kal ve ecrimisil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın reddine dair verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: Dava; kamulaştırmasız el atmanın önlenmesi, kal ve ecrimisil istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı idare vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü. - K A R A R - Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil istemine ilişkindir. Mahallinde yapılan keşif sonucu alınan rapor uyarınca taşınmazın dava tarihindeki değerinin biçilmesi ve bedelinin davalı idareden tahsiline ve ecrimisile karar verilmesi doğru olduğu gibi, el atılan taşınmaz, yol durumuna dönüştürüldüğünden, 4721 sayılı T.M.K’nun 999.maddesi uyarınca tapudan terkinine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....
Şöyleki; 1)Dava dilekçesi ile ecrimisil de talep edildiği halde, mahkemece bu konuda olumlu veya olumsuz bir hüküm kurulmaması, 2)Taşınmazın el atılan ve bedeline hükmedilen 726,81 m2 lik bölümünün tapu kaydının iptali ile, 4721 sayılı TMK. nun 999. maddesi uyarınca tapudan terkinine ilişkin hüküm kurulmaması, 3)Üretim masrafının brüt gelirin 1/3 oranından daha düşük alınmaması gerektiği gözetilmeden daha az alınmak suretiyle fazla bedel tespiti, 4)Taşınmazın niteliklerine göre objektif değer arttırıcı unsur verilmesi gerekirken verilmemesi, Doğru görülmemiştir. Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 10/07/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahallinde yapılan keşif sonucu alınan rapor uyarınca taşınmazların dava tarihindeki değerinin biçilmesi ve bedelinin davalı idareden tahsiline ve ecrimisil isteğinin kısmen kabulüne karar verilmesi doğru olduğu gibi, el atılan bölümler, yol durumuna dönüştürüldüğünden, 4721 sayılı T.M.K’nun 999.maddesi uyarınca tapudan terkinine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak; Davalı idare harçtan muaf olduğundan, davacı tarafından yatırılan harçların iadesi yerine, davalı idareden tahsiline karar verilmiş olması, Doğru değilse de; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının; a) 6 nolu bendinin sonuna (Davacı tarafından yatırılan harçların istek halinde davacıya iadesine,) cümlesinin yazılmasına, b) 7 nolu bendinin tamamıyla hüküm fıkrasından çıkartılmasına, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 19.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahallinde yapılan keşif sonucu alınan rapor uyarınca taşınmazların dava tarihindeki değerinin biçilmesi ve bedelinin davalı idareden tahsiline ve ecrimisil isteğinin kabulüne karar verilmesi doğru olduğu gibi, el atılan bölümler, yol durumuna dönüştürüldüğünden, 4721 sayılı T.M.K’nun 999.maddesi uyarınca tapudan terkinine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak; Davalı idare harçtan muaf olduğundan davacı tarafından yatırılan harçların iadesine hükmedilmemiş olması, Doğru değilse de; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının sonuna ayrı bir bent olarak (Davalı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,davacılar tarafından yatırılan harçların istek halinde yatırana iadesine,) cümlesinin yazılmasına Mahkeme kararının açıklanan nedenle davalı idare vekilinin temyiz itirazları doğrultusunda DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 19.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahallinde yapılan keşif sonucu alınan rapor uyarınca taşınmazın dava tarihindeki değerinin biçilmesi ve bedelinin davalı idareden tahsiline ve ecrimisil isteğinin kısmen kabulüne karar verilmesi doğru olduğu gibi, el atılan taşınmaz, yol durumuna dönüştürüldüğünden, 4721 sayılı T.M.K’nun 999.maddesi uyarınca tapudan terkinine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak; Davalı idare harçtan muaf olduğundan davacı tarafından yatırılan harçların iadesi yerine davalı idareden tahsiline karar verilmiş olması, Doğru değilse de; bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının; a) 4 nolu bendinin sonuna (Davacı tarafından yatırılan harçların istek halinde davacıya iadesine,) cümlesinin yazılmasına, b)5 nolu bendinin tamamıyla hüküm fıkrasından çıkartılmasına, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 19.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki birleştirilen davalar, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davalı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü. - K A R A R - Dava ve birleştirilen davalar, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil istemlerine ilişkindir. Mahkemece, davanın ecrimisil istemi yönünden reddine, yer bedeline ilişkin istem yönünden ise kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı idare vekilince temyiz edilmiştir....
İlgili Hukuk 1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 2. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun, “İyiniyetli olmayan zilyet bakımından” başlıklı 995 inci maddesi şöyledir: “İyiniyetli olmayan zilyet, geri vermekle yükümlü olduğu şeyi haksız alıkoymuş olması yüzünden hak sahibine verdiği zararlar ve elde ettiği veya elde etmeyi ihmal eylediği ürünler karşılığında tazminat ödemek zorundadır.” 3. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun, “Mülkiyet hakkının içeriği” başlıklı 683 üncü maddesinin 2 nci fıkrası şöyledir: “Malik, malını haksız olarak elinde bulunduran kimseye karşı istihkak davası açabileceği gibi, her türlü haksız elatmanın önlenmesini de dava edebilir.” 4. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun “Mülkiyet İlişkisi” başlıklı 722 nci maddesi şöyledir; “Bir kimse kendi arazisindeki yapıda başkasının malzemesini ya da başkasının arazisindeki yapıda kendisinin veya bir başkasının malzemesini kullanırsa,...
(Aydoğdu, a.g.e sh.646) 743 sayılı Mülga Medeni Kanunun anlayışından ayrılan yürürlükteki 4721 sayılı TMK, evlatlık ilişkisinin taraflarca keyfi bir şekilde kaldırılmasının önünü kapamıştır. 4721 sayılı TMK'da evlatlık ilişkisinin tarafların iradesi ile sona erdirilmesi imkansız hale gelmiş olup, kanunda belirtilen haller dışında evlatlık ilişkisinin sona ermesi de mümkün olmayacak şekilde düzenlenmişir. Kanuna göre, evlatlık ilişkisinin, evlat edinme için gerekli koşulların yerine getirilmemesi halinde mahkeme tarafından kaldırılması söz konusu olacaktır. Kanun koyucu, yaptığı düzenlemeyle, evlatlık ilişkisi ile soybağı ilişkisi arasındaki farkları en aza indirgemeyi amaçlamıştır....