Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

açmak ve savcılığa suç duyurusunda bulunma hakkı saklı kalmak kaydı ile sözleşmenin geçersizliğini, müvekkilin borcu olmadığının tespiti ve ödenen paranın iadesini talep etme zarureti hasıl olduğunu, resmi şekilde yapılamayan devremülk sözleşmesinin geçersizliği nedeni ile cezai şart ve yan edimleri de geçersiz olduğunu, davalı şirket elemanları tarafından müvekkil sözleşmeden cayması halinde cezai şarta maruz kalacağı ifade edilerek hem taşınmaz teslim edilmemiş hem de para iade edilmediğini, davalı şirketin sözleşme tarihinden sonra unvanının değiştirmesi nedeniyle davalı olarak yeni unvan ve eski unvan birlikte gösterildiğini, aynca şu an aracı firma olup tapuların verileceği vaadi ile Anka Termal mağdurları ile iletişime geçip devremülk sözleşmesi yenileyen ve Anka Termal ödemelerini kaşesi ile kabul alan T3 Tic....

Tüketici Mahkemesi 30/11/2021 tarih, 2021/340 Esas, 2021/691 Karar sayılı "Davacının davasının kısmen kabulüne, Taraflar arasında akdedilen 000262 sözleşme numaralı Devremülk Sözleşmesinin iptaline, 67.528,15 TL 'nin dava tarihi olan 05/08/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Fazlaya ilişkin talebin reddine" Kararı davalı tarafından istinaf edilmiştir. Davalı, davanın reddine karar verilmesi gerekirken kısmen kabul karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçeleriyle istinaf talebinde bulunmuştur. Dava, harici satış sözleşmesi gereğince ödenen satış bedelinin davalının sözleşmedeki edimini yerine getirmemesi nedeniyle ödenen bedellerin denkleştirici adalet ilkesine göre iadesi ve devre mülk sözleşmesinin iptali isteminden ibarettir....

Noterliğinin 21/02/2019 tarih ve 1277 yevmiye sayılı vekaletnamesinin düzenlenerek davalıya teslim edildiğini, bedelin ödenmesine rağmen davalının bugüne kadar sözleşmeden kaynaklı edimlerini yerine getirmediğini, müvekkilinin sözleşmeden kaynaklanan fahiş aidatları bugüne kadar eksiksiz ödediğini, buna rağmen 2015 yılından beri sadece bir sefer devremülk hakkını kullanabildiğini, müvekkilinin devremülk hakkını kullanma taleplerinin her defasında reddedildiğini, bu nedenlerle müvekkili adına tescil edile devremülk tapusunun iptali ile davalı adına tesciline ve 22/03/2015 tarihli devremülk sözleşmesinin iptali ile bu sözleşme gereğince ödenen 17.000,00 TL'nin, 16/02/2019 tarihli devremülk sözleşmesinin iptali ile davalıya ödenen 14.000,00 TL'nin ödeme tarihlerinden itibaren reeskont faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....

Davacı, dava açarken devremülkün 2 yıl kullanılmamasından doğan zararın tazminin istemiş; 3. celse beyanında ise, sözleşmenin iptali ile kaybettiği miktar olan 5.000 TL nin tahsilini istemiştir. Taraflar arasında 20.03.2011 tarihli 6.700 TL bedelli devremülk satış sözleşmesinin imzalandığı ve söz konusu sözleşme incelendiğinde tapuda pay devrini içeren bir sözleşme olduğu anlaşılmaktadır. Davacı tarafından davalıya bu sözleşme kapsamında 5.500 TL ve 100 TL olmak üzere toplamda 5.600 TL ödeme yapılmıştır. Davacının talebi incelendiğinde devremülkün kullanılmamasından kaynaklı zarar tazminin mi yoksa sözleşmenin iptalinin mi talep edildiği anlaşılamamaktadır. HMK'nın 26/1. maddesinde “ Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez....

