Dosya kapsamından, taraflar arasında adi yazılı şekilde devre mülk satış sözleşmesinin düzenlendiği anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Yasa’da değişiklik yapan 4822 Sayılı Yasa’nın 3/c maddesinde “konut ve tatil amaçlı taşınmaz malların” da tüketicinin korunması hakkındaki yasa kapsamına alındığı anlaşılmakta olup, aynı Yasanın 23. maddesine göre de bu Yasanın uygulanması ile ilgili olarak çıkacak her türlü uyuşmazlıkların Tüketici Mahkemesinde görüleceği hüküm altına alınmıştır. Somut olayda davanın, taraflar arasında düzenlenen devre mülk satış sözleşmesinin geçersizliğinin tespiti istemine ilişkin olduğu ve davalıya verilen 6000,00 TL lik senedin iadesi ve peşin ödenen 500.00TL ‘ nin iadesinin istendiği anlaşılmaktadır. Devre mülk hakkı kat mülkiyeti kanununda düzenlenen taşınmazın müşterek mülkiyet payına bağlı bir haktır....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, devre mülk satış sözleşmesinin cayma sebebiyle feshi, ödenen bedelin iadesi ve gayrimenkulün davalı adına tescili talepleri davası istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı HMK, 6098 sayılı TBK, 6502 sayılı TKHK 3. Değerlendirme Dava, devre mülk satış sözleşmesinin cayma sebebiyle feshi, ödenen bedelin iadesi ve gayrimenkulün davalı adına tescili taleplerine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek duruşmasız olarak yapılmıştır. İlk Derece Mahkemesince, davanın kısmen kabulüne dair verilen hükme karşı, davalı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında düzenlenen devre mülk sözleşmesinin iptali ve ödenen bedelin iadesi istemine ilişkin olarak açılan davada Tire 2. Asliye Hukuk (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla )ve Yalova 4....
DELİLLER : Tüm dosya kapsamı DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, taraflar arasında akdedilen hisseli gayrimenkul satış sözleşmesinin feshi ve ödenen bedelin iadesine ilişkin itirazın iptali talebine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek duruşmasız olarak yapılmıştır. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hükme karşı davalı vekillerince istinaf yoluna başvurmuştur....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 12/11/2020 NUMARASI : 2019/364 ESAS - 2020/423 KARAR DAVA KONUSU : Devre Mülk Sözleşmesinin İptali, Bedel İadesi, Taşınmazın İadesi KARAR : Taraflar arasında görülen dava sonucu verilen yerel mahkemenin yukarıda tarih ve numarası yazılı kararına karşı davalı vekili tarafından süresinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı arasında 06/01/2017 tarihinde Ankara ili Ayaş ilçesi Uğur Çayırı köyü 118 Ada 3 Parsel üzerinde kurulu A Blok 3. kat 87 nolu bağımsız bölümle ilgili devremülk sözleşmesi imzalandığını, devre tatil ve uzun süreli tatil hizmeti sözleşmeleri yönetmeliğinin Satıcı veya sağlayıcının yükümlülükleri başlıklı 9....
Davacı, davalı ile imzaladıkları 04/092014 tarihli devre tatil sözleşmesinin iptali ve ödenen 14.720,00 TL bedelin tahsili istemi ile eldeki davayı açmıştır. Mahkemece, tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda tüm delilleri toplanmış, sözleşmeye konu edilen taşınmazın 1/52 hissesinin davacı adına tapuda devredildiği, sözleşmenin feshi halinde tapununda eski hale getirilmesi gerektiği, taşınmazın yalovada bulunması, taşınmazın aynına ilişkin bu davada kesin yetki kuralı gözetilerek yetkisizlik kararı verilmiştir. Davacının istinaf taleplerinin incelenmesinde, Taraflar arasında tespit edilen uyuşmazlık noktaları göz önünde bulundurulduğunda, hisseli gayrimenkul satış sözleşmesi kapsamında tapunun devredildiği hususunda uyuşmazlık yoktur. Bu kapsamda yapılan incelemede; Yargıtay'ın son kararların da sözleşmenin feshi talepli davanın sonucunda taşınmazın devrinin söz konusu olması halinde feshedilen sözleşmenin sonucu olarak da tapunun eski hale getirilmesi gerekecektir....
