Mahkemece, Davanın KABULÜNE, Taraflar arasında tanzim olunan 03/11/2013 tarihli devre mülk satış vaadi sözleşmesinin iptaline ve 5.162 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte iadesine, karar verilmiş; hükmün davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, 03.11.2013 tarihli ve talil edilen 17.09.2014 tarihli devremülk satış sözleşmesinin iptali ve ödediği bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmıştır....
TERMAL SAĞLIK MERKEZİ” isimli tesiste yer alan ve ayrıntıları aşağıda belirtilen, mesken olarak kullanıma tahsisli olan bağımsız bölümlerin devremülk olarak satışı ile tapu devrinin şartları ve şeklinin düzenlenmesidir.' şeklinde ifade edilen hükümle taraflar arasında devremülk satış sözleşmesi yapıldığı ve söz konusu sözleşmenin resmi şekil şartına tabi olduğu ve taraflar arasında imzalanan sözleşmenin resmi şekilde yapılmadığından geçersiz sözleşmeye dayalı olarak tarafların verdiklerini iade edecekleri gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, az yukarıda belirtilen hatalı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. Ne var ki, yapılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması usulün 438/son maddesi gereğidir....
Bu durumda, davacının satıcı ve distribütöre yönelttiği dava ile satıştan dönme hakkını kullanarak bedel iadesi isteminde bulunması talebi haklı görüldüğünden davanın kabulüne, taleple bağlılık ilkesi gereği aracın iade edildiği tarih olan 12/12/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte 53.750,00-TL araç bedelinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
KARAR Davacı, davalı ile 28.05.2011 tarihli hisseli gayrimenkul satış sözleşmesi imzaladığını, toplamda 10.000,00 TL ödeme yaptığını, hisseli gayrimenkul satış sözleşmesi ile taşınmazların 31.12.2012 tarihine kadar teslim edileceğinin vaad edildiğini, ancak taşınmazların bugüne kadar teslim edilmediğini, ... 3.Noterliğinin 31.01.2014 tarih ve 00349 yevmiye nolu ihtarnamesi ile sözleşmeden caydığını ve ödediği bedelin iadesini talep ettiğini, ihtara rağmen bedel iadesi yapılmadığını belirterek fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla ödenen bedel olan 10.000,00 TL nin ödeme tarihlerinden itibaren faizi ile iadesine karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir....
iadesi veya ayıpsız misli ile değişimini, 4.7 litre yaktığı iddia edilen aracın iki katından falza 9- 11 litre yaktığını, mağdur olduğunu 20.000 TL ayıp oranında bedel iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
KARAR Davacı, davalı eşine nişan ve düğün törenlerinde takmış olduğu ziynet eşyalarının veya bedelin iadesi ile düğün ve nişan için yaptığı harcamaların iadesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin, ziynet eşyalarının aynen olmadığı takdirde bedelinin iadesinin bağışlamadan rücu niteliğinde ve genel mahkemelerin yetkili olduğu gerekçesiyle tefrik edilmesi yönünde bozma ilamı neticesinde, davacının bu talebi ayrı bir esasa kaydedilerek, mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 36.809,00 TL ziyenet eşyası bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı tarafından iddia edilen bu nitelikteki bir işlemin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 285 ve devamı maddeleri gereğince bağış niteliğinde bulunduğu açıktır. Dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 295 ve devamı maddeleri gereğince bağıştan rücuya dayalı bedel isteğine ilişkindir....
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı şirket arasında 07/04/2018 tarihinde devremülk satış vaadi sözleşmesi imzalandığını, sözleşmede belirtilen sürede devremülkün teslim edilmediğini, 07/04/2021 tarihinde tesis alanına giden müvekkilinin inşaata başlanmadığını gördüğünü ve cayma hakkını kullanarak sözleşmenin feshini talep ettiğini, ancak bu talebinin kabul edilmediğini, bunun üzerine müvekkili tarafından Ankara 34....
DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ ve GEREKÇE:Dava, ticari satıma konu ayıplı ürün nedeniyle, davacının tüketiciye ödediği ürün bedeli ve masrafların davalı satıcı firmadan rücuen tahsili istemine ilişkindir. 6098 sayılı TBK' nın 227. maddesinde, alıcının malın ayıplı çıkması halinde seçimlik hakları belirtilmiş, buna göre somut olayda davacı tercih hakkını satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme ve ödenen bedelin iadesi yönünden kullanmıştır.TBK 227/4. Maddesine göre, alıcının sözleşmeden dönme hakkını kullanması halinde durum bunu haklı göstermiyor ise hakim satılanın onarılmasına veya satış bedelinin indirilmesine karar verebilir. Satılanın değerindeki eksiklik, satış bedeline çok yakın ise alıcı, ancak sözleşmeden dönme veya satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme hakkından birini kullanabilir.(Madde 227/son.)Yine TBK 229....
DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ ve GEREKÇE:Dava, ticari satıma konu ayıplı ürün nedeniyle, davacının tüketiciye ödediği ürün bedeli ve masrafların davalı satıcı firmadan rücuen tahsili istemine ilişkindir. 6098 sayılı TBK' nın 227. maddesinde, alıcının malın ayıplı çıkması halinde seçimlik hakları belirtilmiş, buna göre somut olayda davacı tercih hakkını satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme ve ödenen bedelin iadesi yönünden kullanmıştır.TBK 227/4. Maddesine göre, alıcının sözleşmeden dönme hakkını kullanması halinde durum bunu haklı göstermiyor ise hakim satılanın onarılmasına veya satış bedelinin indirilmesine karar verebilir. Satılanın değerindeki eksiklik, satış bedeline çok yakın ise alıcı, ancak sözleşmeden dönme veya satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme hakkından birini kullanabilir.(Madde 227/son.)Yine TBK 229....
TÜKETİCİ MAHKEMESİ 19/03/2021 tarihli ve 2018/829 Esas, 2021/115 Karar sayılı dosyasında verilen karar istinaf incelemesi için dairemize tevzi edilmekle Dairemiz yukarıda belirtilen esas sırasına kaydı yapıldı. Dosya incelendi. Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı ile davalı arasında 11/10/2013 tarihinde devremülk sözleşmesi imzalandığını, 12/06/2018 tarihli “fesih sözleşmesi” ile devremülk sözleşmesinin feshedildiğini, fesih sözleşmesi ile davalı şirket tarafından davacıya iadesi kararlaştırılan 35.000,00 TL’ in ödenmediğini, bunun üzerine Bakırköy 13.İcra Müd. 2018/20013 E sayılı dosyasında icra takibi başlattığını, davalı borçlunun itirazı ile takibin durduğunu beyan ederek,Bakırköy 13. İcra Müdürlüğü 2018/20013 E sayılı dosyasında vaki itirazın iptali ile takibin devamına, haksız ve kötü niyetli olan davalı tarafın alacağın %20'sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, karar verilmesini beyan ve talep etmiştir....