Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki devre tatil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı .... Şti. Avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı, davalılar ile devre tatil sözleşmesi imzalandığını, özel nedenlerden dolayı cayma hakkını kullandığını ancak davalıların kabul etmediğinin belirterek sözleşmenin iptali ile ödediği 7.884 TL’nın yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep etmiştir. Davalı ...Tatil Ltd. Şti. davayı kabul ederek; ...’in marka adı olduğunu, taraf ehliyeti olmadığını beyan etmiştir. Davalı...... sözleşmede taraf olmadığını belirterek husumet itirazında bulunmuş,davanın reddini talep etmiştir....

    Dosya kapsamından, taraflar arasında adi yazılı şekilde devre mülk satış sözleşmesinin düzenlendiği anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Yasa’da değişiklik yapan 4822 Sayılı Yasa’nın 3/c maddesinde “konut ve tatil amaçlı taşınmaz malların” da tüketicinin korunması hakkındaki yasa kapsamına alındığı anlaşılmakta olup, aynı Yasanın 23. maddesine göre de bu Yasanın uygulanması ile ilgili olarak çıkacak her türlü uyuşmazlıkların Tüketici Mahkemesinde görüleceği hüküm altına alınmıştır. Somut olayda davanın taraflar arasında düzenlenen devre mülk satış sözleşmesinin iptali istenmektedir. Devre mülk hakkı kat mülkiyeti kanununda düzenlenen taşınmazın müşterek mülkiyet payına bağlı bir haktır....

      Dava dilekçesi ekinde ibraz edilen belgelerin incelenmesinde; taraflar arasında ------- tarihinde ----yapıldığı, davacı tarafından davalıya---adet sıralı bono verildiği, verilen bonoların---- takibe konulduğu, davacının sözleşmesinin iptali, icra takibine konu bonolardan dolayı borçlu olmadığının tespiti ve sözleşme sırasında ödenen ---- ödemenin davalıdan tahsili için işbu davayı açtığı, anlaşılmıştır. Taraflar arasındaki sözleşmesinin devre tatil satış sözleşmesi niteliğinde olduğu ve davaya konu senetlerin devre tatil satış sözleşmesi uyarınca davacı tarafından davalıya verildiği ve bu nedenlerle taraflar arasındaki sözleşme ilişkisinin------- maddelerinde devre tatil ve uzun süreli tatil sözleşmeleri düzenlenmiş olup, devre tatil ile sağlanan hakkın şahsi veya ayni hak olmasının bu maddenin uygulanmasını engellemeyeceği hüküm altına alınmıştır. Bu nedenlerle uyuşmazlığın çözümünde davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir....

        devre mülk sözleşmesi olup ayni edim içeren bir sözleşme olmadığını, bu tür sözleşmelerin kanunda öngörülen resmi yazılı şekilde yapılması gerektiğini, resmi şekilde yapılmayan sözleşmenin kanunen geçerliliği olmadığını, hüküm doğurmadığını, tüm bunların yanı sıra Devre tatil sözleşmelerinin ”kapıdan satış” niteliğinde sayılmış olduğundan, müvekkilinin tatil yerini gördükten sonra yedi gün içerisinde sözleşmeden vazgeçebilme hakkı olduğunu, Devre tatil sözleşmesinden cayma hakkı, sözleşmenin yapıldığı tarihten itibaren değil tecrübe ve muayene tarihinden itibaren yani tatil yerinin alıcı tarafından fiili olarak kullanıldığı günden sonra başladığını, ayrıca devre tatil evini ya da evin konumunu beğenmeyen müşterinın devre tatil sözleşmesinden cayarak ödediği paraları geri alabileceğini, müvekkilinin gerek sözleşmenin yapılmış olduğu tarih gerekse de dava tarihi itibariyle sözleşmeye konu hissesini almış olduğu daireden henüz yararlanamamış olduğunu, mal ve hizmetten bugüne kadar da hiçbir...

        Maddesine dayanılarak Ankara ve Bolu Tüketici Mahkemelerinde sözleşmenin feshi ile tazminat telebine ilişkin 200 adet dava açıldığını müvekkili şirketin ekonomik açısından zarara uğradığını, devre tatil sahiplerinin konaklayıp kaldıkları yapı ve bağımsız bölümler gibi taşınmazlar ile buralarda yaşamak için gerekli olan karyola, yatak ve diğer taşınır maddelerin birer yaşama ömürlerinin oldukları, taşınır ve taşınmaz malların yenileme, onarım ve bakım vs.nin müvekkili şirkete yüklenmesinin mümkün olmadığını, devre mülk sahiplerinin bakım ve onarım giderlerini ödenmemesi ve fesih sebebi olarak kullanmaları dürüstlük ve denkleştirici katılımcı adalet ilkesine aykırı olduğunu belirterek taraflar arasında imzalanmış olan devre tatil sözleşmesine hakimin müdahalesi ile sözleşmenin hukuka uygun yorumlanması, değişen hal ve şartlara uyarlanmasına ilişkin talebinin kabulüne; Sözleşmenin 7.,15. ve 17....

