Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, devre tatil sözleşmesinin feshi nedeniyle, ödenen bedelin tahsiline karar verilmesi istemine ilişkindir. ... Tüketici Mahkemesince, Yargıtay Hukuk Dairesi 17.01.2012 tarih 2011/15055 E. - 2012/354 K. sayılı ilâmında yer alan "Somut uyuşmazlıkta tasarruf ve geleceğini garanti altına almak amacıyla 5 adet bağımsız bölüm satın alan kişi tüketici kabul edilemez." şeklindeki karar metnini gerekçe göstererek, 7 adet devre tatil satın alan davacının da bu işleminin bir tüketici işlemi sayılamayacağı, dolayısıyla uyuşmazlığın 6502 sayılı Kanun kapsamına girmeyeceği gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. ......
Dosya kapsamından, taraflar arasında adi yazılı şekilde devre mülk satış sözleşmesinin düzenlendiği anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Yasa’da değişiklik yapan 4822 Sayılı Yasa’nın 3/c maddesinde “konut ve tatil amaçlı taşınmaz malların”da tüketicinin korunması hakkındaki yasa kapsamına alındığı anlaşılmakta olup, aynı Yasanın 23. maddesine göre de bu Yasanın uygulanması ile ilgili olarak çıkacak her türlü uyuşmazlıkların Tüketici Mahkemesinde görüleceği hüküm altına alınmıştır. Somut olayda davanın taraflar arasında düzenlenen devre mülk satış sözleşmesinin iptali ve verilen senet nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istenmektedir. Devre mülk hakkı kat mülkiyeti kanununda düzenlenen taşınmazın müşterek mülkiyet payına bağlı bir haktır....
K A R A R Davacı, davalı ile 29.06.2014 tarihli ... 1073 nolu devre tatil sözleşmesi imzaladığını, ancak devre tatil sözleşmesine konu tesisten hiç faydalanmadığını, ... 1. Noterliği nin 25.07.2014 tarihli ihtarnamesi ile cayma hakkını kullandığını belirterek devre tatil sözleşmesinin iptalini ve sözleşme nedeniyle imzalanan senetlerin iadesini talep etmiştir. Davalılar, ayrı ayrı davanın reddini dilemiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalı şirket elemanlarınca aldatıcı vaad ve taahhütler ile psikolojik baskı uygulayarak devre tatil sözleşmesini imzaladığını, ancak tatil hakkını hiç kullanmadığını ileri sürerek, sözleşmenin feshi ile sözleşme nedeniyle imzalanan senetler nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemiyle eldeki davayı açmış, davalı şirketler ise davanın reddini dilemiştir....
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davacı, davalı ile imzalanan devre tatil sözleşmesinin feshi ile davalıya devre tatil sözleşmesi kapsamında ödediği bedellerin iadesi talep etmiş, davalı ise davacının devre tatil hakkını kiraya vererek kullandığını, bu konuda imzası olan belgenin bulunduğunu beyan ederek davanın reddini savunmuştur. Davacı, cevaba cevap dilekçesi ve yargılama sırasındaki tüm beyanlarında davalı tarafından dosyaya ibraz edilen belgeler altındaki imzaları reddetmiş ve belgeler üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasını talep etmiştir. Mahkemece,,,,,ve .....’dan alınan 07.09.2015 tarihli rapor hükme esas alınarak dava reddedilmiştir....
K A R A R Davacı, davalı ile kapıdan satış sözleşmesiyle devre tatil sözleşmesi imzalandığını, ancak sözleşmeye konu tesis veya taşınmazı görmediğini, herhangi bir hizmet almadığını, sözleşme konusu taşınmazın teslim edilmediğini, sözleşmenin askıda olduğunu, sözleşme bedelinin tahsil edildiğini ileri sürerek, devre tatil sözleşmesinin iptali ile ödemiş olduğu 4.500 euro ile 1.701,29 TL aidat bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; karar, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Taraflar arasında devre tatil sözleşmesinin yapıldığı hususu uyuşmazlık konusu değildir. Davacı devre tatil hakkını kullanmadığından bahisle sözleşmenin iptali ile ödediği bedellerin iadesini istemiş, davalı ise davanın reddini dilemiştir. Mahkemece bilirkişi incelemesi yaptırılmış ve davanın kabulüne karar verilmiştir....
