Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ANTALYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 3.HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/1094 KARAR NO : 2023/1166 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : DENİZLİ TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 13/01/2022 NUMARASI : 2019/845 ESAS - 2022/22 KARAR DAVA KONUSU : ALACAK KARAR : İlk derece mahkemesinin yukarıda belirtilen kararı aleyhine davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuş olduğu anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA :Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı şirkete ait Club Armonia tesisleriyle 30/09/2018 tarihinde imzalamış olduğu devre tatil sözleşmesi gereğince sözleşme konusu tesisin vaat ettiği hediye tatil ve hakkı olan tatil hakkını kullandırmadığını, bu nedenlerle sözleşmenin iptaline, yaptığı ödemelerin ve senetlerin tarafına iadesine karar verilmesin talep ve dava etmiştir....

Tüketici Mahkemesi ise, devre mülk sözleşmesinin adi yazılı şekilde yapıldığını belirterek,genel mahkemelerin görevine girdiği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Dosya kapsamından, taraflar arasında "007384 nolu Armutlu Tatil Köyü Devre mülk satış sözleşmesi" adı altında, adi yazılı şekilde devre mülk satış sözleşmesinin düzenlendiği anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Yasa’da değişiklik yapan 4822 Sayılı Yasa’nın 3/c maddesinde “konut ve tatil amaçlı taşınmaz malların” da tüketicinin korunması hakkındaki yasa kapsamına alındığı anlaşılmakta olup, aynı Yasanın 23. maddesine göre de bu Yasanın uygulanması ile ilgili olarak çıkacak her türlü uyuşmazlıkların Tüketici Mahkemesinde görüleceği hüküm altına alınmıştır. Somut olayda, davanın taraflar arasında düzenlenen devre mülk satış sözleşmesinin iptali, verilen senet nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti ile ödenen paranın iadesi istenmektedir....

    Tüketici Mahkemesi ise, devre mülk sözleşmesinin adi yazılı şekilde yapıldığını belirterek,genel mahkemelerin görevine girdiği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Dosya kapsamından, taraflar arasında "007384 nolu Armutlu Tatil Köyü Devre mülk satış sözleşmesi" adı altında, adi yazılı şekilde devre mülk satış sözleşmesinin düzenlendiği anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Yasa’da değişiklik yapan 4822 Sayılı Yasa’nın 3/c maddesinde “konut ve tatil amaçlı taşınmaz malların” da tüketicinin korunması hakkındaki yasa kapsamına alındığı anlaşılmakta olup, aynı Yasanın 23. maddesine göre de bu Yasanın uygulanması ile ilgili olarak çıkacak her türlü uyuşmazlıkların Tüketici Mahkemesinde görüleceği hüküm altına alınmıştır. Somut olayda, davanın taraflar arasında düzenlenen devre mülk satış sözleşmesinin iptali, verilen senet nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti ile ödenen paranın iadesi istenmektedir....

      Tüketici Mahkemesi ise, devre mülk sözleşmesinin adi yazılı şekilde yapıldığını belirterek,genel mahkemelerin görevine girdiği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Dosya kapsamından, taraflar arasında "007384 nolu Armutlu Tatil Köyü Devre mülk satış sözleşmesi" adı altında, adi yazılı şekilde devre mülk satış sözleşmesinin düzenlendiği anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Yasa’da değişiklik yapan 4822 Sayılı Yasa’nın 3/c maddesinde “konut ve tatil amaçlı taşınmaz malların” da tüketicinin korunması hakkındaki yasa kapsamına alındığı anlaşılmakta olup, aynı Yasanın 23. maddesine göre de bu Yasanın uygulanması ile ilgili olarak çıkacak her türlü uyuşmazlıkların Tüketici Mahkemesinde görüleceği hüküm altına alınmıştır. Somut olayda, davanın taraflar arasında düzenlenen devre mülk satış sözleşmesinin iptali, verilen senet nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti ile ödenen paranın iadesi istenmektedir....

        nolu dairenin kullanma hakkını kazandığını, tesisin işletmesinin diğer davalılara el değiştirerek devir edildiğini, 2005 yılında tesise alınmadığını, hiç bir açıklama da yapılmadığını, bu nedenle tatil yapamadığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, sözleşme sonuna kadar her yılın 29. haftası için kazanılmış olan devre tatil haklarının hükmen tespiti suretiyle devre tatil haklarının belirtilen dönemlere kadar aynı şartlarla kullandırılmaya devam ettirilmesinin ve belirtilen dönemlerde mezkur daireye davalıların ve üçüncü şahısların her türlü müdahalesinin önlenmesine, mümkün olmazsa kalan süre için bu standartlarda tatil maliyetinin tesbit edilerek tahsilini istemiş bilahare verdiği dilekçeler ile sözleşmeyi feshettiğini maddi ve manevi tazminat hakları ile birlikte ödediği bedelinde tahsilini istemiştir. Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir....