    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Dava, taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin feshi ile ödenen miktarın tahsili ve bonoların iptali isteğine ilişkindir. Davacı, davalı ile aralarında devremülk satışına ilişkin sözleşme olduğunu, sözleşme uyarınca henüz hizmet verilmediğini ileri sürerek sözleşmenin geçersiz olduğunun tespiti ile ödediği bedelin avans faiziyle birlikte tahsilini istemiştir. Mahkemece, hükmedilen alacağın yasal faiziyle tahsiline karar verilmiştir....

      Somut olayda, dava taraflar arasındaki devremülk sözleşmesinin cayma hakkı kullanıldığından bahisle sözleşmenin feshi ve verilenin iadesi istemine ilişkin olup, dava dilekçesi ve dosya kapsamından taşınmazın aynına ilişkin bir dava olmadığı anlaşılmaktadır. Sözleşmenin feshi ve verilenlerin iadesi istemine ilişkin davalarda yetki konusunda özel bir düzenleme bulunmadığına göre, yetkili mahkeme genel yetki kuralı gereği davalının yerleşim yeri mahkemesidir. HMK'nın 6/1. maddesi uyarınca "Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir."...

        Mahkemece, davanın kabulüne, taraflar arasında imzalanan 13/01/2013 tarihli sözleşme no 2591 olan ve yine taraflar arasında düzenlenen sözleşme no 2605 sözleşme tarihi 13/01/2013 olan devre mülk satış satış vaadi sözleşmelerinin iptaline, 15.750,00 TL'nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, davacı tarafından imzalanan devremülk satış sözleşmesinin iptali ve ödenen bedelin iadesine ilişkindir. Taraflar arasındaki 13.01.2013 tarihli devremülk satış sözleşmeleri imzalanmıştır. Söz konusu sözleşmeler incelendiğinde tapuda pay devrini içeren bir sözleşme olduğu anlaşılmaktadır. Davalı söz konusu tapunun davacıya verildiğini iddia etmektedir. Mahkemece, tapunun devredilip devredilmediği araştırılmaksızın davanın kabulüne ilişkin hüküm kurulmuştur....

          Mahkemece, davanın kabulü ile, taraflar arasında imzalanan 09/02/2013 tarihli 3394 sayılı devre mülk satış vaadi sözleşmesinin iptaline, 9.600,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, karar verilmiş; hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, 09.02.2013 tarihli 3394 no'lu devremülk satış sözleşmesinin iptali, ödediği bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmıştır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki sözleşmenin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacılar, davalı şirketten hisseli gayrımenkul sözleşmesi ile devremülk satın aldıklarını ve 9000 TL ödediklerini, ancak inşaatın henüz bitirilmediğini ileri sürerek sözleşmenin iptalini, ödenen bedelin tahsilini ve davacı ... adına olan tapunun iptaline karar verilmesini istemişlerdir. Davalı, davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, taşınmaz üzerindeki ayni hakka ilişkin veya ayni hak sahipliğinde değişikliğe yol açacak davalarda taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinin kesin yetkili olduğu gerekçesiyle davanın yetki yönünden reddine, yetkili mahkemenin ... Mahkemesi olduğuna karar verilmiş; hüküm, davacılar tarafından temyiz edilmiştir....

              Kat, 49 nolu bağımsız bölümün davacı adına olan tapu kaydının İPTALİ ile taşınmazın davalı adına TESCİLİNE, 2- Davacı T1 yönünden davanın KISMEN KABULÜ ile, 2A-Taraflar arasındaki bila tarih ve 5849 sayılı Devremülk Devir Sözleşmesinin İPTALİNE, 2B- Sözleşme bedeli olan 15.000,00 TL'nin 23/09/2019 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE, 2C- Aidat bedellerinin iadesi yönünden husumet yokluğu nedeniyle davanın REDDİNE, 2D- Ankara İli, Ayaş İlçesi, Uğurçayırı Mahallesi, 118 ada 3 sırasında kayıtlı A blok 1. Kat, 48 nolu bağımsız bölümün davacı adına olan tapu kaydının İPTALİ ile taşınmazın davalı adına TESCİLİNE ' karar verilmiştir....

              UYAP Entegrasyonu