Değerlendirme : Dava; devremülk ve hisseli taşınmaz sözleşmesinin iptali, sözleşme ve eklerinin feshi, taşınmazın tapusunun kendisine devredene iadesi ve ödediği bedelin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili talebini içermektedir....
Hüküm süresi içinde davalı-karşı davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı İsteminin Özeti: Davacı (karşı davalı), devremülk satışı yapmak üzere ... sözleşmesi imzaladığını, on adet devremülk sattıktan sonra devremülk satış projesinin iptal edilerek konut satışına dönüştüğünü, kış aylarında işlerin yavaşlaması üzerine davalı (karşı davacı) tarafından tahsis edilen aracın geri alındığını, ... sözleşmesinin haksız şekilde feshedildiğini, ihtarname ile işe devam etmek istediklerini aksi durumda kanuni haklarının ödenmesini istediğini ileri sürerek ihbar tazminatı ile ... sözleşmesi nedeni ile bakiye kalan ücret alacağı, ödenmeyen şubat ayı ücret alacağı, fazla çalışma, prim alacağı, hafta ve genel tatil alacaklarını istemiştir....
Uyuşmazlık Uyuşmazlık, taraflar arasında düzenlenen devremülk sözleşmesinin iptali ile ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir. B. İlgili Hukuk 1....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nce (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) ise, davanın, devremülk sözleşmesinin cayma hakkı kullanıldığından bahisle feshi ve verilenin iadesi istemine ilişkin olup İhsaniye Tapu Müdürlüğü'nün 06/10/2021 tarihli yazı cevabı ve bilirkişi raporları ile sabit olduğu üzere sözleşme konusu taşınmazın davacıya tapuda devredilmediği, taraflar arasındaki uyuşmazlığın gayrimenkulün aynına yönelik olmayıp alacak istemine yönelik olduğu, HMK'nın 12/1 maddesinde düzenleme bulan kesin yetki kuralının somut olayda uygulanamayacağı, uyuşmazlığın davanın ilk açıldığı yer mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. Devremülk hakkı Kat Mülkiyeti Kanunu’nda düzenlenen taşınmazın müşterek mülkiyet payına bağlı bir haktır....
TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 06/07/2018 NUMARASI : 2018/93 ESAS, 2018/585 KARAR DAVA KONUSU : Devre Tatil Sözleşmesin KARAR : Taraflar arasındaki devre tatil sözleşmesinin iptali davasında; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik verilen karara karşı davalı T3 Tur. İnş. Paz....
TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 25/05/2021 NUMARASI : 2021/153 ESAS - 2021/458 KARAR DAVA KONUSU : Devre Mülk Sözleşmesi Feshi - Alacak KARAR : Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında 12/09/2015 tarihli 10481 numaralı devremülk satış sözleşmesi imzalandığını, söz konusu sözleşmeye istinaden müvekkilinin davalıya toplam 13.800,00 TL ödeme yaptığını, devremülk tapusunun ise 10/09/2018 tarihinde müvekkiline verildiğini, müvekkili tarafından süresinde cayma hakkının kullanıldığını, resmi şekilde yapılmayan devremülk satış sözleşmelerinin Kanunun emredici hükümleri uyarınca geçersiz olduğunu, davaya konu devremülk sözlemesine dayalı satışların aynı zamanda tecrübe ve muayene koşullu satışlardan olduğunu, cayma hakkının ancak hizmetin ifasından yani sözleşmeye uygun tatil hakkının kullanılmasından sonra başlayacağını ileri sürerek fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla, taraflar arasında imzalanan 12/09/2015 tarihli 10481 numaralı devremülk...
Somut olayda iptali istenen 23.01.2012 tarihli toplantı ikinci toplantı olup, toplantı yeter sayısı aranmaz. Dava konusu taşınmazda bulunan 106 bağımsız bölüm, 1364 devremülkten 29 devremülk malikinin katılımıyla toplanıldığı anlaşılmış olup, söz konusu toplantıda iptali talep edilen kararların yönetimin ibrası, yeni yönetim ve denetim kurulu seçimi, işletme projesinin gelir gider kalemleri ve aidatların belirlenmesi, iştirak paylarının yeniden yapılandırılması, iştirak payları ve aidatlarını ödemeyenlere uygulanacak faiz oranının belirlenmesi, yöneticiye bankada hesap açma konusunda yetki verilmesi, 2011 yılı olağan olağan üstü kat malikleri toplantılarında devremülk maliklerini temsil etmek üzere temsilci seçimi konularından oluştuğu anlaşılmıştır....
Mahkemece, Davanın KABULÜNE, taraflar arasında imzalanan 05/12/2010 tarihli ve 8789 sayılı sözleşmenin iptaline, 10.900,00 TL nin 13/11/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekilince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Dava, devremülk satış sözleşmesinin iptali ve ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 117. maddesi gereğince muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarı ile mütemerrit olur. Davacı, 06.11.2014 tarihli ihtarname ile sözleşmenin feshi ile ödediği 10.900,00 TL bedelin 30 gün içerisinde iadesini istemiş ve söz konusu ihtarname davalıya 13.11.2014 tarihinde tebliğ edilmiştir. Bu durumda davalı tebliğden itibaren işleyecek 30 gün sonunda mütemerrit olur....
Hukuk Dairesinin istikrar kazanan içtihatlarında da, sözleşmenin resmi şekilde yapılmadığı durumlarda sözleşme geçersiz kabul edilmiş, uyuşmazlık konusu devremülk sözleşmesinin taşınmaz devrini içermesi nedeniyle adi yazılı şekilde yapılmasının geçersiz olmasına rağmen taşınmazın tapu kaydının devri halinde geçersiz olan sözleşmenin geçerlilik kazanacağı, bu durumda mahkemece tapu kaydının tüketiciye devredilip devredilmediğini, devredilmişse devremülk satış sözleşmesinin fesine ilişkin koşulların oluşup oluşmadığı belirlenip sonucuna göre karar verilmesi gerektiği açıklanmıştır. (Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/14228- 2016/18433; 2016/30487- 2017/9755; 2017/3973- 2018/1117 ve 23.05.2019 tarihli, 2019/2239- 2019/6480 sayılı kararları). Yine kararlılık arz eden emsal kararlar gereğince de taraflar arasındaki işlem tüketici işlemi olup kararı veren mahkeme görevli ve yetkilidir....
Devremülk hakkı Kat Mülkiyeti Kanununda düzenlenen taşınmazın müşterek mülkiyet payına bağlı bir haktır. Mevcut uyuşmazlığın tüketici mahkemelerinde görülmesi için davaya konu sözleşmenin resmi şekilde düzenlenmesi gerekli olmayıp, şekil şartına uyulup uyulmadığı hususunun tüketici mahkemesince tartışılarak bir karara varılması gerektiğinden, 6502 sayılı Kanun kapsamındaki uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. 28/05/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 73/5. maddesinde tüketici davalarının tüketicinin yerleşim yerinin bağlı bulunduğu mahkemelerde de açılabileceği hükmü düzenlenmiştir. Somut olayda, dava taraflar arasındaki devremülk sözleşmesinin cayma hakkı kullanıldığından bahisle sözleşmenin feshi ve verilenin iadesi istemine ilişkin olup, dava dilekçesi ve dosya kapsamından taşınmazın aynına ilişkin bir dava olmadığı anlaşılmaktadır....