Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

A.Ş. arasındaki devre tatil sözleşmesinin tarafı olmadıklarını, 1999 yılında ... Tatil Köyünü kiraladıktan sonra devre tatil hakkı sahiplerine aynı 2009/6161-12521 hizmeti vermeye devam ettiklerini, 8.7.2003 tarihinde ise adı geçen yerin üst hakkını da alarak “... ... ...” adlı beş yıldızlı otel hizmetine geçtiklerini, bu sistemin devre tatil ile bağdaşmadığını savunarak, davanın reddini dilemiştir....

    Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, hisseli gayrimenkul (devre mülk) satış sözleşmesinden kaynaklı gayrimenkulün devri, zamanında teslim edilmemesinden kaynaklı gecikme tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesi, davacının bu yerleri yatırım yada ticari amaçla değil tatil amaçlı aldığı ve tatil sürelerinin uzatılması için uygulamada birden fazla dönem alındığı, alınan devremülk adetinin üç tane olmasının makul olduğu ve davacının tüketici konumunda ve uyuşmazlığın çözümünde tüketici mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir....

      ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR ESAS NO :2022/900 Esas KARAR NO :2022/869 DAVA :Tüketici tarafından açılan devre tatil sözleşmesinden kaynaklanan sözleşmenin iptali DAVA TARİHİ :05/10/2021 KARAR TARİHİ :26/12/2022 Mahkememizde görülmekte olan tüketici tarafından açılan devre tatil sözleşmesinden kaynaklanan sözleşmenin iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı Aysun Özdemir Küçükkavaklı vekili; müvekkilinin davalı ... Grubu Sağ. İnş. Tur. Taş. San. Ve Tic. A.Ş'den 10.000,00 TL karşılığında devre mülk satın aldığını, tapuda da devir işlemlerinin yapıldığını ileri sürerek, sözleşmenin hukuken geçersizliğinin tespiti ile davacının adına tescil edilen tapu devir işleminin iptaline, bu itibarla ödediği bedelin 16.09.2020 tarihinden itibaren işlemiş reeskont ticari faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        Nitekim TBMM Devre Mülk ve Devre Tatil Sektörlerinde Yaşanan Mağduriyet İddialarının Araştırılması ve Alınması Gereken Önlemlerin Belirlenmesi Alt Komisyonunun 08.01.2019 tarihli tutanaklarına göre de (www.tbmm.gov.tr /develop/owa/ komisyon_tutanakları), komisyonda görüş bildiren yetkililer devre tatil sözleşmesinin şahsi hak olarak nitelendirilebilecek olanlarının devre tatil sistemleri, diğerlerinin de ayni hak tanıyan, kişiye mülkiyet hakkı tanıyan ve onun üzerinde sınırsız tasarruf imkânı veren devre mülk sistemleri olarak iki ana gruba ayrıldığını, devre mülk sistemlerinin de kendi içerisinde devre mülk, ya da müşterek mülkiyet payına bağlı olarak paylı sistem, dönem mülk veya hisseli gayrimenkul olarak tanımlandığını açıklamışlardır. 6502 sayılı Kanun’un 50 nci maddesinin birinci fıkrasında devre tatil sözleşmesinin tanımı yapıldıktan sonra ikinci fıkrada devre tatil sözleşmesi ile sağlanan hakkın şahsi veya ayni hak olmasının bu maddenin uygulanmasını engellemeyeceği düzenlenmiştir...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık; geçerli satış sözleşmesinden kaynaklanan alacağa ilişkindir. 01.02.2013 tarihinde yürürlüğe giren Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 21.01.2013 tarih ve 1 sayılı Yargıtay İşbölümü Kararının, C)Hukuk Dairelerinin Görevleri başlıklı kısmında yeralan 3.Hukuk Dairesinin görev alanı bölümünün 1 .maddesinde; Karan veren mahkemenin sıfatına ve arada sözleşme ilişkisi bulunup bulunmadığına bakılmaksızın sebepsiz zenginleşmeden (TBKfnun m.77 ila 82) kaynaklanan davalar sonucu verilen hüküm ve kararların temyiz incelemesinin 3.Hukuk Dairesince yerine getireleceği belirlendikten sonra, anılan maddenin hemen altında yeralan "hatırlatma" başlıklı kısmında; 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunda düzenlenen sözleşmelerden (devre mülk, devre tatil, paket tur, kapıdan satış gibi) kaynaklanan sebepsiz zenginleşme davaları sonucu verilen hüküm ve kararların temyiz inceleme görevi 13.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır" hükmü...

          Bu kanunun 50. ve 84. maddelerine dayanılarak çıkartılan Devre Tatil Yönetmeliğinin 1. maddesinde, yönetmeliğin amacının, taşınmazların yılın belirli bir dönemine ilişkin kullanım hakkının devrine ya da devri taahhüdüne ilişkin sözleşmelere uygulanacak usul ve esasları düzenlemek olduğu, kapsam başlıklı ikinci maddesinde ise, bu yönetmeliğin devre tatil, ön ödemeli devre tatil, uzun süreli tatil hizmeti, değişim ve yeniden satış sözleşmelerini kapsadığı, devre tatil sözleşmeleri ile sağlanan hakkın şahsi veya ayni bir hak olmasının yönetmelik hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği, bu yönetmeliğin uygulanmasında, devre mülk, dönem mülk, paylı mülkiyet, hisseli gayrimenkul satışı ve benzeri isimler altında yapılan ve tapu tesciline konu edilen satışlara ilişkin sözleşmelerin, bir yıldan uzun süre için kurulması ve tüketiciye bu süre zarfında birden fazla dönem için bir veya daha fazla sayıda gecelik konaklama imkânı tanıması halinde devre tatil sözleşmesi olarak kabul edileceği belirtilmiştir...

          İddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre, dava, 6502 sayılı yasadan kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. HSK'nın 564 ve 586 sayılı İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri işbölümüne ilişkin kararı gereğince "6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunda düzenlenen abonelik, eser, taşıma, sigorta, bankacılık sözleşmeleri dışındaki sözleşmelerden (devre mülk, devre tatil, paket tur, kapıdan satış gibi) kaynaklanan davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar"a karşı istinaf inceleme görevinin 18., 19. veya 46. Hukuk Dairesi'ne ait olduğu belirlendiğinden, dairemizin bu istinaf başvurusunu incelemeye görevli olmadığı anlaşılmakla, aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. K A R A R : Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1- Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE 2- Dava dosyasının İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. 19. veya 46. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, Dair; HMK'nın 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonunda 16/05/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

          DELİLLER : Tüm dosya kapsamı DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, Tüketici Tarafından Açılan Devre Tatil Sözleşmesinden Kaynaklanan Borçlu Olmadığının Tespiti talebine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek duruşmasız olarak yapılmıştır. 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsamaktadır. Konut satış sözleşmeleriyle devre tatil ve uzun süreli tatil hizmeti sözleşmeleri de kanun kapsamına alınmıştır....

          Tüketici Mahkemesi ve ...7.Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, hisseli gayrimenkul satış sözleşmesi(devre mülk )satış sözleşmesinin tek taraflı feshi üzerine ödenen bedelin iadesi amacıyla yapılan icar takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Tüketici Mahkemesince, resmi şekilde yapılmayan devre mülk sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıkların Tüketici mahkemesinin görevine girmediği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, davacının tüketici tanımına girdiği ve uyuşmazlığın 4077 Sayılı Yasa Kapsamında kaldığını belirterek görevsizlik yönünde karar vermiştir....

            KARAR Davacı, davalı ...Ş. den 19.09.1996 tarihli sözleşme ile ...... tatil köyündeki E 73 ve 74 nolu studyo lux dairelerin her yılın 37. haftasına karşılık gelen devre tatil hakkını 01.08.1997 tarihinden itibaren 31.12.2026 tarihine kadar kullanmak üzere anlaştıklarını, satış bedelini ödeyerek 05.08.1997 tarihinde sertifika aldığını, bu hakkın tapuya irtifak hakkı olarak tescil edildiğini, devre tatil ünitesini diğer davalı Voyage’nin 1999 tarihi itibariyle 12 yıl süre ile kiraladığını, her iki davalının da sözleşmeden kaynaklanan hakların devam edeceğini yazılı olarak bildirdiklerini,2004 yılına kadar bu haklarını kullandıklarını ancak 2004 yılında kendilerinden fahiş ödemeler talep edildiğini, bu talebin kabul edilmemesi nedeniyle tesislere sokulmadıklarını,bu nedenlerle; Tatil hakkının bulunduğunun tespiti ve tapunun beyanlar ve şerh sütununa tescilini, 4.620 YTL maddi ve 15.000 YTL manevi tazminatın haksız fiil tarihinden tahsil tarihine kadar temerrüt faizi ile davalılardan dayanışmalı...

              UYAP Entegrasyonu