MD. Sİ UYARINCA YAPILAN DÜZELTME İŞLEMİNİN İPTALİ KANUN YOLU : TEMYİZ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Dava konusu 84 parsel sayılı taşınmaz hakkında Kadastro Müdürlüğünce yapılan düzeltme işleminin davacı Hazineye tebliğ tarihi dosya içerisindeki tebliğ evrakında 11.02.2011 olarak belirtildiği halde Hazine vekilince temyiz dilekçesine eklenen düzeltme işlemi bildirim yazısı üzerinde ise tebliğ tarihi 06.04.2012 olarak yazılmıştır. Düzeltme işleminin 30.03.2012 tarihinde yapıldığı da göz önüne alınarak Kadastro Müdürlüğünden düzeltme işleminin tebliğine ilişkin evrakın onaylı örneğinin tekrar getirtilerek dosya içerisine konulması, bundan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın Mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 27.09.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Davacı ... ve arkadaşları tarafından, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 41. maddesi uyarınca yapılan düzeltme işlemi sonucunda, maliki bulundukları 1159 parsel sayılı taşınmazın yüzölçümünün azaldığı iddiasıyla düzeltme işleminin iptali, olmadığı takdirde TMK 1007. maddesi uyarınca tazminat istemiyle dava açıldığı, düzeltme işleminin iptaline ilişkin talebin Yargıtay denetiminden geçmek suretiyle kesinleştiği, diğer talebin ise tapu sicilinin yanlış tutulmasından kaynaklanan (TMK.1007 md.) tazminat talebine ilişkin olduğu anlaşılmakla, temyiz inceleme görevi Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 23.01.2020 tarih ve 1 sayılı kararı ile kabul edilen Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca temyiz inceleme görevi Yargıtay 5. Hukuk Dairesi'ne ait bulunmaktadır. Bu nedenle dosyanın, anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 28.09.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi....
MD. Sİ UYARINCA YAPILAN DÜZELTME İŞLEMİNİN İPTALİ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro Müdürlüğü'nce 3402 sayılı Kadastro Kanununun 41. maddesi uyarınca 1159, 1160, 1102 parsel sayılı taşınmaz maliklerinin talebi üzerine yapılan düzeltme işlemi sırasında, ... Köyü çalışma alanında bulunan ve tapuda davacılar murisi ... adına kayıtlı olan 1159 parsel sayılı 35.720,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 28.603,24 metrekare yüzölçümlü olarak, belirlenerek tapu kaydında düzeltme yapılmasına karar verilmiştir. Davacılar ... ve arkadaşları tarafından düzeltme işlemi sonucunda maliki bulundukları 1159 parsel sayılı taşınmazın yüzölçümü azaldığı ve sınırları değiştirildiğinden yapılan düzeltme işleminin iptali, olmadığı takdirde TMK 1007. maddesi uyarınca 49.819,00 TL tazminat istemiyle dava açmışlardır....
(HGK'nın 14.01.2020 tarih ve 2019/229 E. - 2020/5 K. sayılı kararı) Somut olayda, 3402 sayılı Kanun'un 41. maddesi uyarınca yapılan düzeltme işleminin iptali talepli davanın ... Sulh Hukuk Mahkemesinde açıldığı, mahkemece görevsizlik nedeniyle davanın usulden reddine, dosyanın talep halinde Manisa Kadastro Mahkemesine gönderilmesine karar verildiği, ... Kadastro Mahkemesince; 3402 sayılı Kanun'un 41. maddesi uyarınca yapılan düzeltme işleminin iptali istemine ilişkin davalarda Sulh Hukuk Mahkemeleri'nin yetkili olduğu belirtilerek görevsizlik kararı verildiği, kararın kesinleştiği, her iki görevsizlik kararının da Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başladığı 20.07.2016 tarihinden önce verildiği, dosyanın merci tayini için Yargıtay 20. Hukuk Dairesi'ne gönderildiği; merci tayini koşullarının oluştuğunun belirlenmesinden sonra yapılan incelemede; ... Sulh Hukuk Mahkemesinin yargı yeri olarak belirlenmesine karar verildiği anlaşılmaktadır. İncelemeye konu ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İstihkak Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz eden tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R Borçlu vekili, 12.06.2013 tarihli haciz işleminin yapıldığı adresin 3. kişiye ait adres olduğunu, dava dışı 3. kişi şirket tarafından sunulan ticaret ve vergi sicil kayıtları, iş yeri açma çalışma ruhsatları, vergi levhası, kira sözleşmesi, dilekçe ekinde sunulan sevk irsaliyesi faturası karşısında haciz işleminin hatalı olup İİK'nun 99. md. gereğince yapılması gerekirken İİK'nun 96. md. gereğince yapılmasının yanlış olduğunu iddia ederek müdürlük işleminin iptaline karar verilmesini talep...
Yasada Kadastro Müdürlüğünce yapılan düzeltme işleminin iptali için tekrar Kadastro Müdürlüğüne başvurulması gibi bir yol düzenlenmemiş olup mahkemenin gerekçesinde belirttiği şekilde davacının düzeltme işleminin kaldırılması için kuruma başvuru yolunu tüketmesi gerekmemektedir. Aksine düzeltme işlemine karşı başvurulacak yol az yukarıda açıklanan 41. Maddede de düzenlendiği gibi Sulh Hukuk Mahkemesine dava açmak olup davacı tarafından da belirlenen süre içerisinde iş bu davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca mahkemece davanın esasına girilerek yapılan düzeltme işleminin doğruluğunu denetlemek sureti ile bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde davanın başvuru yolu tüketilmediği gerekçesi ile usulden reddine karar verilmesi isabetsizdir....
Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, davanın İİK.nun 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkin olmasına, bu tür davaların elinde kat'i (İİK.nun 143.md) yada geçici (İİK.nun 105.md) aciz belgesi bulunan alacaklılar tarafından açılabileceğine, bu husus davanın görülebilme koşulu olup mahkemece re'sen (kendiliğinden) gözönüne alınması gerekmesine, davalı borçlunun yerleşim yerinde haciz işleminin yapılmamış olmasına, adına kayıtlı taşınmazların bulunmasına karşın hissesine düşen miktara göre borca yeter olup olmadığının belirlenmemesine, davacı tarafından dosyaya aciz belgesinin ibraz edilmemesine ve icra dosyasında geçici aciz belgesi yerine geçen haciz işleminin bulunmamasına ve kararda yazılı diğer gerekçelere göre davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün onanmasına karar verilmiş davacı vekili bu kez karar düzeltme...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı banka tarafından; lehine tesis edilen ipotek işleminin iptali yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı, aile konutu olan taşınmazda davalı eşi tarafından diğer davalı banka lehine ipotek tesis edildiğini, Türk Medeni Kanununun 194. maddesi gereğince ipoteğin kaldırılmasını ve tapu kütüğüne aile konutu şerhi konulmasını istemiştir. Davalı ipotek alacaklısı banka iyiniyetli olduğunu savunmuştur. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür (TMK md. 6). İpotek tesisine ilişkin işlemden önce taşınmazın tapu kütüğünde "aile konutu" olduğuna ilişkin bir şerh bulunmamaktadır....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/579 KARAR NO : 2020/596 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : KALKANDERE SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 24.01.2020 NUMARASI : 2018/79 ESAS - 2020/37 KARAR DAVA KONUSU : Düzeltme İşleminin İptali (3402/41. md) KARAR : Taraflar arasında görülen "Düzeltme İşleminin İptali (3402/41 md.)" davasının yapılan yargılaması sonucunda verilen nihai karara karşı davacılar vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla, HMK'nın 353.maddesi uyarınca dosya üzerinden inceleme yapıldı....
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabul kısmen reddine, T2'nün 12.06.2020 tarih ve 36 sayılı düzeltme işleminin iptaline, T2 aleyhine açılan davanın ise pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davalı T2 vekili tarafından yasal süresi içerisinde vekalet ücretine yönelik olarak istinaf edilmiştir. Yüksek Mahkemenin yerleşik içtihatlarında da vurgulandığı üzere, resen yapılan düzeltme işleminin iptali istemi ile Kadastro Müdürlüğü aleyhine dava açılması mümkün ise de, somut olayda olduğu gibi, ilgili taşınmaz maliklerinin talebi üzerine yapılan düzeltme işleminin iptali istemi ile açılan davalarda husumetin, söz konusu düzeltme nedeniyle lehine sınır değişikliği yapılan veya lehine olarak taşınmazının yüzölçümünde artış meydana gelen taşınmaz malik veya maliklerine yöneltilmesi gerekmektedir....