İdare Mahkemesince verilen karar ve dayandığı gerekçe usul ve kanuna uygun olup, bozulmasını gerektiren bir neden bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın onanmasına ve temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, yürütmenin durdurulması istemi hakkında karar verilmediğinden kullanılmayan ….-TL yürütmenin durdurulması harcının istemi halinde davalı ... Büyükşehir Belediye Başkanlığı ve .... Dağıtım A.Ş.'ye iadesine, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 01/12/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
İdare Mahkemesince verilen karar ve dayandığı gerekçe usul ve kanuna uygun olup, bozulmasını gerektiren bir neden bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın onanmasına ve temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, yürütmenin durdurulması istemi hakkında karar verilmediğinden kullanılmayan …-TL yürütmenin durdurulması harcının istemi halinde davalı … Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na, … Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü'ne ve …Organize Sanayi Bölgesi Başkanlığı'na ayrı ayrı iadesine, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 03/06/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Asliye Ceza Mahkemesince verilen 27.12.2013 tarih 2013/139 esas 2013/1104 karar sayılı kararında hırsızlık suçundan kurulan hüküm fıkrasının erteleme ile ilgili bölümündeki 1 yıl olan denetim süresinin 1 yıl 8 ay olarak düzeltilmesi suretiyle diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, konut dokunulmazlığını ihlal ve mala zarar verme suçlarından Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 14.03.2017 tarih ve 2016/395814 sayılı itiraz istemi yerinde görülmemiş olduğundan itirazın REDDİ ile 5271 sayılı CMK’nın 308/2. fıkrası uyarınca Dairemizin 08.03.2016 tarih ve 2015/7438-2016/3941 sayılı onama kararı ile ilgili itirazı incelemek üzere dosyanın Yargıtay Ceza Genel Kuruluna GÖNDERİLMESİNE, 18.04.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Davacı ... ve arkadaşları vekili taşınmazın mera vasfında olmadığını, farklı bölümlerinin zilyetliklerinde olduğuna dayanarak kullanım şerhi verilmesi istemi ile dava açmıştır. Birleşen dosya davacıları ... ve diğerleri vekili tapu kaydı, irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tapu iptali ve tescil istemi ile, ... ve diğerleri ile ... ve diğerleri ise dava konusu taşınmazın bir kısmında zilyetliklerinde olduğuna dayanarak kullanım şerhi verilmesi istemi ile ayrı ayrı dava açmıştır. Mahkemece birleştiren dosya üzerinde yapılan yargılama sonunda davacıların davalarının ayrı ayrı reddine, çekişmeli 203 ada 2 ve 280 ada 1 parsel sayılı taşınmazların tespit gibi tescillerine karar verilmiş; hüküm, davacı ... ve diğerleri vekili ile diğer davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Süresi içinde davacılar vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, imar uygulaması sonucu 808 ada 1 parsel sayılı 710 m2 yüzölçümündeki taşınmazın 250 m2 kısmının iptali ve tescili istemi ile açılmıştır. Davalılardan ... davayı kabul etmiş, diğer davalı davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, dava reddedilmiş, hükmü davacılar temyiz etmiş, karar Dairemizce yapılan temyiz incelemesi sonucu onanmıştır. Davacılar karar düzeltme isteminde bulunmuştur. Gerçekten, davalılardan ... cevap dilekçesinde ve mahkeme huzurundaki beyanında, davayı kabul etmiştir. HUMK.nun 92.maddesi hükmü uyarınca da kabul iki taraftan birinin diğerinin neticei talebine muvafakat etmesidir. Yasanın 95.maddesinin ilk fıkrası gereğince de, kabul kati bir hükmün hukuki sonuçlarını meydana getirir....
Bu durumda; ortada idari davaya konu olabilecek nitelikte bir işlem olmadığından, davacının manevi tazminat ödenmesi istemiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin ... tarih ve ... sayılı Jandarma Genel Komutanlığı işleminin iptali istemi yönünden davanın incelenmeksizin reddine karar verilmesi gerekirken, temyize konu İdare Mahkemesi kararında bu istem yönünden hüküm kurulmamasında hukuki isabet görülmemiştir. KARAR SONUCU : Açıklanan nedenlerle; 1. Davalı idarenin temyiz isteminin, davacının manevi tazminat ödenmesi istemiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali istemi yönünden kabulüne, diğer temyiz istemlerinin reddine, 2. .... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:.... sayılı kararının davacının manevi tazminat ödenmesi istemiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali istemi yönünden eksik hüküm kurulmasına ilişkin kısmının BOZULMASINA, 3....
Hal böyle olunca, davacının istemi doğrultusunda kayıtta düzeltme yapılması olanağı ve hukuki yarar da bulunmamaktadır. O halde bu parsel yönünden de davanın reddine karar verilmesi gerekir. Diğer yandan hüküm kısmında soyisimleri düzeltilen ... ve ...’nın baba isimleri ... olduğu halde ... olarak yazılması da doğru olmamış, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda 1.bentte yazılı nedenle davacının, 2.bentte yazılı nedenle davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, hükmün 3.bentte yazılı nedenlerle BOZULMASINA, 18.07.2008 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Buna göre, asıl olan eşlerin birlikte dava açmaları ise de, bunlardan birisi tarafından açılacak davaya diğer eşin sonradan icazetini bildirip olumlu iradesini ortaya koyması ile velayetin birlikte kullanılması gerçekleşmiş olacağından yeterlidir. Diğer eşin katılımının veya rızasının sağlanamadığı davanın ise reddi gerekir. Bu bakımdan mahkemece davacıya, eşinin davaya katılmak ya da duruşmada hazır bulunmak suretiyle icazetini bildirmesi veya icazetini gösteren imzası noterden onaylı belge ibraz etmesi için mehil verilip, bunun sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eşlerden birisinin istemi yeterli bulunarak davanın esası hakkında karar verilmesi, 2- Mahkemece yaşının düzeltilmesi istenen ...'...
"İçtihat Metni" Tapu kaydının düzeltilmesi istemi hakkında ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, taşınmazın tapu kaydında “incir bahçesi ve tarla” olarak kaydedilen vasfının “incir bahçesi” olarak düzeltilmesi istemine ilişkindir. Sulh Hukuk Mahkemesi, davanın alacak davası niteliğinde olduğu ve malvarlığına ilişkin davaların asliye hukuk mahkemesinde görüleceği gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. Asliye Hukuk Mahkemesince, tapu kaydında düzeltim davalarının çekişmesiz yargı işi olduğu ve sulh hukuk mahkemesinde görüleceği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin adı, soyadı, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur....
Somut olayda, davacı, dava konusu taşınmazların mirasbırakanından intikal ettiği ve diğer hissedarların payları yazılı olduğu halde kendi payı olan 12/120 payının maddi hata sonucu yazılmadığını iddia ederek, bunun düzeltilmesini talep etmektedir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 382/1 maddesinde çekişmesiz yargının genel çerçevesi belirlenmiş, mümkün olduğunca çekişmesiz yargı işleri sayılarak belirtilmiştir. Ancak bu sayma sınırlı olmadığından yasa maddesinde sayılmayan fakat çekişmesiz yargı ölçütlerini taşıyan diğer işlerin de çekişmesiz yargı işi olarak kabulü gerekir. Tapu kayıtlarında kimlik bilgilerinin düzeltilmesi davasında, davacı taraf tapu kayıtlarındaki kimlik bilgilerinin nüfus kayıtlarına uygun hale getirilmesini yada pay-payda hataları vs maddi hataların düzeltilmesini talep etmekte olup bu tür davalarda hasım gösterilen Tapu Sicil Müdürlüğü (Hazine) ile aralarında bir uyuşmazlık yoktur....