WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, sözleşmeden doğan tazminat istemine ilişkindir. ... Asliye Hukuk Mahkemesince, dava tarihi itibarı ile 6100 sayılı HMK'nın 4/1-a maddesi uyarınca kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davaların sulh hukuk mahkemelerinde görüleceği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. ... Sulh Hukuk Mahkemesi ise, dava konusu uyuşmazlığın kira sözleşmesinden değil devir sözleşmesinden kaynaklandığı gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, kararlar temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir. Somut olayda davacı vekili; müvekkili ile davalı ... arasında 21/01/2011 tarih ve gayrimenkul devir ve kiralama taahhüt sözleşmesi başlıklı protokol akdedildiğini, bu sözleşmede davalı ...'...

    Aynı kanunun 10. maddesinde sözleşmeden doğan davalar için sözleşmenin ifa edildiği veya davalı ya da vekilinin dava tarihinde orada bulunması kaydıyla, sözleşmenin yapıldığı yer mahkemesinin de yetkili olduğu belirtilmiştir, sözü edilen bu düzenlemeler özel yetkiye ilişkindir. Davacı, davasını özel veya genel yetkili mahkemelerden herhangi birinde açabilir. Dava konusu olayda davacı, sözleşme uyarınca davalının oğlunun kendisine ait öğrenci yurdundaki barınma ücretini ödemediği iddiasıyla davalıya karşı takip başlatmış, başka bir ifade ile sözleşmeden kaynaklanan para alacağının tahsilini talep etmiştir. Türk Borçlar Kanunu'nun 89. maddesinin 1. fıkrasına göre sözleşmeden doğan para borcu, sözleşmede aksi kararlaştırılmamışsa, alacaklının ödeme zamanındaki ikametgahında ödenir. Alacaklı, bu para borcunun ödenmesi için kendi ikametgahında takip başlatıp, dava açabilir....

      Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından ise, uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olmadığı ve uyuşmazlığın kaynağını oluşturan eser sözleşmesinin TBK'da düzenlendiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4/1. maddesinde her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı hüküm altına alınmış, maddenin (a) bendinde bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ile çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve çekişmesiz yargı işi sayılacağı belirtilmiştir. Buna göre, bir uyuşmazlığın ticari dava niteliğinde olabilmesi için, her iki tarafın da ticari işletmesini ilgilendirmesi yahut aynı maddenin alt bentlerinde düzenlenen istisnalardan birine dahil olması gerekmektedir....

        Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6100 Sayılı HMK'nun Genel yetkili mahkeme başlıklı 6.maddesine göre: Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir. 6100 sayılı HMK'nun Sözleşmeden doğan davalarda yetki başlıklı 10.maddesi uyarınca sözleşmeden doğan davalar, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabilir. Davacı alacaklı,davalı hakkında ... İcra Müdürlüğünün 2013/21 Esas sayılı icra takip dosyasında başlatmış olduğu 10.1.2013 tarihli takip talebinde 30.9.2009 ila 30.12.2012 arasındaki 40 aylık kira parasının tahsilini talep etmiştir. Davalı borçlu süresi içinde vermiş olduğu itiraz dilekçesinde yetki itirazında bulunarak yetkili mahkemenin davalının ikametinin bulunduğu Ankara Mahkemeleri olduğunu savunmuştur. Mahkemece, davalının yetki itirazı kabul edilerek HMK'nun 6.maddesi gereğince davalının ikameti(Ankara) mahkemeleri yetkili olduğundan bahisle yetkisizlik kararı verilmiştir....

          Maddesinde belirtildiği üzere, iş mahkemeleri İş Kanununa göre işçi sayılan kimselerle işveren veya işveren vekilleri arasında iş akdinden veya iş Kanununa dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının çözülmesi ile görevlidirler. Yukarıdaki düzenleme uyarınca, bir davanın iş davası olması için, tarafların iş kanuna tabi işçi ve işveren olması ve aralarındaki uyuşmazlığın hizmet sözleşmesinden veya İş Kanunu'na dayanan bir hak iddiasından kaynaklanmış olması gerekir. Yine, 2821 sayılı Sendikalar Kanunundan, 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Kanunu'ndan doğan uyuşmazlıklara, 5510 sayılı Kanun'un 101. maddesi uyarınca Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'ndan doğan uyuşmazlıklara iş mahkemelerinde bakılır. Bunların dışında bazı özel kanunlardaki düzenlemelerlede iş mahkemeleri görevli kılınmıştır (1479 sayılı Bağ-Kur kanunu m. 70; 4857 İş Kanunu m. 20/1; 854 sayılı Deniz İş Kanunu m. 46 gibi)....

