Mahkemece, Davanın KABULÜNE, Taraflar arasında tanzim olunan 03/11/2013 tarihli devre mülk satış vaadi sözleşmesinin iptaline ve 5.162 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte iadesine, karar verilmiş; hükmün davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, 03.11.2013 tarihli ve talil edilen 17.09.2014 tarihli devremülk satış sözleşmesinin iptali ve ödediği bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmıştır....
Davalı ... şirketi, davacının ... imkanlarını ... grubu hariç sistemdeki diğer oteller açısından kullanabileceğini, diğer davalı şirket ise sözleşmesinin tarafı olmadığını savunarak, davanın reddini dilemişlerdir. Mahkemece, davacının uluslararası değişim sisteminde birden fazla tesisin bulunduğunu, ... bünyesinde bulunan tesislerin havuza girmesi veya çıkmasının satıcının inisiyatifinde bulunmadığı, davacının sözleşmede belirtilen ... ... otelinde veya uluslararası değişim siteminde bulunan tesislerde her zaman tatil yapma hakkına haiz olduğu gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, devre tatil sözleşmesinin haklı olarak feshedildiği iddiasına dayalı olarak sözleşmenin kalan süresi için ödenen bedelin tahsili istemine ilişkindir. Davacı davaya konu devre tatil sözleşmesini davalı ... şirketinin ... bünyesinde bulunmasına güvenerek imzalamıştır. Davacının devre tatil hakkını genellikle ... ......
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında düzenlenen devre mülk sözleşmesinin iptali ve ödenen bedelin iadesi istemine ilişkin olarak açılan davada ... Tüketici Mahkemesi ve... 2....
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava; devre mülk sözleşmesinin şartlarının yerine getirilmediği iddiasına dayalı olarak sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebine ilişkindir. 6502 sayılı yasa m.50'de devre tatil ve uzun süreli tatil hizmeti sözleşmeleri düzenlenmiş olup 50/2 maddesinde; Devre tatil sözleşmeleri ile sağlanan hakkın şahsi veya ayni bir hak olmasının bu maddenin uygulanmasını engellemeyeceği hüküm altına alınmıştır. Taraflar arasındaki sözleşme adi nitelikte düzenlenmiştir. Sözleşme incelendiğinde satıcının Termal Saray T3 A.Ş. alıcının T1 olduğu, Kuşadası Otel işletmeleri Turizm İnş. Tic. A.Ş.'ye ait Yalova ili, Termal İLÇESİ, Killiorman mevkii, G22D14C2D 424 ada, 23, 25, 27 parsellerin 7/3650 hissesinin satışının vaat edildiği görülmüştür....
Vaadi Sözleşmesi" başlıklı devre mülk sözleşmesinin resmi şekilde yapılmaması nedeniyle sözleşmenin geçersiz olduğunun tespitine, bu sözleşme nedeniyle taraflar arasında düzenlenen 10.850,00 TL bedelli senetler nedeni ile davacının borçlu olmadığının tespitine, 08.04.2012 - 26.10.2014 vade tarihli, 10.850,00 TL bedelli sıra senetlerin iptaline, davacı tarafından ödenen 10.850,00 TL'nin 17.07.2014 dava tarihinden itibaren yasal faiziyle davalılardan tahsiline, karar verilmiş; hüküm davalı ... Tur Organizasyon Turizm İnşaat Ticaret Limited Şirketi tarafından temyiz edilmiştir. Dava, devremülk satış sözleşmesinin iptali ile ödediği bedelin iadesi ve sözleşme nedeniyle imzalanan senetler nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ile ödediği bedelin tahsili istemi ile eldeki davayı açmıştır. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya kapsamında; davacının sunduğu belgelerde davalıya 6.195,00 TL ödeme yapıldığı anlaşılmaktadır....
