İcra Dairesi nezdinde başlatılan icra takibine borçlu itiraz edildiğini, bu itiraza ilişkin Eskişehir 4....
Sayılı dosyasında, takip alacaklısı tarafından 20/04/2018 tarihli kapak hesabına yönelik şikayet yoluna başvurulduğu, İstanbul 1. İcra Hukuk Mahkemesinin 14/05/2019 tarih, 2018/355 E. 2019/485 K. Sayılı ilamı ile; 20/04/2018 tarihi itibariyle bakiye borcun 219.847,53 TL olduğu ve bu tarihten sonra ödemelere devam edildiği, bu tarih itibariyle bakiye borcun 70.807,18- TL olduğu hususunun bildirildiği gerekçesiyle bilirkişi raporuna itibarla şikayetin kabulüne, 20/04/2018 tarihi itibariyle bakiye borcun 70.807,18 TL olduğunun tespitine, 05/09/2018 tarihli bilirkişi raporunun karar eki sayılmasına karar verildiği, kararın istinaf edilmesi üzerine; Dairemizin 28/06/2022 tarihli, 2022/1341 E. 2022/1417 K. Sayılı ilamı ile, Şikayetin kabulüne, İstanbul 5. İcra Dairesi'nin 2012/12222 esas sayılı dosyasında; 20/04/2018 tarihli dosya borç hesabında bakiye borç miktarının 159.704,04- TL olarak düzeltilmesine karar verildiği ve kararın 30/09/2022 tarihinde kesinleştiği görülmüştür....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; takip dayanağı ilamın temyiz incelemesi sonucu bozulduğunu, akabinde verilen kararın düzeltilerek onandığını, tüm bu safahatten sonra 04/05/2021 tarihinde icra müdürlüğünün kapak hesabı yaptığını, bu hesaba göre belirlenen miktarın dosyaya yatırıldığını böylece dosya borcunun tamamının ödendiğini, alacaklı vekilininde 06/05/2021 tarihinde bu ödemelerin aktarılmasını talep ettiğini, sonrasında kapak hesabını şikayet etmesinin kötü niyetli olduğunu, ödemenin aktarılmasının talep edildiği 06/05/2021 tarihinde kapak hesabı öğrenildiğinden şikayetin bu tarihten itibaren 7 günlük yasal süresinde yapılmadığını, yine alacaklının herhangi bir ihtirazi kayıt koymaksızın alacağı kabul etmesi nedeni ile bu aşamadan sonra kapak hesabını şikayet edemeyeceğini, davacı tarafından kapak hesabındaki hatanın somut dayanakları ile ispat edilmediğini bildirerek, şikayetin reddine karar verilmesini istemiştir....
Mahkemece davacının kapak hesabına yönelik şikayetinin değerlendirilmesi ve icra emrinin ilama uygun şekilde düzenlenip düzenlemediğinin tespiti bakımından dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişi Hürriyet Aygün tarafından düzenlenen rapor dosyaya sunulmuş, bilirkişi raporunda 02/03/2021 tarihi itibarı ile kapak hesabı yapılarak, ilam tarihinden sonra asıl alacağa veya kapak hesabına faiz işletilmesine göre icra emrinde istenebilecek alacak miktarları terditli olarak hesaplanmış, rapora itibar edilmeksizin, ilk derece mahkemesince yapılan hesaplamaya göre şikayetin kabulüne karar verilmiştir....
İcra Müdürlüğü'nün 2019/12713 esas sayılı dosyasında 20/07/2020 tarihinde yedieminlik muhtırası sonucu dosya tarafı olmamasına rağmen müvekkiline haciz uygulandığını, bunun üzerine müvekkiline ait taşınmazlara ve banka hesaplarına dosya kapak hesabına da aşacak şekilde 650.000 TL tutarında haciz işlemi uygulandığını, devam eden süreçte icra müdürlüğü tarafından hata yapıldığının anlaşıldığını, haciz tutarının dosya kapak hesabı seviyesine çekildiğini, davacının Ziraat Bankası Demirtaş Şubesindeki 2692- 61897310- 5003 nolu USD hesabına da haciz işlemi uygulandığını, toplam dosya alacağı kadar paraya bloke konduğunu, söz konusu hesapta başka haciz bulunmadığını, Ziraat Bankası hesabındaki mevcut para miktarı göz önüne alındığında müvekkilin taşınmazları ve diğer banka hesaplarına konan hacizlerin taşkın haciz niteliğinde olduğunu, müvekkilin bütün taşınmazlarına ve banka hesaplarına bloke konması şeklinde ve dosya borcunu aşacak şekilde uygulanan hacizlerin kamu düzenine aykırı olduğunu,...