          KARAR Davacı, davalı şirket ile 07.04.2013 tarihli devre tatil sözleşmesi imzaladığını, kapıdan satış şeklinde .... Tatil Üyelik sözleşmesinden 25.07.2013 tarihli ihtarname ile cayma hakkını kullandığını ileri sürerek, sözleşmenin iptali ile ödemiş olduğu bedelin davalıdan faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalı şirket ile devre tatil sözleşmesi imzaladığını,ancak tatil hakkını hiç kullanmadığını ileri sürerek,sözleşmenin feshi ile ödemiş olduğu bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmış, davalı şirket ise davacının cayma hakkını süresinde kullanmadığını savunmuştur. Mahkemece, cayma hakkının süresinde kullanılmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir....

            Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, Tapulu Devre Tatil Satış Sözleşmesinin iptali ile davalıya ödenen 2.400 TL'nin davalıdan tahsili ve henüz ödenmeyen 3.600 TL yönünden de davacının borçlu olmadığının tespiti talebine ilişkindir. Tüketici Mahkemesince, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin mülkiyete dair düzenlemeler içermesi ve devre mülk sözleşmesi olması nedeniyle Tüketici Mahkemesinin görev alanına girmediği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki devre tatil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı şirket temsilcilerinin psikolojik baskısı ile 06.08.2011 tarihinde devre tatil sözleşmesi imzaladığını, 200.00.TL peşin ödediğini bakiye için senet verdiğini sonradan sözleşmeden vazgeçtiğini bildirmesine rağmen davalının aleyhine icra takibinde bulunduğunu ileri sürerek sözleşme ve senetlerin iptali ile ödediği 200.00.TL' nın iadesine ve maaşına konan haczin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir....

                İnşaat …A.Ş'nin temsilcisi olup davacı ile yapılın devre tatil sözleşmesini de ... İnşaat …A.Ş nin temsilcisi olarak yaptığının kabul edilmesi zorunludur. Kaldı ki söleşmede davalı ... İnşaat …A.Ş mal sahibi olarak yer aldığı gibi davacının sözleşme uyarınca yaptığı tüm ödemelerinde ... İnşaat …A.Ş'ye verileceği de kararlaştırılmıştır. Davalı ... İnşaat …A.Ş nin temsilci sıfatı ile hareket ettiğinin kabulü ile davalı ... İnşaat …A.Ş nin de davacı ile imzalanan devre tatil sözleşmesinden sorumlu olduğunun kabulüne karar verilmesi gerekirken aksi düşüncelerle davalı ... İnşaat …A.Ş hakkındaki davanın husumetten reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. 2-Bozma sebebine göre davacıların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir....

                  K A R A R Davacı, 21.02.2010 tarihli sözleşme ile Değirmendere Mahallesi 16 nolu parselde bulunan 6 nolu dairede 4 kişilik devre tatil ile aynı tarihli sözleşme ile aynı parselde bulunan 9 nolu dairede devre tatil haklarını içeren sözleşme imzaladıklarını, devre tatil sözleşmesinin kapıdan satış niteliğinde olup, bu tür satışlarda tüketiciye 7 günlük tecrübe ve muayene süresi sonuna kadar malı kabul veya hiçbir gerekçe göstermeden reddetme hakkı tanındığını, ilgili taşınmazda kendisine verilen devremülkü hiç kullanmadığı için cayma hakkı süresinin devam ettiğini, 25.02.2013 tarihli ihtarnameyle sözleşmeyi haklı sebeple feshettiğini ileri sürerek, davaya konu AOT9883 ve AOT9884 nolu sözleşmelerin iptali ile davalıya ödediği meblağların ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir....

                    UYAP Entegrasyonu