Asıl davanın, hisseli gayrimenkul (devre mülk) satış sözleşmesinin feshi ve ödenen satış bedelinin iadesi, birleşen dava ise davalıya ödenen bedelin sebepsiz zenginleşme nedeniyle iadesi istemine ilişkin olduğu, sözleşme tarihinde ve dava tarihi itibariyle tarafların da dilekçelerinde belirttiği gibi ortada tamamlanmış ve kiraya konu olabilecek bir yapının bulunmadığı, bu nedenle taraflar arasındaki ilişkinin devre mülk sözleşmesinden kaynaklandığı, davacı alıcı ile davalı satıcı arasında 3 adet devremülk satış sözleşmesi imzalandığı, davacının tacir olduğuna veyahut tacir olup da devremülk sözleşmelerinin ticari işletme faaliyeti kapsamında yapıldığına dair dosyaya yansıyan herhangi bir bilgi ve belge bulunmadığı, taraflar arasındaki sözleşme ilişkisinin alınan miktar itibari ile 6502 sayılı yasa kapsamında da kalmadığı anlaşılmakla (iflas eden şirket bakımından alacağın masaya kabul olmaması halinde bu davalı bakımından davanın sıra cetveline itiraza dönmesi durumunda sözü geçen davalı...
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;taşınmazın tapuda davacıya devredildiğini, hisseli gayrimenkul satış sözleşmesinin geçerlilik kazandığını açılan dava, devremülk sözleşmesinin iptali ile ödenen bedelin iadesi istemine ilişkin olduğunu, Yalova 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 22/01/2021 tarih ve 2021/28 Esas 2021/50 sayılı kararı'nin Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 17/05/2021 tarih ve 2021/2642 Esas 2021/6942 Karar sayılı ilamıyla Kocaeli 2....
Davalı ... şirketi, davacının ... imkanlarını ... grubu hariç sistemdeki diğer oteller açısından kullanabileceğini, diğer davalı şirket ise sözleşmesinin tarafı olmadığını savunarak, davanın reddini dilemişlerdir. Mahkemece, davacının uluslararası değişim sisteminde birden fazla tesisin bulunduğunu, ... bünyesinde bulunan tesislerin havuza girmesi veya çıkmasının satıcının inisiyatifinde bulunmadığı, davacının sözleşmede belirtilen ... ... otelinde veya uluslararası değişim siteminde bulunan tesislerde her zaman tatil yapma hakkına haiz olduğu gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, devre tatil sözleşmesinin haklı olarak feshedildiği iddiasına dayalı olarak sözleşmenin kalan süresi için ödenen bedelin tahsili istemine ilişkindir. Davacı davaya konu devre tatil sözleşmesini davalı ... şirketinin ... bünyesinde bulunmasına güvenerek imzalamıştır. Davacının devre tatil hakkını genellikle ... ......
Davacı, bedava tatil çıktığı söylenip davet edildiği otelde şov amaçlı gösterimden sonra, davalı şirket elemanlarınca aldatıcı vaad ve taahhütler ile psikolojik baskı uygulayarak 2.8.2000 tarihli devre tatil sözleşmesini imzaladığını, ancak tatil hakkını hiç kullanmadığını, tesisin kullanıma hazır halde kendisine tesliminin yapılmadığını, tesisin işletme ruhsatınını bulunmadığını belirterek, sözleşmenin feshi ile, ödemiş olduğu bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmış, davalı ise devre tatil sözleşmesinin kapıdan satış şeklinde yapılmadığını, davacının tesisleri bizzat görerek sözleşmeyi imzaladığını savunmuştur. Sözleşme tarihinde yürürlükte bulunan 4822 Sayılı Yasa ile değişik 4077 Sayılı TKHK'nun 8/1 maddesinde, “kapıdan satış, işyeri, fuar, panayır gibi satış mekânları dışında önceden mutabakat olmaksızın yapılan tecrübe ve muayene koşullu satışlardır.” şeklinde tanımlanmış olup, anılan sözleşmenin kapıdan satış şeklinde yapıldığının kabulü gerekir....