            Ancak; 1- Sanık hakkında tehdit, hakaret ve aile hukukundan doğan yükümlülüğün ihlali suçlarından dava açıldığı, tehdit ve hakaret suçlarından beraat kararının temyiz edilmeden kesinleştiği, aile hukukundan doğan yükümlülüğün ihlali suçundan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmişse de, ihbar üzerine hükmün açıklanması üzerine yapılan temyiz incelemesinde, her ne kadar sanığın aile hukukundan doğan yükümlülüğün ihlali ve hakaret eylemleri uzlaşma kapsamında olup, soruşturma aşamasında taraflara uzlaşma teklifi yapılmış ise de, bu tarihte atılı TCK’nın 106/1-1. cümlesinde düzenlenmiş olan tehdit suçunun uzlaşma kapsamında olmaması ve CMK’nın 253/3. fıkrasının ikinci cümlesi dikkate alındığında soruşturma aşamasında yapılan uzlaşma teklifinin geçersiz olduğunun anlaşılması ve yapılan yargılama neticesinde sanığın tehdit suçundan beraat etmesi karşısında, TCK'nın 233. maddesinde düzenlenen aile hukukundan doğan yükümlülüğün ihlali suçunun CMK'nın 253/3. maddesi uyarınca...

              KARAR Davacı, 5233 sayılı Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Hakkında Kanun uyarınca zararların karşılaması için davalı idareye başvurduğunu, başvuru neticesinde taraflarınca imzalanan sulhnamenin düzenlendiğini, düzenlenen bu ilk sulhnamenin davalı tarafından tek taraflı iptal edilerek yeni bir sulhname düzenlendiğini ve ana paranın ikinci defa düzenlenen sulhnameye göre ödendiğini, tek taraflı fesih edilen sözleşme gereğince doğan alacağının muaccel olduğu tarihten itibaren doğan faiz alacağının tahsili için başlattığı icra takibine vaki itirazın iptaline karar verilmebini istemiştir. Davalı, davanın reddine karar verilmesini dilemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir....

                Aynı kanunun 10. maddesinde sözleşmeden doğan davalar için, sözleşmenin ifa edildiği veya davalı ya da vekilinin dava tarihinde orada bulunması kaydıyla, sözleşmenin yapıldığı yer mahkemesinin de yetkili olduğu belirtilmiştir ki bu da ... yetkiye ilişkin bir düzenlemedir. Davacı, davasını ... veya genel yetkili mahkemelerden herhangi birinde açabilir. Dava konusu olayda davacı, ortaklık sözleşmesi gereğince davalılar tarafından elde edilen ürün bedelinden hissesine düşen gelir miktarının, başka bir ifade ile davalılarla aralarındaki sözleşme ilişkisinden doğan para alacağının tahsilini istemiştir. Borçlar Kanununun 73. maddesine göre sözleşmeden doğan para borcu, sözleşmede aksi kararlaştırılmamışsa, alacaklının ödeme zamanındaki ikametgahında ödenir. Alacaklı, bu para borcunun ödenmesi için kendi ikametgahında dava açabilir....

                  FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ ESAS NO : 2023/96 Esas KARAR NO : 2023/134 DAVA : Markadan Doğan Haklara Tecavüz Nedeniyle Maddi Tazminat DAVA TARİHİ : 09/05/2023 KARAR TARİHİ : 10/05/2023 KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 10/05/2023 Mahkememizde görülmekte bulunan Markadan Doğan Haklara Tecavüz Nedeniyle Maddi Tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA : Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkillerinin Bakırköy ......

                    Şti.’den kiralandığını, bu nedenle kiracılık sözleşmesinden doğan kişisel hakka dayandıklarını ileri sürerek, menkulün üzerindeki haczin kaldırılmasını istemiştir. Hacizden doğan istihkak davalarını düzenleyen İİK'nin 96, 97 ve 99 maddeleriyle haczi düzenleyen İİK'nin 85/2.maddesinde istihkak davasını, haczedilen şey üzerinde mülkiyet veya rehin hakkı gibi sınırlı bir ayni hak iddia eden kişilerin açabileceği belirtilmiştir. Buradaki mülkiyet ve rehin hakkı ifadesinin sınırlandırıcı olmadığı, diğer sınırlı ayni haklara, tapuya şerh verilerek güçlendirilmiş kişisel haklara mülkiyeti muhafaza kaydı sözleşmesi ve finansal kiralama sözleşmesinden doğan haklara, teferruata, hapis hakkı gibi haklara dayanılarak da istihkak davası açılabileceği Yargıtay uygulamasında ve öğretide kabul edilmektedir. Somut olayda ise davacı 3.kişi, anılan haklara değil, kiracılık sözleşmesinden doğan kişisel bir hakka (kiracılık hakkına) dayanarak istihkak iddiasında bulunmuştur....

                      UYAP Entegrasyonu