Mahkemece, TMSF tarafından davalı şirket yönetimine el konulduğu ayrıca satış vaadinin muvazaalı olarak yapıldığının idari yargı kararı ile belirlendiği gerekçesiyle “davanın konusu kalmadığından bir karar verilmesine yer olmadığına” dair karar verilmiştir. Davacı şirketin temyiz etmesi üzerine karar Dairemizce; fon alacağının temini bakımından ve sadece fon yönünden taşınmaz satış vaadi sözleşmesi şeklinde yapılan tasarrufun geçersizliğine karar verildiği ve bu kararla alacaklı olan TMSF satış vaadi sözleşmesi suretiyle yapılan tasarrufa konu olan şey (dava konusu taşınmaz) üzerinde, taşınmaz mal kimin adına kayıtlı olursa olsun alacağını elde etme olanağı sağlar....
Taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesinden doğan davalar için özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediğinden Borçlar Kanununun 125. maddesi hükmü gereğince on yıllık zamanaşımı süresi uygulanır ve bu süre sözleşmenin ifa olanağının doğması ile işlemeye başlar. Ancak satışı vaat edilen taşınmaz, sözleşme ile veya fiilen satış vaadini kabul eden kişiye yani vaat alacaklısına teslim edilmiş ise on yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra açılan davalarda zamanaşımı savunması Türk Medeni Kanununun 2. maddesinde yer alan "dürüst davranma kuralı" ile bağdaşmayacağından dinlenmez....
Taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesinden doğan davalar için özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediğinden Borçlar Kanununun 146. maddesi hükmü gereğince on yıllık zamanaşımı süresi uygulanır ve bu süre sözleşmenin ifa olanağının doğması ile işlemeye başlar. Ancak satışı vaat edilen taşınmaz, sözleşme ile veya fiilen satış vaadini kabul eden kişiye yani vaat alacaklısına teslim edilmiş ise on yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra açılan davalarda zamanaşımı savunması Türk Medeni Kanununun 2. maddesinde yer alan “dürüst davranma kuralı” ile bağdaşmayacağından dinlenmez. Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağı bulunmalıdır....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2018/119 ESAS -2021/244 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesine Dayalı) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; müvekkili ile davalı arasında Bakırköy 45.Noterliğinin 11.11.2016 gün ve 29782 yevmiye numaralı düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile davalı İstanbul ili , Küçükçekmece ilçesi, Küçükçekmece mahallesi , Küçükçekmece mevkinde vaki ve kain tapunun 30 pafta 848 parsel sayısında kayıtlı arsa vasıflı taşınmazdaki adına kayıtlı hissenin 1/2 sini 140.500 TL bedelle müvekkiline satmayı vaad ve taahhüt ettiğini , satış bedelini aynı gün nakden ve peşinen almış ve taşınmazın kati ferağ takririni dilediği zaman ve süre içerisinde alıcı olan müvekkiline vermeyi kabul ve taahhüt ettiğini , iş bu düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin 12.12.2016 tarihinde tapuya şerh edildiğini ,davalının Bakırköy 45.Noterliği'...
Diğer taraftan vekalet sözleşmesi özel bir şekle bağlı kılınmamışsa da “düzenleme şekilde yapılması zorunlu işlemler” başlıklı Noterlik Kanununun 89.maddesine göre niteliği bakımından tapuda işlem yapılmasını gerektiren sözleşme ve vekaletnamelerin düzenleme şeklinde yapılması icap eder. Satış vaadi sözleşmesine dayanak vekaletname, yabancı ülkede düzenlenmiş ise de konsolosluk tarafından değil, yabancı noter tarafından yapıldığından ve 1512 sayılı Noterlik Kanununun 89.maddesi hükmüne göre “düzenleme şeklinde” yapılmadığından, bu vekaletnameye dayanılarak tanzim olunan satış vaadi sözleşmesi hüküm ve sonuç meydana getirmez. Yapılan bu saptama doğrultusunda geçerli olmayan satış vaadi sözleşmesine dayanan davanın reddi gerekirken istem yazılı bazı gerekçelerle hüküm altına alındığından karar bozulmalıdır....
