Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Alaca Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı istinaf başvurusunun reddine dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacılar vekili, 29/04/2016 tarihinde davacılar murisi ... idaresindeki davalı ...'ya trafik sigortalı araç ile dava dışı ... idaresindeki davalı ...'ya trafik sigortalı aracın karıştığı trafik kazasında davacı ...'nin eşi, diğer davacıların babası ...'in hayatını kaybettiğini beyanla, şimdilik davacı ... için 1.000,00 TL, davacı ... için 700,00 TL, davacı ... için 700,00 TL, davacı ... için 700,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının temerrüt tarihlerinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... A.Ş. vekili, davanın reddini savunmuştur....

    in aracıyla çarpması nedeniyle davacının Holstein Siyah-Alaca cinsi iki adet büyükbaş hayvanının öldüğünü belirterek gerek ineklerini kaybetmesi nedeniyle, gerekse bu ineklerden elde ettiği süt gelirlerinden mahrum kalması nedeniyle oluşan zararının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ... vekili; davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuş, karşı dava dilekçesiyle de; kazada müvekkilinin aracında çok ciddi maddi hasar meydana geldiğini, hasarın meydana gelmesine davalı ...'ın hayvanları başıboş bırakmasının sebep olduğunu, olayda ölen hayvanların sahibi olan ...'nun da hayvan sahibi olması sebebiyle sorumlu olduğunu belirterek karşı dava davacısının oluşan zararının tahsilini talep etmiştir. Mahkemece, bilirkişi raporları hükme esas alınarak asıl davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karşı dava ise reddedilmiş, karşı davada davalı ve ihbar olunan Sigorta şirketi kendilerini bir vekil ile temsil ettirdiğinden takdir olunan vekalet ücretinin ...'...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki alaca C/addesi 22 pafta 93 ada 2 parseldeki 6 ve 7 numaralı taşınmazlarını 13.000.00 TL bedel göstererek 18.04.2008 tarihinde resmi senetle sattığını, taşınmazların satış tarihindeki rayiç değerinin 500.000.00 TL olduğunu, davalının torunu olması nedeniyle güvenerek taşınmazların kiralanması , bakımı ve yönetimi için vekalet verdiğini, davalının bu vekaleti kötüye kullanarak taşınmazları sattığını,satışı öğrenince vekaletten azlettiğini ve davalının satılan taşınmazların bedelini ödemediğini ileri sürerek şimdilik 27.000.00 TL alacağının tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davacının borç altında olduğunu, aşırı borçlanma nedeniyle sıkıntılar yaşadığını, ... 1....

        İşverenle husumetleri bulunması nedeniyle davacı tanıklarının beyanlarına itibar edilmemiş ise de davalı tanığı Abdurrahman Alaca konuya ilişkin beyanında aynen "Davacı sigortalıydı. Asgari ücret alıyordu. İşyerinde 08:00-17:00 saatleri arasında 1 haftada 7 gün çalışılıyordu. Ancak işyerinde biz gurbetçi olduğumuz için yani biz memleketlerimizden çalışmak için ...'a geldiğimiz için hafta iznimizi biriktiriyorduk ve izin olarak kullanıyorduk. Hafta iznimiz vardır ancak hangi gün kullanacağımız belli değildir. Hafta iznini biz böylece memleketimizde toplu olarak kullanıyorduk" demiştir. 4857 sayılı Kanunda fiili izin müessesesi yalnızca fazla çalışma için öngörülmüş olup çalışılan hafta tatili karşılığı izinle telafi edilemez. Buna göre Mahkemece davalı tanığına ayda kaç hafta 7 gün çalışma olduğu açıklattırılıp sonucuna göre davacının hafta tatili alacağı belirlenmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile talebin reddi bozmayı gerektirmiştir....

          Ceza Dairesince 05.11.2015 gün ve 1097-16941 sayı ile; “Sanığın idaresindeki servis minibüsü ile alaca karanlıkta, meskun mahalde seyir halinde iken, olay yeri dört yönlü kontrolsüz kavşağa geldiğinde, sağ taraftan kavşağa giren motosiklet ile çarpıştığı, motosiklet üzerinde bir kişinin hayati tehlike ve dalak laserasyonu olacak şekilde, bir kişinin de kemik kırığı oluşacak şekilde yaralandığı olayda; asli kusurlu sanık hakkında alt sınırdan ayrılarak ceza verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamakta ise de, iki sınır arasında temel ceza belirlenirken, suçun işleniş şekli, failin taksire dayalı kusurunun yoğunluğu, meydana gelen zararın ağırlığı, maddede öngörülen cezanın alt ve üst sınırları da nazara alınmak suretiyle, adalet ve hakkaniyet kuralları uyarınca asgari hadden daha fazla ayrılarak, uygun bir cezaya hükmedilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması” isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmiştir. Antalya 16....

