Diğer taraftan, davalı idarenin karar düzeltme dilekçesinde davacıya 10 ay kısa süreli durdurma cezası verildiği, lehe kanun hükümleri uygulansa dahi davacı lehine olan ceza miktarının üst sınırının 20 ay uzun süreli durdurma cezası olduğu, bu haliyle davacıya daha düşük bir cezanın verilmiş olduğundan bahisle dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülmekte ise de davacının disiplin cezasına konu fiiline karşılık olarak Mülga Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü'nde uzun süreli durdurma cezasının üst sınırı olan 24 ay uzun süreli durdurma cezasının öngörüldüğü, 7068 sayılı Kanun'da ise aynı fiile karşılık uzun süreli durdurma cezasının üst sınırından uzaklaşılarak 20 ay uzun süreli durdurma cezasının verileceğinin kurala bağlandığı, davalı idarece disiplin cezası işlemi tesis edilirken bir alt cezanın verilmesi kararlaştırıldığında yukarıda aktarılan durum dikkate alınarak kısa süreli durdurma cezasının üst sınırı olan 10 ay kısa süreli durdurma cezasından uzaklaşılarak daha...
Dava; disiplin cezasının iptali istemine ilişkindir. Taraflar arasında davacıya verilen 12.06.2018 tarihli 3 gün gündelikten kesme cezası yasal olup olmadığı konusunda çekişme vardır. İş hukukunda işverenlere belirli koşulların varlığı halinde disiplin cezası verme yetkisi tanınmıştır. Hukukumuzda işverenin disiplin cezası uygulama yetkisinin koşullarını, kapsamını, sınırlarını, usulünü, itiraz ve yargısal denetimini, bu yetkinin kullanılmasına karşı işçilere güvence sağlayan genel bir düzenleme mevcut değildir. İş Kanunu ve Borçlar Kanunu'nda konu ile ilgili bazı hükümler yer almaktadır. İş Hukuku'nun ilkeleri ile genel hükümler göz önünde bulundurularak toplu iş sözleşmeleri, bireysel sözleşmeler ve iç yönetmeliklerle disiplin hukukuna ilişkin düzenlemeler yapılabilir. Öncelikle işçiye verilecek disiplin cezasının hukuki bir dayanağı bulunmalıdır. Disiplin cezasının işçiyi bağlayabilmesi sözleşme veya iç yönetmelikle önceden yazılmış olması ve işçiye bildirilmiş olması gerekir....
Çanakkale İl Emniyet Müdürlüğü kadrosunda polis memuru olarak görev yaptığı dönemde işlediği fiilden dolayı Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü'nün 8/13. maddesi uyarınca "meslekten çıkarma" cezası ile cezalandırılmasına ilişkin ... tarih ve ... sayılı Emniyet Genel Müdürlüğü Yüksek Disiplin Kurulu kararının iptali istenilmektedir. 2. Kararın dayanağı olan Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü'nün 8/13. maddesinin iptali istenilmektedir. DAVACININ İDDİALARI : Dava konusu disiplin cezasının dayanağı olan Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü'nün 8/13. maddesinin Anayasa'nın 38/3. maddesine ve 3201. Sayılı Emniyet Teşkilatı Kanunu'nun 83. maddesinin son cümlesine aykırı olduğu, Anayasa tarafından güvence altına alınan ölçülülük, belirlilik ve kanunilik ilkesinin göz ardı edildiği ileri sürülmüştür....
İlgilinin eylemine uyan disiplin cezasıyla cezalandırılmadığının tespiti halinde; diğer bir anlatımla olayda tipiklik şartının yerine getirilmediği durumlarda yargı yerince disiplin cezasının iptaline karar verilebilecek olmakla birlikte, ayrıca ilgilinin eylemine uyan disiplin cezasının tespitinin de yapılması, disiplin otoritesinin yetki alanına girildiği anlamına gelmekte ve hukukilik denetiminin sınırlarının aşılması sonucunu doğurmaktadır....
Olayda, disiplin soruşturma raporunda davacı hakkında önerilen kademe ilerlemesinin durdurulması cezasının İl Milli Eğitim Disiplin Kurulunca "disiplin ve başarı durumu ile savunması dikkate alınarak" ibaresine yer verilmek suretiyle reddedildiği görülmektedir. Ancak disiplin kurulu kararında davacıya isnat edilen fiilin sübuta erip ermediği, sübuta ermişse bu eylem ile teklif edilen disiplin cezasına ilişkin Kanun maddesinin (657 sayılı Kanun'un 125. maddesinde tanımlanan disiplin cezası gerektirici halin) örtüşüp örtüşmediği ve Kanun'un 125. maddesinin üçüncü fıkrası kapsamında bir derece hafif olan cezanın uygulanması gerekip gerekmediği gibi yönlerden tereddüt oluşturmayacak bir değerlendirmede bulunulmadan 657 sayılı Kanun'un 126. maddesi kapsamında işlem yapılması ve gereği için soruşturma dosyasının Valilik Makamına gönderildiği anlaşılmaktadır....
