ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 26/12/2019 NUMARASI : 2019/179 ESAS - 2019/921 KARAR DAVA KONUSU : Devre Tatil Sözleşmesin KARAR : İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK'nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı şirket arasında AbantBey Yayla Tatil Köyünde bulunan ve dava dilekçesinde ada ve parsel numarası ile sözleşme kullanım devrelerini belirttiği taşınmaz yönünden dava dilekçesi ekinde sunduğu Devre Tatil Sözleşmelerinin imzalandığını; davacının sözleşme konusu devre tatil bedelini ödediğini; ancak, davalı şirketin sözleşme gereğince projede değişiklik yaparak sözleşme konusu taşınmazın bulunduğu tatil köyünde yapımını edim olarak üstlendiği bir kısım evleri...
AŞ ile yaptığı kira sözleşmesi şerhleri ile devraldığını ve 5.yıldızlı tatil köyü haline getirdiğini,kira sözleşmesi süresince devre tatil hakkını kullandırdığını ancak kira sözleşmesinin süresinin bitmesi,devre tatil sözleşmesinin tarafı olmamasını gerekçe göstererek 2004 yılından itibaren tatil hakkını kullandırtmadığını bildirerek, 2004 yılı tatil bedeli ile manevi tazminatın tahsiline karar verilmesini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile de sözleşmenin iptali ile 2004 yılında kullandırılmayan tatil bedeli olarak 2.324 YTL ile, bakiye yıllara ait tatil hakkının kullandırılmayacak olması nedeniyle 14.905 YTL maddi tazminatın ve 10.000 YTL manevi 2007/14750-2008/5086 tazminatın zarar tarihinden itibaren reeskont faizi ile müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ......
Hemen belirtmek gerekir ki, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’un 6/B maddesinde devret tatilin tanımı yapılmış olup, 13.6.2003 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan Devre Tatil Sözleşmeleri Hakkında Yönetmelik’in 5.maddesinde de, devre tatil sözleşmelerinde yazılması zorunlu olan hususlar açıkta belirtilmiştir. Anılan Yönetmeliğin 5/h maddesinde; “sözleşme konusu hakkın kullanılması karşılığı olarak tüketici tarafından ödenecek bedel, ortak tesislerin ve hizmetlerin kullanımı için ödenecek bedel, vergi, harç gibi zorunlu yasal giderler ve genel idari masrafların ne şekilde hesaplanacağına ilişkin açıklamalar”ın sözleşmede yazılı olarak yer alması gerektiği hüküm altına alınmıştır. Bu yasal düzenlemeden de açıkça anlaşılacağı gibi, tüketicinin, devre tatil hakkının kullanması karşılığı tesislerin ve hizmetlerin kullanımı için ve yine genel idari masraflar için bir bedel ödeyeceği hususunda bir duraksama olmamalıdır....
Dünya turizm sektöründe “Timeshare” olarak adlandırılan ve son yıllarda önemli bir yükseliş göstererek turizm sektörünün ulusal ve uluslararası seviyede dinamik bir alanını oluşturan “devreli tatil sistemleri” ülkemizde daha çok, sıkı koşullara (şekil, taşınmazın niteliği vb.) bağlı, sahibine aynî hak sağlayan “devre mülk sözleşmeleri” ve devre mülk sözleşmelerine göre daha kolay hayata geçirilen ve fakat yalnızca şahsî hak doğuran “devre tatil sözleşmeleri” şeklinde uygulanmaktadır....
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davada tüketici mahkemelerinin görevli olmadığını, davacının cayma hakkının bulunmadığını, taraflar arasındaki sözleşmenin devre tatil değil, hisseli gayrimenkul satış sözleşmesi olup, Kat Mülkiyeti Kanun'una tabi olduğunu, tapuda pay devrini içeren sözleşmenin adi şekilde yapılmasının geçersiz olup, taşınmazın tapusunun verilmesi ile sözleşmenin geçerli hale geldiğini, müvekkilinin sözleşmenin kendisine yüklediği tüm edimleri yerine getirdiğini, sözleşmede de davacının taşınmazı kullanacağı dönem ve kişi sayısının belli olduğunu, fakat belli bir daire ya da blokta kullandırılacağına ilişkin bir taahhüdün bulunmadığını, sözleşmede belirtilen nitelikte odada tatilini yapabileceğini, hisseli gayrimenkul ve devre tatil satışlarında hisse, sadece üyeleri değişim sistemine dahil etmek ve bir hafta tatil kullandırmak amacıyla olduğunu, taşınmazın tamamlanmış ve faaliyette olduğunu, cayma hakkının söz konusu olduğu devre tatili sözleşmelerinde dahi mümkün...
