Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2020/171E-2020/234K sayılı Kararıyla da ''davalı taraflarca süresinde ve usulüne uygun şekilde yapılmış bir yetkisizlik itirazı bulunmadığı, dava konusu ihtilafın ve davacı talebinin taraflar arasında düzenlenen devremülk sözleşmesinin iptali, ödenen bedelin iadesi istemine ilişkin olduğu, davanın hukuki niteliği gereği kesin yetki kuralı teşkil etmeyen ve süresi içerisinde ileri sürülmeyen yetki itirazı üzerine mahkemece kendiliğinden yetkisizlik kararı verilemeyeceği'' gerekçesiyle karşı yetkisizlik kararı verildiği, bunun üzerine dosyanın uyuşmazlığın giderilmesi için Yargıtaya gönderildiği ve Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2020/10033E- 2020/10868K sayılı kararıyla İstanbul 8. Tüketici Mahkemesi 'nin yargı yeri olarak belirlendiği, mahkemece 2021/17 esasına kaydedilen davada davanın kabulüne dair Yargıtay yasa yolu açık olarak verilen karardan sonra karara karşı davalı tarafça temyiz yoluna başvurulması üzerine de Yargıtay 3....
Asliye Hukuk Mahkemelerince (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: KARAR Dava, devremülk sözleşmesinden cayma nedeniyle sözleşmenin feshi, verilenlerin iadesi ve borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.... 7....
Mahkemece, davanın kabulüne, taraflar arasında düzenlenen 08/12/2010 tarih ve 54104 nolu, 08/12/2010 tarih ve 0085919 nolu, 13/01/2011 tarih ve 93833 nolu Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmelerinin feshine, davacının bu sözleşmeler sebebiyle ödediği 20.100,00-TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Dava, davacı tarafından imzalanan devremülk satış sözleşmesinin iptali ve ödenen bedelin iadesine ilişkindir. Taraflar arasında imzalanan 08.12.2010 ve 13.03.2011 tarihli devremülk satış sözleşmeleri incelendiğinde, tapuda pay devrini içeren bir sözleşme olduğu anlaşılmaktadır....
Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı bölge adliye mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanun’un 36/3. maddesi gereğince bölge adliye mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adlî yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -KARAR- Dava, taraflar arasında düzenlenen devre mülk sözleşmesinin ve senetlerin iptali, menfi tespit ve ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir. İstanbul Anadolu 3....
GEREKÇE: Davacı, taraflar arasında mevcut devremülk satış sözleşmesi gereğince cayma hakkına dayalı olarak sözleşmenin ve senetlerin iptali ile sözleşme gereğince ödenen bedelin iadesi ve sözleşmeye dayalı olarak düzenlenen senetler nedeni menfi tespit talebinde bulunmuştur. Davanın dayanağı olan 30/09/2018 tarihli devremülk satış sözleşmesinin, Yalova ili, Termal ilçesi, Killi Orman mevkiinde bulunan 25 parselde kayıtlı taşınmazdaki devremülk hissesinin, 21.750,00 TL bedel karşılığında, davalı tarafından, davacıya satışına ilişkin olduğu, satış bedelinin taksitler halinde ödenmesinin kararlaştırıldığı ve taksit ödemelerine ilişkin olarak senetlerin düzenlendiği anlaşılmıştır. Tapu kayıtlarının incelenmesinde, taraflar arasındaki sözleşmeye konu taşınmazın bir kısım payının 04/10/2018 tarihinde, davalı tarafından, davacıya devredildiği görülmüştür....
Hukuk Dairesinin 21/02/2019 tarihli 2018/6789 Esas 2019/2271 Karar sayılı ilamında " devremülk satış sözleşmesinin feshine ilişkin koşulların oluşup oluşmadığı araştırılarak taraf delilleri toplanıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir. Devremülk satış sözleşmesinin feshinin koşullarının oluştuğunun anlaşılması halinde davacı üzerinde yer alan tapunun sözleşmenin feshinin doğal sonucu olarak davalıya iadesi gerekeceğinden, iadesi gereken taşınmazın Yalova ilinde yer alması nedeniyle taşınmazın aynına ilişkin davalarda taşınmazın bulunduğu yer mahkemeleri HMK.'nun 12/1 maddesi gereğince kesin yetkili olduğu gözetilerek yetkisizlik kararı verilmesi gerektiği ...." tespitini yapılmıştır. Bu haliyle taşınmazın aynına yönelik bir hüküm kurulacağından HMK.'daki kesin yetki kurallarının uygulanması ve taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinin yetkili olduğu kabul edilmiştir....
Davalı vekili, ilk derece mahkemesi kararının yerinde olmadığını, mahkemenin delilleri toplamadan karar verdiğini, müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, imar planı ve ruhsat işlemlerinden kaynaklı gecikmenin yaşandığını, hak kaybına uğramaması adına teslim tarihi gerçekleşene kadar geçen dönem için başka bir konaklama imkanının sağlandığını, müvekkili şirketin tazminat talep etme hakkının bulunduğunu, davacının talebinin zamanaşımına uğradığını, sözleşmenin geçersiz olduğu yönündeki tespitin de yerinde olmadığını beyan ederek istinaf talebinde bulunmuştur. GEREKÇE :Dava, harici satış sözleşmesi gereğince ödenen satış bedelinin davalının sözleşmedeki edimini yerine getirmemesi nedeniyle ödenen bedellerin denkleştirici adalet ilkesine göre iadesi ve devre mülk sözleşmesinin iptali isteminden ibarettir....
Davalı vekili beyan dilekçesiyle; taşınmazı teslim ettiklerini, keşif talep ettiklerini ve davanın reddini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; taraflar arasında resmi yola yapılmayan adi yazılı devremülk sözleşmesi olup, geçerli bir sözleşme olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığı, adi şekilde yapılan sözleşmelerde cayma hakkı kullanılmasının herhangi bir süreye bağlı olmadığı ve geçersiz sözleşme nedeni ile davacının ödediğini isteme hakkı bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile taraflar arasında imzalanan 21/12/2016 tarihli gayrimenkul satış sözleşmesinin iptali ile ödenen 10.375,00 TL'nin temerrüt tarihi olan 29/01/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, taşınmaz tapusunun iptali ile önceki malik adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, karar süresinde davalı tarafından istinaf edilmiştir....
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; gerekli araştırma yapılmadan karar verilmiş olduğunu, müvekkili davalı şirketin temerrüde düşmekte kusurunun bulunmadığını, davacıya başka bir konaklama imkanı sağlanmış olduğunu, fesih halinde müvekkili şirketin tazminat talep hakkının bulunduğunu, davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, hakkaniyete aykırı şekilde güncel bedel iadesi hesaplamasının hatalı olduğunu, davanın belirsiz alacak davası olarak ikame edilmesinin mümkün olmadığını belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE: Dava, devremülk satış vaadi sözleşmesi gereğince ödenen satış bedelinin davalının sözleşmedeki edimini yerine getirmemesi nedeniyle ödenen bedellerin denkleştirici adalet ilkesine göre iadesi ve devre mülk sözleşmesinin iptali isteminden ibarettir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında düzenlenen devre mülk sözleşmesinin iptali, ödenen bedelin iadesi ile tapunun iptali istemine ilişkin olarak açılan davada Adana 4....