        Davacı davanın devre tatil sözleşmesi niteliğinde olduğunu savunarak süresinde cayma hakkını kullandığını ileri sürmekte davalı ise sözleşmenin devre tatil sözleşmesi olarak nitelendirilemeyeceğini bu nedenle de cayma hakkı bulunmadığını savunmaktadır. Mahkemece her ne kadar davanın kabulüne karar verilmiş ise de, mahkemenin gerekçede belirttiği hususlar dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Zira, taraflar arasındaki sözleşmenin, 6502 sayılı Tüketici Kanunu’nun 50. maddesinin 3. fıkrası ve 14/01/2015 tarih ve 29236 sayılı Devre Tatil ve Uzun Süreli Tatil Sözleşmeleri Yönetmeliği’nin 12. ve 13. maddeleri kapsamında kalan uzun süreli hizmet tatil sözleşmesi olarak değerlendirilip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken bu hususlar gözardı edilerek eksik incelemeye dayalı ve yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma sebebidir....

          Fıkrasının uygulanamayacağını, davacının kendisine tanınan yasal süre içerisinde sözleşmeden caymadığını, bu aşamadan sonra caymanın mümkün olmadığını, davacılar devre tatil sözleşmesi imza ettikten sonra 2010 yılına ait devre tatil hakkının kiralanması için müvekkil şirket ile 18/09/2010 tarihinde protokol akdedildiğini, davacının 2010 yılına ait devre tatil hakkını kiralayarak kullandığını ve 1.000 EURO'yu elden ve nakden aldığını kabul ve taahhüt ettiğini gösterir belge imzaladığını, tecrübe ve muayene şartı gerçekleşmiş olduğundan cayma hakkının süresinde kullanılmadığını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Yerel mahkemece davanın reddine karar verilmesi üzerine davacı vekilince yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğundan kaldırılmasını talep etmiştir....

          KARAR Davacı, davalı şirket elemanlarının psikolojik baskısı altında davalı ile 11.06.2003 tarihinde 99 yıllık devre tatil sözleşmesi imzaladığını, ancak sonradan tesisin yapı kullanma izni olmadığını ve 2009 yılında satıldığını öğrendiğini ileri sürerek sözleşmenin iptali ile 4.555,14 Euronun faizi ile davalıdan tahsilini istemiştir. Davalı davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, sözleşmenin 11/06/2003 tarihinde devre tatile konu tesiste imzalandığı, mal ve hizmeti tecrübe ve muayene ettiği ve cayma hakkının bu tarihten itibaren başlayacağı ancak davacının 04/01/2013 tarihinde dava açtığı ve cayma hakkını süresinde kullanmadığı, ayrıca sözleşmenin düzenlendiği 11/06/2003 tarihinden dava tarihi olan 04/01/2013 tarihine kadar geçen uzun süre dikkate alındığında sözleşmenin hükümsüzlüğünün ileri sürülmesinin dürüstlük kuralı ile bağdaşmayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir....

            Davacının tapuda maliki 2013/8791 - 2013/17289 olduğu ve tüketici olan davalı ile dava dışı... ltd şirketi arasında ...... adresindeki devre mülk hakkında 18.10. 2010 tarihinde “devre tatil hakkı üyelik sözleşmesi ” imzalanmıştır. Devre mülkün malikinin davacı olduğu ve devre tatil sözleşmesinde malik olarak yer aldığında tartışma yoktur. Bu haliyle davaya konu temel ilişki tüketici sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Dayanak sözleşme, 4077 sayılı Kanunun 6/B maddesine göre düzenlendiğine göre aynı Kanunun 23. maddesi gereğince bu tür uyuşmazlıkların çözüm ve görüm yeri Tüketici Mahkemeleridir. Dava sulh hukuk mahkemesinde sonuçlandırılamaz. Görev kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmelidir. Öte yandan Satıcı -imalatçı - üretici kavramı ve sorumluluğu 4077 Sayılı Yasa'nın 3. ve 4. maddelerinde düzenlenmiştir....

              Davacının tapuda maliki 2013/8791 - 2013/17289 olduğu ve tüketici olan davalı ile dava dış... ltd şirketi arasında ..... adresindeki devre mülk hakkında 18.10. 2010 tarihinde “devre tatil hakkı üyelik sözleşmesi ” imzalanmıştır. Devre mülkün malikinin davacı olduğu ve devre tatil sözleşmesinde malik olarak yer aldığında tartışma yoktur. Bu haliyle davaya konu temel ilişki tüketici sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Dayanak sözleşme, 4077 sayılı Kanunun 6/B maddesine göre düzenlendiğine göre aynı Kanunun 23. maddesi gereğince bu tür uyuşmazlıkların çözüm ve görüm yeri Tüketici Mahkemeleridir. Dava sulh hukuk mahkemesinde sonuçlandırılamaz. Görev kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmelidir. Öte yandan Satıcı -imalatçı - üretici kavramı ve sorumluluğu 4077 Sayılı Yasa'nın 3. ve 4. maddelerinde düzenlenmiştir....

                UYAP Entegrasyonu