Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

IV.BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİNCE VERİLEN 1.KALDIRMA KARARI Bölge adliye Mahkemesi 25/05/2017 tarihli kararı ile, davacı arsa sahiplerine ait sözleşmeye konu parseller ile tevhit edilen diğer parseller birlikte değerlendirilerek tevhit sonucu oluşan yeni parsellerde yapılan inşaatlarda davacı parsellerinin katkısı ve bu parsellerin katılımı nedeniyle inşaat alanında bir artış olup olmadığı, varsa yine davaya konu sözleşmelerdeki paylaşım oranı değerlendirilerek davacıların talebinde haklı olup olmadığı hususu değerlendirilerek sözleşmedeki verilmesi gereken bağımsız bölümler ile verilen bağımsız bölümlerde davacılar lehine bir fazlalık söz konusu ise bunun da değer artışpayından mahsubu yapılarak hasıl olacak sonuca göre davanın sonuçlandırılması gerekirken bu hususlar incelenmeden sözleşmede kararlaştırılan 10 daireyi aldıkları fazladan yapılacak dairelerin sözleşmede yükleniciye ait olduğunun düzenlendiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi hatalı olduğu gerekçesiyle mahkemenin...

    Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, evlilik birliği içinde edinilmiş taşınmaz malla ilgili katkı payından doğan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Aile Mahkemesince, taşınmazın 4721 Sayılı Türk Medeni Kanununun yürürlüğe girmesinden önce edinilmiş olması nedeniyle uyuşmazlığın 743 sayılı Medeni Kanun ve Borçlar Kanununun genel hükümlerine göre çözülmesi gerektiği belirtilerek görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesi de, bu tür davalara bakmak görevinin Aile Mahkemesinin görevi kapsamında kaldığı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....

      Yapılan kazan sebebiyle kiraya verenin mal varlığında artış meydana gelmiştir ve ondan yararlanmaktadır. Esasen kiralananın maksadına uygun şekilde kiraya verilmesi için kiralayan tarafından yapılması zorunlu bir masraf olduğu da açıktır. Davalının zamanaşımı savunması on günlük cevap süresi geçtikten sonra yapıldığı gibi sözleşmeden doğan alacaklarda zamanaşımı süresi on yıl olduğundan zamanaşımı savunması da yerinde değildir. Mahkemece mahallinde konusunda uzman bilirkişi ile keşif yapılarak kazanın yapıldığı tarihteki masrafların, kiralanana yapmış olduğu katkı değerinin saptanarak bu miktara hükmedilmesi için hükmün bu kısmına münhasır olarak bozulması gerektiği kanaatinde olduğumdan değerli çoğunluğun bu yöndeki onama görüşüne katılmıyorum. 27.05.2013...

        TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davacı Belediye tarafından, …’nin …’a olan ve uzlaşma sağlanmış bulunan borcunun davacının payından kesildiği, …’nin … Bankasından ayrı bir pay aldığı, borcunun da bu payından kesilmesi gerektiği, …’nin borcunun taksitlendirilmiş olduğu dikkate alınmaksızın borcun büyük bir kısmının davacının payından kesilerek taksit miktarının da ihlal edildiği, davalı idarece 2010 yılı Mayıs dönemine ilişkin ayrılan paydan %25 oranında kesinti yapılması gerekirken %40 oranında kesinti yapıldığı bu durumun bütçenin uygulanamaz duruma gelmesine neden olduğu, dava konusu işlemin hukuka aykırı olup iptali gerektiği ileri sürülmektedir. KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Davalı idare tarafından, davacının temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Mahkeme kararının onanması gerektiği savunulmaktadır. DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : … DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan kararın onanması gerektiği düşünülmektedir....

          Eğer, özellikle arsa ve binalarda kira esasına göre talep varsa, taraflardan emsal kira sözleşmeleri istenmeli, gerekirse benzer nitelikli yerlerin işgal tarihindeki kira paraları araştırılıp, varsa emsal kira sözleşmeleri de getirtilerek resen emsal araştırılmalı, dava konusu taşınmaz ile emsalin somut karşılaştırması yapılmalı, üstün veya eksik tarafları belirlenmelidir. İlke olarak, kira geliri üzerinden ecrimisil belirlenmesinde, taşınmazın dava konusu ilk dönemde mevcut haliyle serbest şartlarda getirebileceği kira parası, emsal kira sözleşmeleri ile karşılaştırılarak, taşınmazın büyüklüğü, niteliği ve çevre özellikleri de nazara alınarak yöredeki rayiçe göre belirlenir. Sonraki dönemler için ecrimisil değeri ise ilk dönem için belirlenen miktara ÜFE artış oranının tamamının yansıtılması suretiyle bulunacak miktardan az olmamak üzere takdir edilir. Somut olayda, mahkemece yapılan araştırmanın hükme yeterli olduğunu söyleyebilme imkanı yoktur....

            Mahkemece, bilirkişi raporu esas alınarak davacı alacağının 10.441,60 YTL olduğunu, ancak talepten fazlaya hükmedilemeyeceğinden 6.00 YTL’nin davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. 1-Davacı asgari ücrette 1.4.2003 ve 1.7.2003 tarihlerinde meydana gelen artış nedeniyle fiyat farklarının kendisine ödenmediğini ileri sürerek eldeki davayı açmıştır....

              Taraflar arasındaki sözleşme hükmünden tarafların iradelerinin asgari %3 artış oranı üzerinde uyuştuğu anlaşılmakla taraflar sözleşme hükmü ile bağlıdır. Bu durumda bölge adliye mahkemesince sözleşmede öngörülen %3’lük artış oranının geçerli olduğu dikkate alınarak bu artış oranına göre davalının takibe konu dönem bakımından borçlu olduğu kira bedeli hesaplanarak ve davacının ÜFE oranında artış talep ettiği gözetildiğinde takip konusu dönemde ÜFE oranının %3 artış oranının altında kaldığı dönem var ise bu dönem için %3’ten az olan ÜFE oranın esas alınması suretiyle davalının usuli kazanılmış hakkına riayet edilerek hüküm kurulması gerekirken yanılgılı değerlendirme ve anılan gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir....

                "İçtihat Metni" Davacı ... ile davalılar ... ve arkadaşları aralarındaki alacak davasına dair .... 2.Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 14.09.2012 günlü ve 2011/251 E.-2012/437 K.sayılı hükmün onanması hakkında dairece verilen 28.02.2013 günlü ve 2013/1385 E.-2013/3359 K.sayılı ilama karşı davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir....

                  Eğer, özellikle arsa ve binalarda kira esasına göre talep varsa, taraflardan emsal kira sözleşmeleri istenmeli, dava konusu taşınmaz ile emsalin somut karşılaştırması yapılmalı, üstün veya eksik tarafları belirlenmelidir. İlke olarak, kira geliri üzerinden ecrimisil belirlenmesinde, taşınmazın dava konusu ilk dönemde mevcut haliyle serbest şartlarda getirebileceği kira parası, emsal kira sözleşmeleri ile karşılaştırılarak, taşınmazın büyüklüğü, niteliği ve çevre özellikleri de nazara alınarak yöredeki rayiçe göre belirlenir. Sonraki dönemler için ecrimisil değeri ise ilk dönem için belirlenen miktara ÜFE artış oranının tamamının yansıtılması suretiyle bulunacak miktardan az olmamak üzere takdir edilir....

                    HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2023/1620 KARAR NO : 2023/1709 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : KAYSERİ 8.AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 21/02/2023 NUMARASI : 2021/754- 2023/151 DAVA KONUSU : Mal Rejiminden Kaynaklanan Davalar (Değer Artış Payından Doğan Alacak)| KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara davalı-birleşen dosya davacısı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı-birleşen davalı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkilinin davalı ile evli olduklarını, Kayseri 3.Aile Mahkemesinde 16/06/2020 tarihinde açılan 2020/533 Esas 2021/264 Karar sayılı dosyada verilen 18/03/2021 tarihli karar ile boşandıklarını, davalı Perihan Nur Duman'ın evlilik birliği devam ederken 34 XX 154...

                    UYAP Entegrasyonu