Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

talep ettiğini, ürünü davalı tarafa gönderdiği ancak talep satıcı tarafından reddedildiğini, ürünün davalı tarafta kaldığını, 02.06.2021 tarihinde müvekkili tarafından dava şartı olan arabuluculuğa başvurulduğu ve 3 oturum sonunda anlaşmaya varılamadığını, seçimlik haklardan sözleşmeden dönme bedel iadesi hakkının kullanılması için davanın açılması gerektiğini, ayıplı malın satım bedeli olan 28.080,00-TL'nin en yüksek reeskont faiziyle iadesi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

    Somut uyuşmazlıkta; davacı, davalı şirketten 13.10.2021 tarihinde ....marka-model bir akıllı telefon satın aldığını, telefonun ayıplı olduğunu ileri sürerek sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talep etmiştir. Yerel mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar davalı tarafından istinaf edilmiştir....

      Uyuşmazlık, taraflar arasındaki devremülk sözleşmesinin cayma hakkı kullanıldığından bahisle feshi ve verilenin iadesi istemine ilişkin olup dava dilekçesi ve dosya kapsamından taşınmazın aynına ilişkin bir dava olmadığı anlaşılmaktadır. 2. 6502 sayılı Kanun'un 73 üncü maddesinin beşinci fıkrasında tüketici davalarının, tüketicinin yerleşim yerinin bulunduğu yerdeki tüketici mahkemesinde de açılabileceği belirtilmişse de bu kural 6100 sayılı Kanun'un yetkiye ilişkin kurallarının yanında bir ek yetki kuralıdır. 3. Bir davada, birden fazla genel ve özel yetkili mahkeme varsa, davacı bu mahkemelerden birinde dava açmak hususunda bir seçimlik hakka sahiptir. Davacı, davasını bu genel ve özel yetkili mahkemelerden hiçbirinde açmaz ve yetkisiz bir mahkemede açarsa, o zaman seçme hakkı davalılara geçer. 4....

        Davalının yaptığı imalatlar sökülmüş olup inceleme imkanı da kalmadığından daha önce rapor düzenleyen inşaat bilirkişisi ve mobilya bilirkişinin birlikte hazırlayacakları heyet raporuyla davalının davacının kullanım hatasından eserin zarar gördüğüne ilişkin iddia ve rapora itirazları da değerlendirilip sonucuna göre varsa ayıbın niteliği ile davacı iş sahibinin sözleşmeden dönme ve ayıplı imalatın giderilmesi için tazminat istemekte haklı olup olmadığı, tazminatın miktarı ile çadırın teslim tarihinden ayıpların ortaya çıktığı tarihe kadar eserin davacı tarafça kullanılarak ekonomik yarar sağlandığı anlaşıldığından kullanım bedelini hesaplayan gerekçeli ve denetime elverişli heyet rapor alınıp değerlendirilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeyle hüküm tesisi hatalı olmuştur. Ayrıca, eser sözleşmesinden dönülmesi geriye etkili sonuçlar doğuracağından taraflar aldıklarını karşı tarafa vermek zorundadır....

        Otomotiv A.Ş.den 31.8.2005 tarihinde satın ve teslim aldığını,araçta 15.1.2005 tarihinden 28.1.2006 tarihine kadar çeşitli arızaların meydana gelmesi ile toplam 7 kez servise başvurulduğunu,aracın ayıplı olduğuna dair ... Asliye Hukuk Mahkemesinin tespit raporu ile belirlendiğini,ayıplı aracın iadesi ile araç için ödediği bedel ile aracı kullanamamaktan dolayı uğradığı zararlarının tahsilini istemiştir. Davalılar ,davanın reddini dilemişlerdir....