İdari işlem niteliğindeki disiplin cezasının da tesis edildiği tarihte yürürlükte bulunan mevzuata göre yargısal denetiminin yapılması gerekmekte ise de, lehe olan normun uygulanması ilkesinin disiplin cezaları yönünden de geçerli olduğunun kabulü gerekmektedir. Dolayısıyla, fiilin işlendiği tarih itibarıyla yürürlükte bulunan mevzuat ile daha sonra yürürlüğe giren mevzuat hükümleri farklı ise, disiplin cezasıyla cezalandırılacak olan kişilerin lehine olan mevzuat hükmü dikkate alınmalıdır....
İş hukukunda işverenlere belirli koşulların varlığı halinde disiplin cezası verme yetkisi tanınmıştır. Hukukumuzda işverenin disiplin cezası uygulama yetkisinin koşullarını, kapsamını, sınırlarını, usulünü, itiraz ve yargısal denetimini, bu yetkinin kullanılmasına karşı işçilere güvence sağlayan genel bir düzenleme mevcut değildir. İş Kanunu ve Borçlar Kanunu'nda konu ile ilgili bazı hükümler yer almaktadır. İş Hukuku'nun ilkeleri ile genel hükümler göz önünde bulundurularak toplu iş sözleşmeleri, bireysel sözleşmeler ve iç yönetmeliklerle disiplin hukukuna ilişkin düzenlemeler yapılabilir. Öncelikle işçiye verilecek disiplin cezasının hukuki bir dayanağı bulunmalıdır. Disiplin cezasının işçiyi bağlayabilmesi sözleşme veya iç yönetmelikle önceden yazılmış olması ve işçiye bildirilmiş olması gerekir. Disiplin cezası işyerinin düzen ve disiplinini sağlamak amacıyla verilebilir. Bir disiplin cezasının uygulanabilmesi için işçinin kusurlu bulunması zorunludur....
Ağır Ceza Mahkemesinin 06/02/2020 tarihli ve 2020/130 değişik iş sayılı kararı ile ilgili olarak; Dosya kapsamına göre, hükümlünün 01/10/2019, 14/10/2019 ve 16/10/2019 tarihli dilekçeleri ile anılan Ceza İnfaz Kurumu Disiplin Kurulu Başkanlığının 27/09/2019 tarihli kararına karşı itiraz etmediğini ve anılan disiplin cezasının onanmasını talep ettiği, Elazığ İnfaz Hâkimliğinin 07/11/2019 tarihli ve 2019/2780 esas, 2019/2902 sayılı kararı ile bahse konu disiplin cezasının onanmasına karar verildiği ve anılan kararın 19/11/2019 tarihinde kesinleştirildiği, söz konusu disiplin cezasının 26/12/2019 ile 06/01/2020 tarihleri arasında infaz edildiği, hükümlünün tedbiren kapalı ceza infaz kurumuna gönderildiği 21/09/2019 tarihi ile disiplin cezasının infazına başlandığı 26/12/2019 tarihi arasındaki süreye ilişkin disiplin cezasının yasal kaldırma tarihinin geriye çekilmesi talebinde bulunması üzerine, Elazığ İnfaz Hâkimliğinin 23/01/2020 tarihli kararı ile söz konusu disiplin cezasının kesinleşme...
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: İdare mahkemesince, Danıştay Onikinci Dairesinin 28/03/2017 tarihli ve E:2015/384, K:2017/994 sayılı bozma kararına uyularak; disiplin cezalarının sağlıklı ve objektif olmasının cezayı veren disiplin amirlerinin ve kurullarının, olayı objektif değerlendirebilmeleriyle mümkün olduğu, usule uygun olarak yapılan soruşturma kapsamında, taraf pozisyonunda olan …’ın başkanlığında oluşan Disiplin Kurulu tarafından verilen disiplin cezasının, objektiflik ve tarafsızlık ilkesine aykırılık oluşturduğu, bu durumda disiplin cezasına konu olan olayın muhatabı ve bu nedenle tarafı olan ...'nın başkanlığındaki Disiplin Kurulunca verilen kararda hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir....
açıkça usul ve yasaya aykırı olduğu anlaşılmakla, İnfaz Hakimliğinin doğrudan bu disiplin cezasını kaldırma yetkisi olmasada Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü Disiplin Kurulu Başkanlığınca verilen ve şikayet olmaksızın kesinleşen idari karar niteliğindeki bu disiplin cezasının kaldırılması için idari işlemlerin başlatılması amacıyla yetkili ve görevli idari birimlere bildirimde bulunması ve bu aşamada disiplin cezasının infazına başlanmasına yer olmadığına karar vermesi gerekirken disiplin cezasının onanmasına dair verilen karar usul ve yasaya aykırı olduğundan kanun yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir....