Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava; mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde edinilen taşınmaza yönelik katkı payı alacağı isteğine ilişkindir. Mahkemece, taşınmazın karar tarihine en yakın tarihteki değeri esas alınarak davacının katkı payı alacağı belirlenmiştir. Ancak katkı payı alacağı davasında, taşınmazın karar tarihine en yakın tarihteki değeri değil, dava tarihindeki değeri üzerinden davacının katkı payı alacağının belirlenmesi gerekmektedir. Hal böyle olunca; davalı taraf aleyhine olacak şekilde taşınmazın karar tarihindeki değeri üzerinden davacının katkı payı alacağının belirlenmesi isabetsizdir. Davalı vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olduğundan kabulü ile hükmün bu bölümünün açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK.nun 388/4....

    Davalının kişisel malına yönelik edinilmiş mallardan yapılan katkı nedeniyle davacının değer artış payı alacağı hakkı bulunmaktadır. Eşin, edinilmiş mal ile diğer eşin kişisel malına katkı yaptığı durumda hesaplama yapılırken, katkı edinilmiş mallardan karşılandığından ve edinilmiş malın yarısı üzerinde diğer eşin Yasa'dan kaynaklanan alacak hakkı (TMK mad. 236/1) bulunduğundan, tespit edilecek değer artış payı alacağının tamamı değil yarısı oranında eşin hakkı bulunmaktadır....

    varsa davacının katkı payı oranının ve alacağının, 2002 sonrası için davacının katılma alacağının tespiti gerekirken yetersiz inceleme ve yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi isabetli olmamıştır....

    -TL katılma alacağının hüküm tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, 2- Davacının katkı payı alacağı ve değer artış alacağı yönünden davasının reddine, İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; fiili ayrılık döneminde davalının evi kiraya vererek kira gelirleri ile evin kredilerini ödediğini, hesaplamada bu hususun dikkate alınması gerektiğini, taşınmazın belirlenen güncel değerinin düşük olduğunu, katkı payı ve değer artış payı alacağı talebinin reddinin hatalı olduğunu, davalının mal kaçırma kastıyla devrettiği mal varlığının da hesaplamaya dahil edilmesi gerektiğini, ayrıca davalının banka hesaplarınında tasfiyeye dahil edilmesi gerektiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararını istinaf etmiştir....

    TMK'nun 202 ve devamı maddelerine göre evlilik birliği içinde mal rejiminin sona ermesinden önce eşlerden birinin karşılık vererek edindiği bir mal üzerinde diğer eşin TMK'nun 236 maddesi gereğince 1/2 oranında katılma alacağı ve aynı Yasa'nın 227. maddesine göre eşlerden birinin, diğerine ait ait malın edinilmesine, iyileştirilmesine veya korunmasına hiç ya da uygun bir karşılık almaksızın katkıda bulunmuş ise, tasfiye sırasında bu malda ortaya çıkan değer artışı için katkısı oranında değer artış payı alacağı bulunuyor ise de, 07.03.1953 tarih ve 1953/8 Esas 1953/7 Karar sayılı Yargıtay İçtihatları Birleştirme Kararı uyarınca gerek katkı alacağı (değer artış payı) ve gerekse katılma alacağı isteklerinde mülkiyet hakkı istenilemeyecek olup, davacı ancak şahsi hak niteliğindeki para alacağı isteyebilecektir....

      Şöyle ki, dosya arasında bulunan 24.06.2011 tarihli değer bilirkişi raporu ile tasfiyeye konu 1528 parsel sayılı taşınmazın dava tarihi itibariyle değerinin 203.240-TL, keşif tarihi itibariyle değerinin 264.320-TL olduğu bildirilmiştir. Katkı payı alacağı davalarında, katkı oranının tasfiyeye konu malın dava tarihi itibariyle belirlenen sürüm(rayiç) değeri ile çarpılması suretiyle katkı payı alacak miktarı hesaplanır....

        Davacının talebi değer artış payı ve katılma alacağı isteğine ilişkin olup az yukarıda yazılı olduğu üzere mahkemece değer artış payı ve araçla ilgili olarak red kararı verilmiş ise de bu bölüm taraflarca temyiz edilmemiştir. Temyiz isteği, kooperatif üyelikleri ile ilgili kabul edilen katılma alacağına ilişkindir....

          İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, değer artış payı ve artık değere katılma alacağı isteklerine ilişkindir. Tasfiyeye konu taşınmazın, bedelinin tamamının ya da bir kısmının kredi ile karşılanması durumunda, kredi veren kuruluşa yapılan geri ödemelerin isabet ettiği dönemden, miktarından ve taksit sayısından hareketle mal rejiminin tasfiyesi sonucunda eşlerin alacak miktarları belirlenir. 4721 Sayılı TMK'nin 202/1. maddesi gereğince edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemde yapılan ödemelerde, eşler lehine değer artış payı ve/veya artık değere katılma alacağı hakları doğabilecektir. Kredi borcu ödemelerinin bir kısmının mal rejiminin devamı süresince, bir kısmının da daha sonraki tarihlerde yapılmasında, mal rejiminin geçerli olduğu dönemin sonrasına sarkan ödemeler, dava konusu taşınmazın borcu kabul edilerek tasfiye gerçekleştirilir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Katkı payı alacağı ... ile ... aralarındaki katkı payı alacağı davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair ... ....Aile Mahkemesinden verilen ....05.2009 gün ve 1270/516 sayılı hükmün duruşma yapılması suretiyle ...'ca incelenmesi davalı vekili, duruşmasız olarak incelenmesi ise davacı vekili taraflarından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 01.03.2011 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz edenlerden davacı vekili Avukat Orhan Usluoğlu geldi. Başka kimse gelmedi....

              Dava, katkı payı alacağı ve ziynet eşyalarının aynen, mümkün olmaması halinde bedelinin iadesi istemine ilişkindir. 2....

                UYAP Entegrasyonu