ile birlikte yapıldığını, tesis tamamlanınca tapu masraflarının ödenmesi durumunda devre tatil hakkının devre mülk hakkına cevritleceğinin vaat edildiğini, müvekkilinin borcunu yerine getirdiği hatde davalıların sözleşmeler gereği üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirmediğini, Neticeten, davalarının kabulü ile davacı ile davatılar arasında imzalanan 30.09.2018 tarihli 6637 ve 6638 numaralı sözleşmeler ile 04,10.2018 tarihli 6637/A ve 6638/A numaralı ek sözleşmelerin, 13.09.2020 tarihli 138409 numaralı devre tatil sözleşmesinin iptalinc/feshine, davacının dava konusu devre tatil sözleşmeleri nedeniyle davalılara borçtu olmadığının tespitine, davacı tarafından davalılara yapılan toplam 23.500.00 TL ödemenin dava tarihinden ilibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya ödenmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı taraflara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
GEREKÇE : Dava, Taraflar arasında imzalanmış olan devre tatil sözleşmesinden kaynaklı bedel iadesine yönelik alacak talebine ilişkindir. Davacı tüketici, davalı firma ile aralarında mevcut devre tatil sözleşmesinin cayma hakkına dayalı olarak feshi ile sözleşme gereğince ödenen bedellerin iadesi talebinde bulunmuştur. Davalı davanın reddini dilemiş, mahkemece, cayma hakkının süresinde kullanıldığından bahisle davanın kabulüne karar verilmiştir. Davanın dayanağı olan 18/07/2011 tarihli Tatil Borsası Turizm Yat Clup Ulusal ve Uluslararası Devre Tatil Yat Sözleşmesi gereğince; davacı ve eşinin, davalı firmaya ait Muğla ili, Fethiye İlçesi, Ece Saray Marina'da bağlı çift kişilik dört adet kamaralı, katamaran tipi, lüks yelkenli yatın dönemlik ve iki kişilik olmak üzere devre tatil hakkının davalı firmadan satın alındığı anlaşılmıştır....
Somut uyuşmazlıkta davacı ile davalı arasında 4077 sayılı yasada tanımlanan şekilde bir ilişkinin devre mülk satım sözleşmesinin bulunduğu anlaşılmaktadır. 4077 sayılı yasanın 23. maddesi, bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Taraflar arasındaki uyuşmazlık devre mülk satım sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.'nun 21. ve 22.(1086 sayılı HUMK.'nun 25. ve 26.) maddeleri gereğince İstanbul 5 Tüketici Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 27/11/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Somut uyuşmazlıkta davacı ile davalı arasında 4077 sayılı yasada tanımlanan şekilde bir ilişkinin devre mülk satım sözleşmesinin bulunduğu anlaşılmaktadır. 4077 sayılı yasanın 23. maddesi, bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Taraflar arasındaki uyuşmazlık devre mülk satım sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.'nun 21. ve 22.(1086 sayılı HUMK.'nun 25. ve 26.) maddeleri gereğince İstanbul 5 Tüketici Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 27/11/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Somut uyuşmazlıkta davacı ile davalı arasında 4077 sayılı yasada tanımlanan şekilde bir ilişkinin devre mülk satım sözleşmesinin bulunduğu anlaşılmaktadır. 4077 sayılı yasanın 23. maddesi, bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Taraflar arasındaki uyuşmazlık devre mülk satım sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.'nun 21. ve 22.(1086 sayılı HUMK.'nun 25. ve 26.) maddeleri gereğince İstanbul 5 Tüketici Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 27/11/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Reklam isimli bir şirket olduğu sözleşmede belirtilen dairenin satın aldığı daire olmadığını, iradesinin esaslı bir şekilde sakatlandığını gördüğünü,devre mülk sözleşmesinin feshine nakit ve altın olarak yapılan ödemelerin istirdadına, karar verilmesini istemiştir. Davalı,aynı konuda davacı tarafından aleyhine açılmış ve kesinleşmemiş dava bulunduğunu ileri sürerek derdestlik itirazında bulunmuş, ayrıca yapılan işlemin de sözleşmeye uygun olduğunu öne sürerek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, derdestlik nedeniyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava,taraflar arasındaki, devre mülk sözleşmesinin feshi ile nakit ve altın olarak yapılan ödemelerin istirdadı istemine ilişkindir. Davalı aynı konuda davacı tarafından açılmış ve kesinleşmemiş dava bulunduğunu ileri sürerek derdestlik itirazında bulunmuş ve bu sebeple davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesini istemiştir....
TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 12/02/2019 NUMARASI : 2018/397 ESAS 2019/70 KARAR DAVA KONUSU : Tüketici Tarafından Açılan Devre Tatil Sözleşmesinden Kaynaklanan KARAR : İSTANBUL 5. TÜKETİCİ MAHKEMESİnin 12/02/2019 tarihli ve 2018/397 Esas 2019/70 Karar sayılı dosyasında verilen karar; vaki istinaf talebi üzerine istinaf incelemesi için dairemize tevzi edilmekle Dairemiz yukarıda belirtilen esas sırasına kaydı yapıldı. Dosya incelendi....
KARAR Davacı, davalıdan hisseli gayrimenkul satış sözleşmesi ile tatil amaçlı devre mülk adı altında gayrimenkul hissesi satın aldığını, tapuları da devraldıklarını ancak devre tatili hiç kullanmadığından cayma hakkını kullandığını ileri sürerek, sözleşmenin feshi ile hisseli gayrimenkul tapularının iptaline, ödediği 75.000TL nin yasal faizi ile iadesine karar verilmesini istemiştir. Davalı, geçersiz sözleşme nedeniyle genel mahkemelerin görevli olduğunu ve taşınmazın bulunduğu Afyonkarahisar Mahkemelerinin yetkili olduğunu savunarak yetkisizlik itirazında bulunmuş, esastan da davanın reddini dilemiştir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/1296 KARAR NO : 2021/1734 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 25/03/2021 NUMARASI : 2020/599 ESAS - 2021/237 KARAR DAVA KONUSU : Devre Tatil Sözleşmesinin Feshi - Alacak KARAR : Mahkemece yapılan yargılama sonucunda verilen karara karşı, süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dava dosyası incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü....
vazgeçebilme hakkı olduğunu, Devre tatil sözleşmesinden cayma hakkı, sözleşmenin yapıldığı tarihten itibaren değil tecrübe ve muayene tarihinden itibaren yani tatil yerinin alıcı tarafından fiili olarak kullanıldığı günden sonra başladığını, ayrıca devre tatil evini ya da evin konumunu beğenmeyen müşterinın devre tatil sözleşmesinden cayarak ödediği paraları geri alabileceğini, müvekkilinin gerek sözleşmenin yapılmış olduğu tarih gerekse de dava tarihi itibariyle sözleşmeye konu hissesini almış olduğu daireden henüz yararlanamamış olduğunu, mal ve hizmetten bugüne kadar da hiçbir şekilde faydalanamadığını, Devre Tatil Ve Uzun Süreli Tatil Hizmeti Sözleşmeleri Yönetmeliği’nde de ön ödemeli devre tatil sözleşmelerindeki olması gereken şekil şartlarının gösterildiğini, müvekkili ile davalı arasında akdedilen sözleşmenin bu şekil şartlarını bünyesinde barındırmadığından sözleşmenin hali hazırda zaten geçersiz olduğunu, taraflar arasında devre tatilin taksitle satıldığı yönünde de bir uyuşmazlık...