Davacı 22.04.2021 tarihli istinaf dilekçesiyle; sözleşmede kendisine devredilen bağımsız bölümü kullanmadığını, sözleşmeye konu devre mülkün kendisine teslim edilmediğini, tecrübe ve muayene şartının gerçekleşmediğini, kendi devre mülkünde ve belirtilen dönemde konaklama yapmadığını, 6502 sayılı yasanın 50/6. maddesi gereği öngörülen sürelerde cayma hakkının kullanıldığını, Devre Tatil ve Uzun Süreli Tatil Hizmeti Sözleşmeleri Yönetmeliği'nin 9. Maddesinin 2. fıkrasına göre, tüketicinin cayma hakkını kullanması durumunda, cayma hakkının kullanılmasından önce sunulan hizmete ilişkin olarak tüketiciden herhangi bir bedel talep edilemeyeceğini, davacıdan cayma hakkının kullanılmasından önce yararlandırılan farklı devremülk konaklamalarından dolayı da bir ücret yada mahsup talep edilemeyeceğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının yerinde olmadığı iddiası ile istinaf talebinde bulunmuştur....
KARAR Davacı, davalı ile 30/11/2014 tarihinde devre mülk satış sözleşmesi imzaladığını, 2.200 TL ödeme yaptığını, devre mülkün tesliminin yapılmadığını belirterek 30.11.2014 tarihli 16.300 TL bedelli devremülk sözleşmesinin iptalini, sözleşme nedeniyle imzalanan 25 adet senetlerin iptalini ve ödediği 2.200,00 TL' nin avans faizi ile birlikte iadesini talep etmiştir. Davalı davanın reddini dilemiştir....
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile; 8.490,85-TL maddi zararın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacı tarafın manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, 12.02.2012 tarihli devre mülk satış sözleşmesinin iptali, ödediği bedelin iadesi ve manevi tazminat istemiyle eldeki davayı açmıştır....
Davacı, ailesi ile tatile çıktığı dönemde Kuşadası’nda davalıya ait tesiste davalı şirket elemanlarınca aldatıcı vaat ve taahhütler ile ve psikolojik baskı altında devre tatil sözleşmesini imzaladığını, sözleşmeden doğan tüm bedeli ödediğini, devre tatil hakkını hiç kullanmadığını belirterek, ... olduğu bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmış, 2012/9561-12959 davalı ise davacının tesisleri bizzat görerek sözleşmeyi imzaladığını, cayma hakkının da süresinde kullanılmadığını savunmuştur. 4822 Sayılı Yasa ile değişik 4077 Sayılı TKHK'nun 8/1 maddesinde, “kapıdan satış, işyeri, fuar, panayır gibi satış mekânları dışında önceden mutabakat olmaksızın yapılan tecrübe ve muayene koşullu satışlardır.” şeklinde tanımlanmış olup, davacının, hediye tatil kazandığı belirtilerek davet üzerine gitmiş olduğu davalıya ait tesiste, daha önceden düşünmediği ve devre tatil satın almak için de gitmediği halde, yapılan tanıtımlar üzerine hazırlıksız bulunduğu bir sırada imzalamış olduğu 05.08.2006...
Devre mülk satın alan kişinin tüketici, diğer tarafın satıcı olduğu durumlarda 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’un 50.maddesi ile ilgili yönetmelikteki hükümlere uyulması da gerekecektir. 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 57.vd maddeler, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’un 50’nci maddesi ve Devre Tatil ve Uzun Süreli Tatil Hizmeti Sözleşmeleri Yönetmeliği ile devre mülk hakkının 7 günden az olmayan bir süre için imzalanan devre mülk sözleşmesinin resmi senede eklenip tapu kütüğünün beyanlar hanesinde gösterilmesiyle kurulacağı, aksi resmi senette kararlaştırılmadıkça devre mülk hakkının bağlı olduğu pay, devrelerinin sayı ve süreleri esas alınarak eşit bir biçimde belirleneceği, sağlayıcı veya satıcı tarafından bir ön bilgilendirme formunun tüketiciye verilmesinin zorunlu olduğu, tüketicinin cayma hakkını noterlikler aracılığıyla satıcı veya sağlayıcıya yöneltilmesinin gerektiği düzenlenmiştir....