            ı alarak Alaca ilçesine getirdikleri, burada katılanlar ile görüştükleri, sanık ...'ın, sanık ...'nın teyzesi... adı ile tanıtıldığı, 2 bilezik ve 1500 TL para karşılığında katılan ... ile evlenebileceklerini söyleyip, katılanın da kabul etmesi üzerine aynı gün Alaca'da bulunan bir kuyumcudan 2 altın bilezik alıp, bu bilezikleri katılanların sanık ...'a verdikleri, 1500 TL'lik para ile ilgili de paranın 500 TL'sini peşin olarak sanık ...'a verdikleri, kalanı da daha sonra vermek üzere anlaştıkları ve sanıklar ... ile ...'in Alaca'dan ayrıldıkları, sanık ...'ın ise katılan ...'in evinde kaldığı ve kendisine, katılan ...'in gelini ... ile birlikte giderek elbise aldırdığı, aynı gün sanık ...'...

              in Alaca İlçesi'ne geldiği, soğanın karşılığı olarak iki adet çeki katılan ...'a verdiği, katılan ...'la satın alınacak soğanlar konusunda görüştükleri, katılan ...'ın kendisine verilen bu iki adet çeki kontrol edip sahte olmadıklarını tespit ettikten sonra kamyonla üç kez daha soğan gönderdiği, sanık ...'in de Alaca'dan ayrıldığı, katılan ...'ın gönderdiği soğanların karşılığında dört adet suça konu 19.300 TL, 18.850 TL, 23.850 TL, 24.850 TL bedelli çekleri katılan ...'a gönderildiği, daha sonra katılanın suça konu çekleri araştırıp kontrol ettirdiğinde çeklerin sahte olduğunu öğrendiği, sanık ...’in kendisini ... olarak tanıtması ve kimlik bilgilerini kullanması nedeniyle ... hakkında kamu davası açılmasına sebebiyet verdiği, bu şekilde ......

                hükmün bu nedenle BOZULMASINA, 5320 sayılı Kanunun 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesi uyarınca bu aykırılıklar yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bulunduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktalarının; tebliğnameye kısmen uygun olarak, tekerrür uygulamasına ilişkin hüküm fıkrası ile TCK’nın 53/1-b maddesinin uygulanmasına ilişkin kısımların karardan çıkarılarak yerine “Sanığın adli sicil kaydında yer alan Sungurlu Sulh Ceza Mahkemesi'nin 2010/426, 2011/495 E/K sayılı ilamı ile tehdit suçundan verilen 6 ay 7 gün hapis cezasından dolayı mükerrir olduğu anlaşıldığından, TCK’nın 58. maddesi uyarınca cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine, cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ve 1412 sayılı CMUK'nın 326/son maddesi uyarınca sanığın aleyhine değiştirmeme ilkesi gözetilerek 5275 sayılı Kanunun 108/2. maddesi uyarınca koşullu salıverme süresine eklenecek miktarın Alaca...

                  Şöyle ki; 1)Dava konusu arazi niteliğindeki taşınmazlardan 74 parsel sayılı taşınmazın Alaca Sulama Barajından sulanabildiği iddia edilmiş olup bilirkişi raporunda da bu hususta bir değerlendirme yapılmadığı gözetilerek, taşınmazın sulama olanaklarından yararlanıp yararlanamadığının, yeni bir bilirkişi heyeti ile yeniden keşif yapılarak tespit edilip, tutanağa geçirildikten sonra alınacak rapor sonucuna göre karar verilmesi gerektiği düşünülmeden eksik inceleme ve araştırma sonucunda hüküm kurulması, 2)Bilirkişi raporlarında kuru arazide münavebe ürünü olarak alınan buğday, ayçiçeği ve arpa, ile sulu arazide münavebe ürünü olarak alınan şekerpancarı, buğday ve soğanın dekar başına verim miktarlarının İlçe Tarım Müdürlüğünden, değerlendirme tarihi olan 2013 yılı dekar başına üretim masrafları ile hasat dönemindeki ortalama toptan kg. satış fiyatları da ilgili resmi kuruluşlardan sorulup bilirkişi raporunun denetlenmesi gerektiğinin düşünülmemesi, 3)Hükme esas alınan bilirkişi raporunda...

                    AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 08/09/2021 NUMARASI : 2018/18 ESAS, 2021/496 KARAR DAVA KONUSU : ZİYNET EŞYASI ALACAĞI KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, davalı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353.madde uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; düğün töreninde , müvekkiline aile ve yakın çevreleri tarafından ziynet eşyası takıldığını, düğün günü itibari ile muhafaza gerekçesi ile davalının annesinde baskısı sonucu, ziynetlerin kendisinden alındığını, rızası olmadan bozdurulduğu ve sonucunda elde edilen para ile, davalının borçlarını ödediğini ve böylece el koyulduğu gerekçeleri ile ziynet eşyalarının iadesini talep etmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu