Maddesi gereğince sözleşmenin geçersiz sözleşme olması nedeniyle (teslim gerçekleşmediğinden), tarafların sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca verdiklerini iade hakları bulunduğu, Yargıtay 13. Hukuk Dairesi'nin 27/06/2019 tarih ve 2016/7131 Esas, 2019/7907 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere, sebepsiz zenginleşme ve denkleştirici adalet kuralı gereğince, ancak satış bedeli olarak ödenen bedelin dava tarihinde ulaştığı alım gücünün tahsiline karar verilmesi gerektiği aşikardır. İlk derece mahkemesince verilen bu kararın yasaya ve yukarıda anlatılan yargıtay içtihatlarına aykırı olduğu ve isabetsiz olduğu görülmüştür. Yine davacının 25/04/2018 tarihli duruşmada 2016 yılında tesislerden 4 gece 5 gün yararlandığını, ancak kaldığı yerin kendisine ait devre mülk tamamlanmadığı için tesise ait başka bir yerde ki devre mülk olduğunu anlattığı anlaşılmıştır....
KARAR Davacı, 26.08.1999 tarihinde davalı şirketle 99 yıllık devre tatil sözleşmesi imzaladığını, sözleşmeye göre 20.04.2003 tarihinden geçerli olmak üzere 1 hafta tatil hakkı edindiğini, sözleşmede bir haftalık tatili ne zaman kullanılacağının açıklanmadığını, bedelin tamamını 2004 yılında davalı tarafa ödediğini, tatil köyünde herhangi bir şekilde tatil yapamadığını, bu hakkını kullanamadığını, davalı tarafın aleyhine ... 4. İcra Müdürlüğünün 2012/11857 esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, davalının bakım onarım gideri talep ettiğini ileri sürerek 26.08.1999 tarihli devre tatil sözleşmesinin feshine, ... 4. İcra Müdürlüğünün 2012/11857 esas sayılı icra dosyasından borçlu olmadığının tespitine, sözleşme nedeniyle ödenen 2.860,00-TL. nin avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir....
Somut olayda davanın, taraflar arasında düzenlenen devre mülk satış sözleşmesinin ayıplı olması nedeniyle iptali ile ödenen paranın tahsili isteğinden kaynaklandığı anlaşılmaktadır. Uyuşmazlığın niteliği itibarıyla taraflar arasında 4077 sayılı Kanunun 3/c maddesinde tatil amaçlı taşınmaz malların da kanun kapsamında düzenlenmesine göre uyuşmazlığın çözümünde tüketici mahkemeleri görevlidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nın 21 ve 22. maddeleri gereğince İstanbul 7. Tüketici Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 23/12/2015 gününde oy birliğiyle karar verildi....
Mahkemece yapılan yargılama neticesinde 20/09/2020 tarihli kararla; "(...) davaya konu icra takibi dayanağı bonoların TKHK'nın 6/A maddesi 3. fıkrasına uygun olarak düzenlenip geçerli oldukları halde, nama yazılı olarak düzenlenen bonoların ciro yolu ile davalı bankaya devredildiği, davalı bankanın yetkili hamil olamayacağı, (...) davacı ile davalı OBB şirketi arasında devre tatil ve uzun süreli tatil hizmeti sözleşmesinden kaynaklı bir ilişkinin kabulü gerektiği, (...) davacının davalı şirkete vermiş olduğu kambiyo evrakının Devre Tatil ve Uzun Süreli Tatil Hizmeti Sözleşmeleri Yönetmeliği'nin 9....
DELİLLER : Tapu kaydı, satış vaadi sözleşmesi ve ekleri, tüm dosya kapsamı, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, şerhlerin terkini, olmadığı taktirde ödenen bedelin denkleştirici adalet ilkesi uyarınca tahsili istemine ilişkindir. 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsamaktadır. Konut satış sözleşmeleriyle devre tatil ve uzun süreli tatil hizmeti sözleşmeleri de kanun kapsamına alınmıştır. Davacılar vekili dava dilekçesinde satış vaadi uyarınca davalıdan dükkan satın aldığını ileri sürerek bu dava açılmış olup tapu kaydında da taşınmazın niteliği dükkân olarak belirtilmiştir. Anılan Kanunun 3/h maddesinde de "Mal: Alışverişe konu olan; taşınır eşya, konut veya tatil amaçlı taşınmaz mallar..." hükmünü içermektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 01.07.2013 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali, tescil ve gecikme bedelinin (kira bedeli) tahsili istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 18.03.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili ve davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, arsa payı karsılığı inşaat sözleşmesinde yükleniciye düşen bağımsız bölümün davacıya satışı nedeniyle tapu iptali, tescil, gecikme bedeli (kira bedeli) tahsili mümkün olmaz ise ödenen bedelin yasal faizi ile tahsili istemine ilişkindir. Davalı, davanın reddini savunmuş, mahkemece dava esastan incelenerek sonuçlandırılmıştır....
Dosya kapsamından, taraflar arasında 27.01.2004 günlü devre mülk satış sözleşmesinin düzenlendiği anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Yasa’da değişiklik yapan 4822 Sayılı Yasa’nın 3/c maddesinde “konut ve tatil amaçlı taşınmaz malların” da tüketicinin korunması hakkındaki yasa kapsamına alındığı anlaşılmakta olup, aynı Yasanın 23. maddesine göre de bu Yasanın uygulanması ile ilgili olarak çıkacak her türlü uyuşmazlıkların Tüketici Mahkemesinde görüleceği hüküm altına alınmıştır. Somut olayda, davanın taraflar arasında düzenlenen devre mülk satış sözleşmesinin feshi ve ödenen paranın tahsili isteğinden kaynaklandığı anlaşılmakta olup, devre mülk hakkının kat mülkiyeti kanununda düzenlenen taşınmazın müşterek mülkiyet payına bağlı bir haktır....
ile birlikte yapıldığını, tesis tamamlanınca tapu masraflarının ödenmesi durumunda devre tatil hakkının devre mülk hakkına cevritleceğinin vaat edildiğini, müvekkilinin borcunu yerine getirdiği hatde davalıların sözleşmeler gereği üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirmediğini, Neticeten, davalarının kabulü ile davacı ile davatılar arasında imzalanan 30.09.2018 tarihli 6637 ve 6638 numaralı sözleşmeler ile 04,10.2018 tarihli 6637/A ve 6638/A numaralı ek sözleşmelerin, 13.09.2020 tarihli 138409 numaralı devre tatil sözleşmesinin iptalinc/feshine, davacının dava konusu devre tatil sözleşmeleri nedeniyle davalılara borçtu olmadığının tespitine, davacı tarafından davalılara yapılan toplam 23.500.00 TL ödemenin dava tarihinden ilibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya ödenmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı taraflara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Davacı, davalı firma elemanlarının yoğun baskıları sonucunda13.08.2017, 01.09.2018, 17.08.2017 tarihli sözleşmeleri imzaladığını, ancak tatil hakkını hiçbir şekilde kullanmadığını belirterek sözleşmenin feshi ile, ödemiş olduğu bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmıştır....
Devre tatil amaçlı taşınmazın ön ödemeli satışında devir ve teslim süresi sözleşme tarihinden itibaren otuz altı ayı geçemez. Devre tatil, uzun süreli tatil hizmeti, yeniden satım, değişim sözleşmeleri ve ön bilgilendirmenin içeriği, tüketici ile satıcı ve sağlayıcının hak ve yükümlülükleri, cayma hakkı, ön ödemeli satışlar ile diğer uygulama usul ve esasları yönetmelikle belirlenir. Davacı davalının sağlayıcı olduğu ve Yalova Termal Tatil Hizm. Paz. Tur. Tic. Ltd. Şti.'nin yetkili satıcılığını yaptığı, Kütahya ili, Emet ilçesinde bulunan taşınmaz üzerine yapılacak Emet Termal Palas adlı projeden devremülk satın aldığını, ancak sözleşme şartlarına uyulmaması sebebi ile sözleşmeden caydığını bu sebeple sözleşme bedelinin iadesi amacı ile İstanbul 8....