Somut olayda, davalı borçlu itirazında; 05/12/2019 tarihli kapak hesabına göre borcun tamamının ödendiğini belirterek itiraz etmiştir. Buna göre her ne kadar alacaklı tarafça takibe dayanak belge İİK 68/1 anlamında belge değil ise de takip borçlusunun takibe konu borca ilişkin kabulü ve ödeme beyanı bulunduğundan İlk Derece Mahkemesince itirazın kaldırılmasına karar verilmesi yerindedir. Açıklanan gerekçelerle; dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillerle, usul ve yasaya uygun gerektirici nedenlere göre, kanunun olaya uygulanmasında hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacının yerinde bulunmayan istinaf kanun yolu başvurusunun HMK'nın 353/(1)-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir....
yi ödediği, ödeme emri tebliğinden sonra da, süresi içerisinde takibe konu borcun tamamına itiraz ettiği, itiraz sonucu takibin durması ile yasal süresi içerisinde davacı vekili tarafından icra müdürlüğünce ödenen miktar mahsup edilmek suretiyle çıkarılan kapak hesabındaki miktar üzerinden iş bu itirazın iptali davasının açıldığı hususları dosya içeriğiyle sabittir. Davaya konu icra takibine davalı borçlu tarafından itiraz edilerek icra takibinin durması sağlanmış olduğundan ve mahkemece itirazın iptali yönünde bir karar verilmediği sürece icra müdürlüğünce bu dosya üzerinde alacaklı istemi yönünden bir işlem yapılamayacaktır. Hal böyle olunca mahkemece icra giderleri ve icra vekalet ücreti hakkında sonuç doğuracak şekilde itiraz konusunda bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir....
Asıl kararın incelemesine geçildi; Alacaklı tarafından genel haciz yolu ile icra takibine başlandığı, 27.06.2014 tarihinde kapak hesabı yapıldığı, borçlu icra mahkemesine başvurarak 4.784,49 TL takip öncesi işlemiş faiz ve 3.878,85 TL takip sonrası işlemiş faize itiraz ettiği, mahkemece takip tarihine kadar işlemiş faiz değerlendirilerek davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır....
karar verildiğini, ancak bu dosyada kıdem tazminatına mevduata uygulanan en yüksek faiz üzerinden hesaplama yapılarak sonuca gidildiğini, ilama aykırılık bakımından inceleme yapılmadığını, ilama aykırı taleplere yönelik şikayetin süreye tabi olmadığını, anılan şikayet sonucunda verilen kararın bağlayıcı olmadığını, bu nedenle takip öncesi istenen faizin de hatalı olduğunu, alacaklı tarafın başvurusu üzerine dosyada 20.02.2020 tarihli kapak hesabı yapıldığını, bu hesaba itiraz üzerine bu kez icra müdürlüğünce 22.02.2020 tarihli yeni bir kapak hesabı yapılmış ise de, bu hesaplama yasal faiz üzerinde yapıldığından ilama aykırı olduğunu ve fazla borç çıkarıldığını, borcun ihtirazi kayıtla ödendiğini bu nedenle icra müdürlüğünün 22.02.2020 tarihli kapak hesabının ilama uygun şekilde düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Tüketici Mahkemesi'nin 26.12.2017 tarihli ilamının dosyada mevcut olduğunu, iş bu ilamda belirlenen alacak miktarı üzerinden kapak hesabı yapılarak iş bu kapak hesabı kapsamında davacı tarafa icra emri gönderildiğini, icra emri gönderilmeden önce davacı tarafa keşide edilen T.C. Beyoğlu 16. Noterliği'nin ihtarnamesi ile de alacak miktarı detayları ile davacı tarafa bildirildiğini, T.C. Yargıtay 8....