uygulanmasında, devre mülk, dönem mülk, paylı mülkiyet, hisseli gayrimenkul satışı ve benzeri isimler altında yapılan ve tapu tesciline konu edilen satışlara ilişkin sözleşmeler, bir yıldan uzun süre için kurulması ve tüketiciye bu süre zarfında birden fazla dönem için bir veya daha fazla sayıda gecelik konaklama imkânı tanıması halinde devre tatil sözleşmesi olarak kabul edilir" dendiğini, taraflar arasında yapılan Devremülk Satış Vaadi Sözleşmesinin müvekkili bakımından bir yıldan uzun süre için kurulmuş ve bu süre zarfında birden fazla dönem için bir veya daha fazla sayıda gecelik konaklama imkânı tanınmış olması dolayısıyla, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ve 14.01.2015 tarih ve 29236 sayılı Devre Tatil Ve Uzun Süreli Tatil Hizmeti Sözleşmeleri Yönetmeliği gereğince devre tatil sözleşmesi olarak kabul edilmesi gerektiğini, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 50/2 maddesinde “Devre tatil sözleşmeleri ile sağlanan hakkın şahsi veya ayni bir hak olması...
Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; davaya konu devre mülk hissesinin davacı adına tapuda tescili yapılmış olmakla birlikte, tesliminin yapılmamış olduğu, harici devre mülk satış sözleşmesi tapuda pay devriyle geçerli hale gelmiş olsa da, sözleşmeye konu davacıya satışı yapılan devre mülkün fiilen teslim edilerek kullanıldığı veya davacının teslimden imtina ettiğinin ispat edilemediği, tecrübe ve muayene koşulunun gerçekleşmediği anlaşılmış olduğundan, davacının cayma hakkını kullanarak sözleşmenin feshini ve yaptığı ödemeyi talep hakkının bulunduğu, davacının kendi devremülkünde ve sözleşmede belirtilen dönemde konaklama yapmadığı gibi dava konusu devremülkün davacıya teslim edilmediği, davalı tarafın gönderdiğini iddia ettiği smslerin devre mülkün teslim edilmesi için atılmadığı, Devre Tatil ve Uzun Süreli Tatil Hizmeti Sözleşmeleri Yönetmeliği'nin 9....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki devre tatil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı şirket temsilcilerinin psikolojik baskısı ile 06.08.2011 tarihinde devre tatil sözleşmesi imzaladığını, 200.00.TL peşin ödediğini bakiye için senet verdiğini sonradan sözleşmeden vazgeçtiğini bildirmesine rağmen davalının aleyhine icra takibinde bulunduğunu ileri sürerek sözleşme ve senetlerin iptali ile ödediği 200.00.TL' nın iadesine ve maaşına konan haczin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir....
Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, Tapulu Devre Tatil Satış Sözleşmesinin iptali ile davalıya ödenen 2.400 TL'nin davalıdan tahsili ve henüz ödenmeyen 3.600 TL yönünden de davacının borçlu olmadığının tespiti talebine ilişkindir. Tüketici Mahkemesince, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin mülkiyete dair düzenlemeler içermesi ve devre mülk sözleşmesi olması nedeniyle Tüketici Mahkemesinin görev alanına girmediği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....
K A R A R Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında 8.11.2003 tarihinde Mevlana Kaplıca Devre Tatil Sözleşmesi düzenlendiğini, davalının sözleşme gereği tesislerden yararlandığı halde Tüketici Sorunları İl hakem heyetine müracaat ederek sözleşmenin iptali yönünden karar aldığını, Tüketici İl Hakem Heyeti Kararının haksız olduğunu ileri sürerek T.C. ... Sanayi ve Ticaret İl Müdürlüğü Tüketici Sorunları İl Hakem Heyetinin 11.8.2004 tarih ve 2004/8 sayılı kararının iptaline ve devre tatil sözleşmesinin yürürlükte olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, Mahkemenin görevsizliğine, dava dilekçesinin görev yönünden reddine,karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın ... Tüketici Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir....