Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kaynağını Türk Borçlar Kanununun 29. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Türk Borçlar Kanununun 237. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptal ve tescil davalarının kabulü için aranacak ilk husus, sözleşmenin ifa olanağının bulunup bulunmadığıdır....

    Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 22.09.2004 tarihinde açılan tarafların noterde yapmış oldukları düzenleme şeklindeki gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescile ilişkindir. Taşınmaz Mal Satış Vaadi Sözleşmeleri mülkiyeti geçirim borcunu doğuran akitlerden (T.M.Y.’nın 706. m.) olup, sözleşmede belirtilen miktar ve değerin hayatın ve günün olağan koşullarına uygun olmadığı gibi kamu düzenine ilişkin görev konusu taraf iradesine bırakılmakla sözleşmede belirtilen değerin harç kaybına neden olacağı da gözetilerek, Taşınmaz Mal Satış Vaadi Sözleşmelerine dayalı uyuşmazlıklarda görevli mahkemenin dava tarihindeki değere göre belirlenmesi gerekir. Yargıtay H.G.K.'...

      İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; dava konusu uyuşmazlığın yerel mahkeme kararında bahsedildiği gibi ön ödemeli satış sözleşmesinden değil taşınmaz satış vaadi sözleşmesinden kaynaklandığını, istikrar kazanmış yüksek mahkeme kararlarında birden fazla taşınmazın satın alınması halinde bir yatırım amacı olduğunu, dolayısıyla ortada bir tüketici işlemi ve tüketici sıfatı olamayacağı kabul edilerek tüketici mahkemelerinin görevsiz olduğunun vurgulandığını, işbu içtihatlarda satın alınan taşınmaz adedinin görevli mahkemenin belirlenmesinde kıstas olarak alındığını, satışa üç farklı taşınmaz konu edildiğinden ve müvekkilinin tacir sıfatı bulunmadığından yerleşik içtihatlar ışığında Asliye Hukuk Mahkemelerinde açıldığını, huzurdaki davada satışta üç farklı taşınmazın konu edildiğinden ve müvekkilinin tacir sıfatı bulunmadığından ve müvekkilinin şahsi kullanımı için tek bir taşınmaz almak yerine yatırım amacı güderek üç ayrı taşınmaz aldığını,...

      Mahkemece, TMSF tarafından davalı şirket yönetimine el konulduğu ayrıca satış vaadinin muvazaalı olarak yapıldığının idari yargı kararı ile belirlendiği gerekçesiyle “davanın konusu kalmadığından bir karar verilmesine yer olmadığına” dair karar verilmiştir. Davacı şirketin temyiz etmesi üzerine karar Dairemizce; fon alacağının temini bakımından ve sadece fon yönünden taşınmaz satış vaadi sözleşmesi şeklinde yapılan tasarrufun geçersizliğine karar verildiği ve bu kararla alacaklı olan TMSF satış vaadi sözleşmesi suretiyle yapılan tasarrufa konu olan şey (dava konusu taşınmaz) üzerinde, taşınmaz mal kimin adına kayıtlı olursa olsun alacağını elde etme olanağı sağlar....

        Noterliğinin 21.04.2016 tarih ve 18560 yevmiye sayılı düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile davacıya satmayı vaat ve taahhüt ettiklerini, tarafların öncesinde taşınmazın satışı için anlaştıklarını, ancak taraflar tapuya gittiğinde davalıların diğer mirasçı ile taşınmazda elbirliği mülkiyeti ile malik olduğunu öğrenmeleri sebebiyle satış işleminin gerçekleştirilmediğini, bunun üzerine davalıların bahse konu satış vaadi sözleşmesini imzaladıklarını, satış bedeli olarak davacının 20.04.2016 tarihinde davalılara 232.000,00 TL ve 21.04.2016 tarihinde 44.000,00 TL ödeme yaptığını, davalı T7 elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete çevrilmesi için açmış olduğu Adana 3....

        Diğer taraftan vekalet sözleşmesi özel bir şekle bağlı kılınmamışsa da “düzenleme şekilde yapılması zorunlu işlemler” başlıklı Noterlik Kanununun 89.maddesine göre niteliği bakımından tapuda işlem yapılmasını gerektiren sözleşme ve vekaletnamelerin düzenleme şeklinde yapılması icap eder. Satış vaadi sözleşmesine dayanak vekaletname, yabancı ülkede düzenlenmiş ise de konsolosluk tarafından değil, yabancı noter tarafından yapıldığından ve 1512 sayılı Noterlik Kanununun 89.maddesi hükmüne göre “düzenleme şeklinde” yapılmadığından, bu vekaletnameye dayanılarak tanzim olunan satış vaadi sözleşmesi hüküm ve sonuç meydana getirmez. Yapılan bu saptama doğrultusunda geçerli olmayan satış vaadi sözleşmesine dayanan davanın reddi gerekirken istem yazılı bazı gerekçelerle hüküm altına alındığından karar bozulmalıdır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 30.06.2014 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayanan tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 26.04.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir....

            Davacı T1 ve önceki davalı T5 arasında akdedilmiş 15/08/1996 tarihili İmamoğlu Noterliğinde 2746 yevmiye numaralı düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin geçerli olduğu, sözleşmeye göre T5 tarafından hisselerinin tamamının satışının taahhüt edildiği, satış bedelinin nakten ve peşinen alındığı, taşınmazın zilyetliğinin davacıya devir ve teslim edildiği, hisse satışına engel bir hal olmadığı anlaşılmıştır....

            (kırkmilyar) TL bedel ile satmayı vaat ettiğini, satış bedelini de nakden ve peşin olarak aldığını, yine aynı taraflar arasında düzenlenen 18/10/2004 tarih ve 23679 yevmiye numaralı Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi ile murisin 434 ada, 1 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan binadaki zemin kattaki tek daireyi 6.000.000.000....

            DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil talebine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, kararı davalı T6 vekili istinaf etmiştir. Somut olayda, davacı ile davalı T5 arasında 31/05/2012 tarihli noterden düzenleme şeklinde satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzalanmış, davalı müteahhit tarafından edimin ifa edilmemesi ve taşınmazın davalı T4 devredilmesi üzerine davacı tarafça davalı T4 ile kat karşılığı inşaat edimini içeren noterden düzenleme şeklinde satış vaadi sözleşmesi imzalanmış ve tapuya satış vaadi şerhi işlenmiş, taşınmaz daha sonra dava dışı Aslan Üsta ya devredilmiş, daha sonra da 04/02/2015 tarihinde davalı T6'a devredilmiştir. Taşınmaz üzerinde dava ve keşif tarihi itibariyle herhangi bir inşaat yapılmadığı anlaşılmaktadır....

            UYAP Entegrasyonu