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 21/11/2019 NUMARASI : 2019/747 ESAS - 2019/1423 KARAR DAVA KONUSU : Devre Tatil Sözleşmesin KARAR : İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK'nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-karşı davalı vekilinin dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı şirket arasında Abantbey Yayla Tatil Köyünde bulunan ve dava dilekçesinde ada ve parsel numarası ile sözleşme kullanım devresi belirtilen taşınmaz yönünden devre tatil sözleşmesi imzalandığını; davacının sözleşme konusu devre tatil bedelini ödediğini; ancak, davalı şirketin sözleşme gereğince projede değişiklik yaparak sözleşme konusu taşınmazın bulunduğu tatil köyünde yapımını edim olarak üstlendiği bir kısım evleri yapmadığını; bu evlerin...
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 21/11/2019 NUMARASI : 2019/745 ESAS - 2019/1422 KARAR DAVA KONUSU : Devre Tatil Sözleşmesin KARAR : İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK'nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı şirket arasında Abantbey Yayla Tatil Köyünde bulunan ve dava dilekçesinde ada ve parsel numarası ile sözleşme kullanım devresi belirtilen taşınmaz yönünden devre tatil sözleşmesi imzalandığını; davacının sözleşme konusu devre tatil bedelini ödediğini; ancak davalı şirketin sözleşme gereğince projede değişiklik yaparak sözleşme konusu taşınmazın bulunduğu tatil köyünde yapımını edim olarak üstlendiği bir kısım evleri yapmadığını; bu evlerin yerine sözleşmeye...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki devre tatil sözleşmesinin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili avukat ... ile davalı vekili avukat ...'nin gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalıdan kapıdan satış suretiyle devre tatil satın aldığını, açtığı bu dava ile cayma hakkını kullandığını öne sürerek, sözleşmenin iptali ile ödediği 2.010.95 YTL'nin tahsiline ve davalıdaki toplam 4010 Dolarlık senetlerin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur....
İSTİNAF TALEBİ VE SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; devre tatil tesisinin, tatil hizmeti veren devre tatil tesisi olup, Resmi Gazetede yayımlanan 136- 137 sayılı tebliğ gereğince iş yeri niteliğinde olduğunu, bu nedenle yerel mahkemenin devre tatil sözleşmesinin niteliğine dair yapmış olduğu tespitin isabetli olmadığını, iş yeri dışında kurulan sözleşmeler kapsamında değerlendirilemeyeceğini, cayma hakkı süresinin, sözleşmenin imzalandığı tarihten itibaren 14 gün olduğunu, davacıya sözleşmenin imzalanmasından önce 14.07.2018 tarihinde ön bilgilendirme formu verildiğini, davacının devre tatil hakkını her sene kendi döneminde kullanabilecekken kendinden kaynaklı sebepler ve kendi isteği ile devre tatil hakkını kullanmadığını, yerel mahkemece davacının sözleşme bedeli olarak yapmış olduğu ödemelerin hiçbir şekilde dikkate alınmadığını, sözleşme bedelinin bir kısmını ödeyen davacının sözleşmeyi benimsediğini ve artık sözleşmenin feshini talep etmesinin iyi niyet kurallarına...
Devre tatil ve uzun süreli tatil sözleşmeleri ilk defa 7.11.2013 tarihli 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’unda ve bu kanuna dayalı olarak çıkartılan ve 14.01.2015 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren Devre Tatil ve Uzun Süreli Tatil Hizmeti Sözleşmeleri Yönetmeliği’nde düzenlenmiştir. 6502 sayılı TKHK ile Devre Tatil ve Uzun Süreli Tatil Hizmeti Sözleşmeleri Yönetmeliği’nde genel olarak devre tatil sözleşmesi düzenlenmiş, ayni hakka dayalı sözleşmeler devre mülk, dönem mülk, paylı mülkiyet veya hisseli gayrimenkul sözleşmesi olarak, şahsi hakka dayalı sözleşmeler ise, devre tatil sözleşmesi olarak nitelendirilmiştir....