esas, 2019/877 karar sayılı kararı ile ilgili olarak; Dosya kapsamına göre, hükümlünün 04/10/2018 tarihli dilekçesi ile adı geçen Ceza İnfaz Kurumu Disiplin Kurulu Başkanlığının 25/07/2018 tarihli ve 2018/641 sayılı kararına karşı itiraz etmediğini ve anılan disiplin cezasının onanmasını talep ettiği, Bandırma İnfaz Hâkimliğinin 21/12/2018 tarihli kararı ile bahse konu disiplin cezasının onanmasına karar verildiği ve anılan kararın 03/01/2019 tarihinde kesinleştirildiği, söz konusu disiplin cezasının 13/02/2019-05/03/2019 tarihleri arasında infaz edildiği, hükümlünün disiplin cezasının yasal kaldırma tarihinin geriye çekilmesi talebinde bulunması üzerine, Bandırma İnfaz Hakimliğinin 03/04/2019 tarihli kararı ile söz konusu disiplin cezasının kesinleşme tarihi olan 03/01/2019 tarihinden itibaren infazına başlanmış sayılmasına, 23/01/2019 tarihinde ise tamamlanmış sayılmasına ve bu itibarla yasal kaldırma tarihinin de 23/01/2020 tarihi olması gerektiği cihetle bahse konu iptal kararı verilmiş...
Bu durumda, davacı hakkında verilen mahkumiyet hükmünün 23/01/2014 tarihinde kesinleştiği, bu tarihten sonra en geç 23/01/2016 tarihine kadar disiplin cezasının verilmesi gerekirken, ilk disiplin cezasının 29/01/2016 tarihinde verildiği anlaşıldığından, disiplin cezası verme yetkisi zamanaşımına uğradığı açık olduğundan bu husus göz önüne alınmadan verilen istinaf kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir....
açıkça usul ve yasaya aykırı olduğu anlaşılmakla, İnfaz Hakimliğinin doğrudan bu disiplin cezasını kaldırma yetkisi olmasada Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü Disiplin Kurulu Başkanlığınca verilen ve şikayet olmaksızın kesinleşen idari karar niteliğindeki bu disiplin cezasının kaldırılması için idari işlemlerin başlatılması amacıyla yetkili ve görevli idari birimlere bildirimde bulunması ve bu aşamada disiplin cezasının infazına başlanmasına yer olmadığına karar vermesi gerekirken disiplin cezasının onanmasına dair verilen karar usul ve yasaya aykırı olduğundan kanun yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir....
İdari işlem niteliğindeki disiplin cezasının da tesis edildiği tarihte yürürlükte bulunan mevzuata göre yargısal denetiminin yapılması gerekmekte ise de, lehe olan normun uygulanması ilkesinin disiplin cezaları yönünden de geçerli olduğunun kabulü gerekmektedir. Dolayısıyla fiilin işlendiği tarih itibarıyla yürürlükte bulunan mevzuat ile daha sonra yürürlüğe giren mevzuat hükümleri farklı ise, disiplin cezası ile cezalandırılacak olan kişilerin lehine olan mevzuat hükmü dikkate alınmalıdır....
sayılı işlem ile bu işleme karşı Disiplin Kurulu'na yapmış olduğu itirazın reddine ilişkin ... tarih, ... sayılı işlemin iptali istenilmiştir. İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ......
Yüksek Disiplin Kurulu kararının iptali istemiyle açılmıştır....
beklenmeden, kararın henüz kesinleşmediği bir dönemde, merciin onayına sunulamayacağı nazara alındığında, hükümlü hakkındaki hücreye koyma cezasının onanmasına ilişkin talebin usul yönünden reddi gerekirken yazılı şekilde onanmasına karar verilmesinde, 2) Kabule göre de; Ceza İnfaz Kurumu Disiplin Kurulu Başkanlığınca verilen hücreye koyma disiplin cezasının şikayet yoluna başvurulmaksızın kesinleştiği durumlarda, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un disiplin cezalarının infazı başlıklı 48/3-a maddesi uyarınca kesinleşen hücreye koyma disiplin cezasının infazına başlanabilmesi için infaz hakiminin onayının alınması aşamasında disiplin cezasının esasına ilişkin olarak tarafların itiraz etme hakkı bulunmadığı, infaz hakimliğinin de kesinleşmiş disiplin cezası kararıyla ilgili olarak esastan inceleme yapma ve kesinleşen disiplin cezasını bizzat kaldırma yetkisinin bulunmadığı, Ceza İnfaz Kurumu Disiplin Kurulu Başkanlığınca hükümlülerin hücre cezası ile cezalandırılmalarına...
Uyuşmazlıkta; davacının görev dışında özel bir konuşma sırasında trafiğe ilişkin uygulamaları yetkili olmayan kişilere bildirme şeklindeki eylemi sabit ise de, bu haliyle davacının fillinin Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü'nün 7/B-1 maddesinde yer alan "hizmet içinde resmi sıfatının gerektirdiği saygınlığı ve güven duygusunu sarsacak eylem ve davranışlarda bulunmak" şeklindeki suç tanımına uymadığı, anılan fiiller yönünden disiplin hukukunda yer alan "tipiklik" şartının gerçekleşmediği, davacının eylemine uyan başka bir disiplin cezası verilebileceği açık olmakla birlikte, kamu görevlilerinin disipline aykırı fiillerine verilecek cezanın tayininde yetkili makamın ilgili disiplin otoritesi olduğu gözetildiğinde, Mahkemece davacının eylemine uyan disiplin cezasının da tespitinin yapılmasının yerinde olmadığı, disiplin cezasının uyuşmazlık konusu yapıldığı durumlarda yargı yerlerince sadece disiplin soruşturmasının usulüne uygun yapılıp yapılmadığı, isnat edilen fiilin sübut bulup bulmadığı...
, disiplin cezasının onaylanmasına karar verilmeyip, disiplin cezasının kaldırılması için dosyanın ceza infaz kurumu idaresine gönderilmesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir."...
İSTEM Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 26.03.2024 tarihli ve 2024/22438 sayılı kanun yararına bozma isteminin; "Ceza İnfaz Kurumu Disiplin Kurulu Başkanlığınca verilen hücreye koyma disiplin cezasının şikayet yoluna başvurulmaksızın kesinleştiği durumlarda, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un disiplin cezalarının infazı başlıklı 48/3-a maddesi uyarınca kesinleşen hücreye koyma disiplin cezasının infazına başlanabilmesi için infaz hakiminin onayının alınması aşamasında disiplin cezasının esasına ilişkin olarak tarafların itiraz etme hakkı bulunmadığı, infaz hakimliğinin de kesinleşmiş disiplin cezası kararıyla ilgili olarak esastan inceleme yapma ve kesinleşen disiplin cezasını bizzat kaldırma yetkisinin bulunmadığı, Yargıtay 1....