Davacı vekili, davalıların Samsun 3.Noterliğinin 26/12/1983 tarihli ve 60375 yevmiye numaralı gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile ...,.. parselin tamamını 100.000,00TL bedel karşılığında ve aynı yerde bulunan 98 parselin 1/3 hissesini ise 75.000,00TL bedel karşılığında müvekkiline sattıklarını, ilgili satış vaadi sözleşmesinde satış bedelinin nakit ve peşin olarak ödendiğinin ve taşınmazlardaki zilyetliğin müvekkiline devredildiğinin belirtildiğini, ancak müvekkilinin davalılara noter aracılığıyla çektiği ihtarnameye rağmen hisse devirlerinin yapılmadığını belirterek satış vaadi sözleşmesine istinaden dava konusu taşınmazların davalılar adına olan tapu kayıtlarının iptali ile müvekkili adına tescilini, mümkün olmadığı takdirde satış vaadi sözleşmesine konu taşınmaz hisselerinin rayiç değerlerinin tespit edilerek dava tarihinden itibaren faizi ile birlikte davalılardan tahsilini, rayiç değer tespitinin mümkün olmaması halinde satış bedeli olan 175.000,00 TL'nin satış vaadi sözleşmesinin...
Noterliği 26/05/1992 tarih ve 09074 yevmiye sayılı düzenleme şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi ile dava konusu taşınmazda bulunan hisselerini ve intikal edecek hisselerini müvekkiline satmayı vaat ettiğini ve satış bedelinin tamamını nakden ve haricen aldığını, T15 T12 T17 ve bir kısım davalılar murisi Vahide Dolma'nın Çatalca 1. Noterliği 13/12/1993 tarih ve 5723 yevmiye sayılı düzenleme şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi ile dava konusu taşınmazda bulunan hisselerini ve intikal edecek hisselerini müvekkiline satmayı vaat ettiğini ve satış bedelinin tamamını nakden ve haricen aldığını, bir kısım davalılar murisi Eyüp ZERE'nin Çatalca 1....
. - [16527-25687-76819] UETS DAVA : Tazminat (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 19/10/2018 KARAR TARİHİ : 23/05/2022 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Bursa 17.Noterliği 05/12/2016 tarih ve 67113 yevmiye numaralı 'Düzenleme Şeklinde Taşınmaz Satış Vaadi ve Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesi' ile Bursa 3.Noterliği 24/08/2017 tarih ve 14140 yevmiye numaralı 'Düzenleme Şeklinde Taşınmaz Satış Vaadi ve Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmelerinin ayrı ayrı feshine, davalı yüklenicinin sözleşmeye aykırı şekilde inşaatı tamamlamaması, müvekkilimize sözleşme gereği teslim etmeyi taahhüt ettiği bağımsız bölümleri teslim etmemesi ve inşaatın tam ve eksiksiz olarak tamamlanması için yapılması gereken masraflardan kaynaklı olarak müvekkilimizin doğan her türlü maddi zararlarının ve kayıplarının tespiti ile, fazlaya...
Taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesinden doğan davalar için özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediğinden Borçlar Kanununun 125. maddesi hükmü gereğince on yıllık zamanaşımı süresi uygulanır ve bu süre sözleşmenin ifa olanağının doğması ile işlemeye başlar. Ancak satışı vaat edilen taşınmaz sözleşme ile veya fiilen satış vaadini kabul eden kişiye yani vaat alacaklısına teslim edilmiş ise on yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra açılan davalarda zamanaşımı savunması Türk Medeni Kanununun 2. maddesinde yer alan “dürüst davranma kuralı” ile bağdaşmayacağından dinlenmez. Taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesine dayanan tescil isteminin hüküm altına alınabilmesi için sözleşmede kararlaştırılan bedel ödenmiş olmalıdır. Ancak, bedelden ödenmeyen bir kısım var ise, bu bedel Borçlar Kanununun 81. maddesi uyarınca depo ettirilmelidir. Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağı bulunmalıdır....
Bu nedenle, taşınmaz satış vadi sözleşmesine konu taşınmazın tapuda kayıtlı olması zorunlu ise de sözleşme sırasında satış vaadi borçlusunun taşınmazın maliki olması gerekmez. Çünkü taşınmaz satış vaadi sözleşmesi yapılmakla vaat borçlusu ileride o taşınmaz malın mülkiyetini vaat alacaklısına geçirme taahhüdünde bulunur. Bu nedenle ifanın talep edildiği tarihte taşınmazın satış vaadi borçlusunun mülkiyetinde olup olmadığına bakmak gerekir. Taşınmaz mülkiyeti satış vaadi borçlusunda ise ferağa icbar davası kabul edilmelidir. Somut olayda davalı ... tarafından, ... 2....