Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 41.maddesi uyarınca yapılan düzeltme işleminin iptali isteğine ilişkindir. 5304 Sayılı Kanunun 9.maddesi ile yapılan değişiklikten sonra anılan madde; “Kadastro sırasında veya sonrasında yapılan işlemlerle geometrik durumları kesinleşmiş olan taşınmazlarda ölçü, sınırlandırma, tersimat ve hesaplamalardan doğan hatalar, ilgilinin müracaatı veya kadastro müdürlüğünce re’sen düzeltilir. Düzeltme, taşınmaz malikleri ile diğer hak sahiplerine tebliğ olunur. Tebliğ tarihinden başlayan otuz gün içinde düzeltmenin kaldırılması yolunda ./.. 2009/12507 - 13539 - 2 - sulh hukuk mahkemesinde dava açılmadığı takdirde, yapılan düzeltme kesinleşir....

    taşınmazlarda yüzölçümü, sınırlandırma ve tersimat hatası bulunduğundan bahisle, 3402 sayılı yasanın 41. maddesine göre düzeltme işlemi yapıldığını, bu işlem çerçevesinde müvekkiline ait taşınmazın yüz ölçümü ve sınırlarının düzeltildiğini, davalıların ise, müvekkillerinin arazisine komşu 359 ada 18, 26, 30, 31, 20, 24 ve 5 parsel sayılı taşınmazların maliki olduklarını, yapılan düzeltme işlemi ile müvekkiline ait taşınmazın yüz ölçümünün azaldığını, yapılan düzeltme işleminin hatalı olduğunu belirterek, düzeltme işleminin iptali ile sınırların ve yüz ölçümlerinin yeniden tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    Kadastro müdürlüğünün resen veya ilgililerin başvurusu üzerine yapacağı açıklanan düzeltme işlemlerinin ilgililere tebliğinden sonra, ilgililerin sulh hukuk mahkemesine 30 gün içinde açacakları davada, düzeltme işlemi yararına olan kişi ya da kişileri hasım göstererek işlemin iptalini isteyebilir. Düzeltme işleminin kadastro müdürlüğünce resen yapıldığı durumlarda müdürlüğe karşı da dava yöneltilmelidir....

      Yapılacak düzeltme ile mülkiyet aktarımına neden olunmamaktadır. Kuşkusuz, mülkiyet aktarımına neden olan hatalar için çözüm açılacak tapu iptali ve tescil davasıdır. Kadastro müdürlüğünün re’sen veya ilgililerin başvurusu üzerine yapacağı açıklanan düzeltme işlemlerini ilgililere tebliğinden sonra, ilgililerin sulh hukuk mahkemesine 30 gün içinde açacakları davada, düzeltme işlemi yararına olan kişi ya da kişiler hasım gösterilerek işlemin iptali istenebilir. Düzeltme işleminin kadastro müdürlüğünce re’sen yapıldığı durumlarda müdürlüğe karşı da dava yöneltilmelidir. Somut olayda, dava konusu 203 parsel sayılı taşınmazda 839 no'lu noktanın hatalı tersim edildiği gerekçesiyle 203 parsel sayılı taşınmazda düzeltme yapılmış, bu düzeltme ile de davacının taşınmazında doğrudan işlem yapılmamış, ancak hazırlanan düzeltme raporuna göre davacı lehine tarafların ortak sınır kabul ettiği duvar sınır olarak düzeltilmiştir....

        Davanın, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 41. maddesi uyarınca yapılan düzeltme işleminin iptali isteğine ilişkin olduğu hallerde esasen anılan madde uyarınca yapılan düzeltme işlemlerine karşı açılan davaların lehine düzeltme yapılan taşınmazların maliklerine yöneltilmesi gerekir. Ancak, düzeltme işleminin sonucu oluşan yüzölçümü farkına sadece hesap hatasının yol açtığı ve farkın komşu taşınmazlardan kaynaklanmadığı hallerde davanın Kadastro Müdürlüğüne yöneltilmesi gerekir. Kaldı ki kişilerin yüzölçümü farkına itirazları halinde de Kadastro Müdürlüğünün hasım gösterilmesi usul yasasına aykırı değildir....

        SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 07/07/2020 NUMARASI : 2019/53 2020/646 DAVA KONUSU : 3402 SY'nın 41.md.si Uyarınca Yapılan Düzeltme İşleminin Kaldırılması KARAR : Tarsus 1....

        Köyünde yapılıp 07.09.2007 tarihinde ilan edilen fenni ve teknik hataların düzeltilmesi çalışmaları sırasında adına tapuda kayıtlı 51 parsel sayılı taşınmazın 3116, 1744 ve 3302 Sayılı Yasalara göre yapılan orman kadastrosu, aplikasyon, 2. ve 2/B madde uygulamaları sırasında tahdit dışında bırakıldığı halde, düzeltme işlemi ile taşınmazın bir bölümünün 6831 Sayılı Yasanın 2/B madde uygulaması ile Hazine adına orman rejimi dışına çıkarılan alan içine alındığı, yasaya aykırı olarak yapılan bu düzeltme işleminin kaldırılması istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, 3 nolu orman kadastro komisyonunca zeminde bulunmayan 2001 OTS’nin 10626-10627OTS hattı üzerine taşındığı, orman tahdit haritası üzerinde değişiklik yapılmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı gerçek kişi tarafından temyiz edilmiştir....

          Köyünde yapılıp 07.09.2007 tarihinde ilan edilen fenni ve teknik hataların düzeltilmesi çalışmaları sırasında zilyetliğinde bulunan taşınmazın düzeltme işlemi ile orman sınırları içine alındığı, ... Kadastro Mahkemesinin 1994/1085-2002/16 sayılı kararına esas teşkil eden krokide 13-14 OTS'nin düz hat ile ormandan ayrıldığı halde düzeltme işlemi ile aynı OTS'lerin kırık hat ile ormandan ayrıldığı, mahkeme kararına ve yasaya aykırı olarak yapılan bu düzeltme işleminin kaldırılması istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, 13-14 OTS noktalarını birleştiren orman tahdit hattının 22.06.1976 tarihli çalışma tutanaklarına göre düz bir hat olmayıp kırıklı hat olduğu, ayrıca dava konusu taşınmazın ... Kadastro Mahkemesinin 1994/1085-2002/16 sayılı kararı ile orman sayılan yerlerden olduğu, düzeltme işleminin yerinde olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı gerçek kişi tarafından temyiz edilmiştir....

            İtiaatlı adına tapuda kayıtlı 30 parsel sayılı taşınmazın 3116, 1744 ve 3302 Sayılı Yasalara göre yapılan orman kadastrosu, aplikasyon, 2. ve 2/B madde uygulamaları sırasında tahdit dışında bırakıldığı halde, düzeltme işlemi ile taşınmazın bir bölümünün 6831 Sayılı Yasanın 2/B madde uygulaması ile Hazine adına orman rejimi dışına çıkarılan alan içine alındığı, yasaya aykırı olarak yapılan bu düzeltme işleminin kaldırılması istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, 3 nolu orman kadastro komisyonunca zeminde bulunmayan 2001 OTS’nin 10626-10627 OTS hattı üzerine taşındığı, orman tahdit haritası üzerinde değişiklik yapılmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı gerçek kişiler tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, nitelik ve mülkiyet değişikliği dışında aplikasyon, ölçü, çizim ve hesaplamalardan kaynaklanan yüzölçümü ve fenni hataların düzeltilmesine ilişkin işlemin iptaline ilişkindir....

              Somut olayda, alacaklının, borçlu aleyhine yapmış olduğu icra takibinde borçlunun maaşından haciz kesintisi yapılmasını talep ettiği, talep doğrultusunda, borçlunun bilinen en son çalıştığı kuruma icra müdürlüğünce yazı yazıldığı, fakat borçlunun anılan kurumda görev yapmadığı için talep gereğinin yerine getirilemediği, bu nedenle takip dosyasında herhangi bir maaş haczi işleminin uygulanmadığı görülmektedir. O halde, mahkemece şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle haczin kaldırılması yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15.02.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                UYAP Entegrasyonu