Dava; Anonim Şirket Genel Kurul kararının tesciline ilişkin Ticaret Sicil Müdürlüğü işleminin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davacı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davacı vekili, müvekkili şirketin Beyoğlu ......
Dava; Anonim Şirket Genel Kurul kararının tesciline ilişkin Ticaret Sicil Müdürlüğü işleminin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davacı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davacı vekili, müvekkili şirketin Beyoğlu 10. Noterliği'nden 05/04/2017 tarihli ve 6819 sayı ile onaylı Genel Kurul kararına ilişkin İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü'nün 12 Nisan 2017 tarihli tescil işleminin, toplantı tutanağındaki imza eksikliği ve tescil işleminin süresinde yapılmaması nedeniyle iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Bir yıllık süre (md.78/2) içinde haciz talebinde bulunan alacaklı, haciz talebini geri alabilir. Bu halde yeniden bir yıllık haciz isteme süresi işlemeye başlamaz. Alacaklı ancak, ödeme emrinin tebliğinden itibaren işlemeye başlamış olan bir yıllık sürenin, varsa kalan kısmında, yeniden haciz talebinde bulunabilir (md. 78/5). Anılan sürelerin geçirilmesi halinde alacaklının "haciz isteme hakkı" düşer. Alacaklı, yeniden haciz isteyebilmek için yenileme talebinde bulunmalı ve bu talep borçluya tebliğ edilmelidir. İlâma dayalı olmayan takiplerde, yenileme talebi üzerine harç alınır (md.78/5). Somut olayda; İİK'nun 78. maddesi gereğince, alacaklı ödeme emrinin tebliğinden itibaren 1 yıllık süre içerisinde haciz talebinde bulunduğuna göre, bu haczin düşmesinden sonra takibe devam edebilmek için takibin yenilenmesine ve yenileme harcı ödenmesine gerek bulunmamaktadır....
Tapu iptali ve tescili davası açılmadan bu şekilde bir mülkiyet aktarımına neden olan düzeltme işleminin iptal edilmesi gerektiğini, yerel mahkemenin müvekkilinin mülkiyet hakkına dayanarak açtığı bu davada, tapu kaydına ve kesinleşmiş kadastral çaplara itibar ederek davanın kabulüne karar vermesi gerekmekte iken, tanık beyanlarını ve diğer delilleri esas alarak davanın reddine karar vermesi yerinde olmadığını, zira yapılan bu işlem ile tapu kayıtlarına güvenerek, 35.021,72 m2 yüzölçümündeki taşınmazı kadastro tespitinden yıllar sonra (birden çok satış işleminden sonra) son malikten satın alan müvekkilin taşınmazı yaklaşık 5.000 m2 azalmakta, davalılara ait taşınmaz ise bu miktarda arttığını, Yargıtay' ın yıllardır süre gelen ve süreklilik kazanan içtihatlarına aykırı olarak, kadastro tespitlerinin kesinleşmesinden ve kadastro kanunundaki hak düşürücü süre olan 10 yıldan sonra yapılan bu düzeltme işleminin iptali gerekirken davanın reddine karar verilmesinin yerinde olmadığını,...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : 3402 SY'NIN 41.MD.Sİ UYARINCA YAPILAN DÜZELTME İŞLEMİNİN İPTALİ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Yargıtay bozma ilamında özetle; "düzeltme işlemi ile iki köy arasında taşınmazların birbirine binmeli olarak tersim edildiği, sınırlar saptanırken kenarlaştırma yapılmadığı, fiili kullanımın dikkate alınmadığı, bu nedenle aynı taşınmaz parçasının mükerrer kadastroya tabi tutulduğunun anlaşıldığı, mükerrer kadastronun söz konusu olduğu hallerde artık Kadastro Kanunu'nun 41. maddesine göre değil de 22. maddeye göre işlem yapılması gerektiği, Mahkemece davanın doğru hasma yöneltildiği ve yapılan işleminde Kadastro Kanunu'nun 41. maddesi kapsamında değerlendirilemeyeceği hususu gözetilerek düzeltme işleminin iptaline karar verilmesi" gereğine değinilmiştir...
Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 41. maddesi uyarınca yapılan düzeltme işleminin iptali ilişkindir. 3402 sayılı Kanun'un 41. maddesinde düzeltme işlemine karşı tebliğden itibaren 30 günlük sürede Sulh Hukuk Mahkemesinde dava açılabileceği, dava açılmadığında yapılan düzeltme işleminin kesinleşeceği belirtilmiştir. 3402 sayılı Kadastro Kanununda, kesinleşip tapuya tescil edilen düzeltme kararlarına ya da düzeltme talebinin reddi kararlarına karşı ölçü, sınırlandırma, tersimat ve hesaplamalardan doğan teknik hataların düzeltilmesi istemiyle tapu iptali ve tescil davası açılmasını engelleyen bir düzenleme bulunmamaktadır. Düzeltme kararına karşı 30 günlük süre içinde açılacak davalarda görevli mahkeme 3402 sayılı Yasa'nın 41. maddesi uyarınca Sulh Hukuk Mahkemeleridir....
na devrettiğini, 6183 S.K md.24 ve devamındaki hükümler nedeniyle sözü geçen satış işleminin vergi borcunun tahsilini imkansız kılmak amacıyla yapılmış bir tasarruf olduğunu belirterek bu devir işleminin iptalini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili; söz konusu araç satış işleminin gerçek bir satış işlemi olduğunu, müvekkilinin alacaklıyı zarara uğratmak kastı ile hareket etmediğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, dava konusu ... plakalı sayılı aracın 3. kişi davalı ...'nun elinden çıkardığı tarihteki gerçek değeri olan 145.000,00.-TL'nin tazminat olarak tasarrufun yapıldığı tarihe kadar tahakkuk eden vergi asılları ve bunların işleyecek faiz ve eklentileri ile sınırlı olarak davalı ...'ndan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından istinaf edilmiştir....
Tapulu taşınmazın satışına ilişkin 05.10.1998 tarihli sözleşme, resmi biçimde yapılmadığından, hukuken geçersizdir (TMK. md.706, BK.md.213, Tapu Kanunu md.26 ve Noterlik Kanunu md.60). O nedenle, geçerli sözleşmelerde olduğu gibi taraflarına hak ve borç doğurmaz. Bu durumda taraflar, verdiklerini haksız iktisap kuralları gereğince geri isteyebilirler. Ancak, taraflar arasında harici de olsa bir sözleşme olduğundan dava 818 sayılı BK'nun 125.maddesine (6098 sayılı BK.'nun 146.maddesine) göre 10 yıllık zamanaşımına tabidir. Ayrıca, zamanaşımı borcun muaccel olması ya da ifanın imkansız hale geldiği tarihte başlar....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, hükmen adına tesciline karar verilen dava konusu taşınmazların, kararın infazından önce dava dışı belediye tarafından yapılan imar uygulaması sonucunda davalı Hazine adına tescil edilmiş olduğunu, bu nedenle hükmün infazının gerçekleştirilemediğini ileri sürerek tapu iptali ve tescili isteğinde bulunmuştur. Davalı Hazine, davanın reddini savunmuştur....
Noterliği'nin 08/12/2015 tarih ve 17028 yevmiye nolu alacağının temliki işleminin iptaline karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK 277 vd maddelerine dayalı olarak açılmış tasarrufun iptali davası istemine ilişkindir. 1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalılar vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, 2-İİK 277 ve devamı maddelerine göre açılan tasarrufun iptali davalarında davanın kabulü halinde İİK. 283 maddeleri uyarınca davacıya haciz ve satış istemine yetkisi verilir. Mahkemece tasarrufun iptaline karar verilmesine rağmen davacıya cebri icra yetkisi verilmediği anlaşılmıştır....