          , bu belgelerin de değerlendirilmesi suretiyle, taşınmazın bulunduğu yer mahkemesine yazılacak talimatla usulüne uygun keşif ve bilirkişi incelemesi yapılması suretiyle) araştırılarak, taraf delilleri toplanıp sonucuna göre, sözkonusu devremülk satış sözleşmesinin feshinin koşullarının oluşup oluşmadığının tereddüte yer vermeyecek şekilde araştırılarak hasıl olacak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, bundan zuhul ile ve eksik inceleme ile yazılı gerekçe ile mevcut şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan, davalı vekilinin istinaf itirazlarının bu nedenle kabulü ile, yerel mahkeme kararının 6100 sayılı HMK'nun 353/1- a maddesi gereğince kaldırılarak, davanın yeniden görülmesi için dosyanın yerel mahkemesine gönderilmesine ..." şeklindeki gerekçe ile kaldırılmıştır....

          Mahkememizce yapılan keşif sonucu aldırılan 02/02/2022 tarihli bilirkişi raporunda sözleşmeye konu devremülkün inşaat tamamlanma seviyesinin %32 oranında olduğunu belirtilmiş olup, taşınmazların teslim edilmesi gereken tarih olan 31/08/2013 tarihi ile dava tarihi arasında geçen süre içerisinde 36 adet devremülk hissesi bazında yapılan hesaplamalar sonunda toplam 111.600,00 Euro toplam ecrimisil bedelinin bulunduğunu mütalaa etmiş; davacı vekili, 08/03/2022 tarihli ıslah dilekçesi ile toplam 111.600,00 TL bedel üzerinden ıslah harcını ikmal etmiş, 10/03/2022 tarihli 2. ıslah dilekçesi ile toplam 113.550,00 TL Euro ecrimisil bedelinin ödenmesini talep etmiştir....

          Somut olayda aracın gizli ayıplı olduğu, davacının seçimini bedel iadesi yönünden kullandığı açıktır.Yeni alınan bir araçta bu denli çok arızanın meydana gelmesinin araçtan beklenilen faydayı ve sürekli kullanımı engeller nitelikte bulunduğu, bu nedenle davacının sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebinin yerinde olduğu, Mahkemece de bu ilkeler dikkate alınarak davanın kabulüne karar verilmiştir. Dairemizce yapılan değerlendirmede; davaya konu aracın gizli ayıplı olduğu ve süresinde ayıp ihbarının yapıldığı, davacının sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebinde bulunduğu, ilk derece mahkemesinin kabul kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddî olay ve hukukî değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, bu suretle davalı vekilinin istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşıldığından istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1-b-1 maddesi hükmü gereğince esastan reddine karar verilmiştir....

            Somut olayda aracın gizli ayıplı olduğu, davacının seçimini bedel iadesi yönünden kullandığı açıktır.Yeni alınan bir araçta bu denli çok arızanın meydana gelmesinin araçtan beklenilen faydayı ve sürekli kullanımı engeller nitelikte bulunduğu, bu nedenle davacının sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebinin yerinde olduğu, Mahkemece de bu ilkeler dikkate alınarak davanın kabulüne karar verilmiştir. Dairemizce yapılan değerlendirmede; davaya konu aracın gizli ayıplı olduğu ve süresinde ayıp ihbarının yapıldığı, davacının sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebinde bulunduğu, ilk derece mahkemesinin kabul kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddî olay ve hukukî değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, bu suretle davalı vekilinin istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşıldığından istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1- b-1 maddesi hükmü gereğince esastan reddine karar verilmiştir....

            KARAR Davacı, davalı ile 14/12/2013 tarihli 11.000,00 TL bedelli devre mülk satış sözleşmesi imzaladığını, 11.000,00 TL'yi ödediğini, tapuda devir işleminin gerçekleşmediğini belirterek sözleşmesinin iptalini ve ödediği bedelin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte iadesini talep etmiştir. Davalı, cevap vermemiştir. Mahkemece, Davanın KABULÜNE, 14/12/2013 tarih 12853 nolu devremülk satış vaadi sözleşmesinin iptali ile, 11.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, karar verilmiş; hükmün davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, 14.12.2013 tarihli devremülk satış sözleşmesinin iptali ve ödediği bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmıştır....

              UYAP Entegrasyonu