Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Eldeki davada, mahkemece; "aradan 10 yıl geçtikten sonra davacının aidatları öne sürerek ve cayma hakkını kullandığını söyleyerek dava açmasının 4077 sayılı yasaya aykırılık teşkil etmesi, cayma hakkının şartları oluşmaması, ayrıca başka bir ayıptan da bahsedilememesi" gerekçesi ile davanın reddine karar verilmişse de, davacı davayı açarken devre tatilden yararlandırılmadığı, devre tatile konu tesisin davalı tarafından üçüncü kişiye satılıp devredildiği ve çalışma ruhsatının olmadığı gerekçesiyle sözleşmesinin iptali ile bakiye kalan 88 yıl 5 ay 13 günlük süreye tekabül eden 4.333,27 ABD dolarının davalıdan tahsilini istediği anlaşılmış olup, mahkemece davacının davaya konu talepleri değerlendirilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki devre tatil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı şirket temsilcilerinin psikolojik baskısı ile 06.08.2011 tarihinde devre tatil sözleşmesi imzaladığını, 200.00.TL peşin ödediğini bakiye için senet verdiğini sonradan sözleşmeden vazgeçtiğini bildirmesine rağmen davalının aleyhine icra takibinde bulunduğunu ileri sürerek sözleşme ve senetlerin iptali ile ödediği 200.00.TL' nın iadesine ve maaşına konan haczin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir....

      Uyuşmazlığın çözümünde öncelikle devre tatil sözleşmelerinin hukuki mahiyetine kısaca değinilmesinde fayda vardır. Dünya turizm sektöründe “Timeshare” olarak adlandırılan ve son yıllarda önemli bir yükseliş göstererek turizm sektörünün ulusal ve uluslararası seviyede dinamik bir alanını oluşturan “devreli tatil sistemleri” ülkemizde daha çok, sıkı koşullara (şekil, taşınmazın niteliği vb.) bağlı, sahibine aynî hak sağlayan “devre mülk sözleşmeleri” ve devre mülk sözleşmelerine göre daha kolay hayata geçirilen ve fakat yalnızca şahsi hak doğuran “devre tatil sözleşmeleri” şeklinde uygulanmaktadır....

        Devre tatil ve uzun süreli tatil sözleşmeleri ilk defa 7.11.2013 tarihli 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’unda ve bu kanuna dayalı olarak çıkartılan ve 14.01.2015 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren Devre Tatil Ve Uzun Süreli Tatil Hizmeti Sözleşmeleri Yönetmeliği’nde düzenlenmiştir. 6502 sayılı Kanun’un 50.maddesinin birinci fıkrasında devre tatil sözleşmesinin tanımı yapıldıktan sonra ikinci fıkrada devre tatil sözleşmesi ile sağlanan hakkın şahsi veya ayni hak olmasının bu maddenin uygulanmasını engellemeyeceği düzenlenmiştir. Bu hüküm, Yönetmeliğin amacını tanımlayan 1.maddesi ve kapsamını tanımlayan 2.maddesi ile birlikte değerlendirildiğinde, Yönetmeliğin sadece devre tatil sözleşmelerine değil, aynı zamanda devre mülk sözleşmelerine ve diğer devre tatil temelli sözleşmelere de uygulanabileceği anlaşılmaktadır....

        K A R A R Davacı, davalı ile imzalanan devre tatil sözleşmesi gereğince,... mevkiinde bulunan 911 ve 1139 parsel sayılı taşınmazlar üzerindeki ......

          KARAR Davacı, davalı ...Ş. ile 1991 tarihinde imzalamış olduğu Devre Tatil Sözleşmeleri gereğince 2020 tarihine kadar devre tatil hakkını E-78 nolu dairede 31. Ve 32. Haftada kullanmak üzere , bedelini ödeyerek satın aldıklarını ve 2004 tarihine kadar devre tatil hakkını kullandığını, tesisin işletmesinin 2000 yılında diğer davalı ... AŞ.ye kira sözleşmesi ile devredildiğini, bu davalının yıllık bakım bedeli talep ederek devre tatil hakkını kullandırdığı halde, 8.7.2003 tarihinde tesisin bulunduğu taşınmazın üst hakkını, önceki üst hakkı sahibi olan ....’nin ... ile yaptığı kira sözleşmesi şerhleri ile devraldığını ve 5.yıldızlı tatil köyü haline getirdiğini, kira sözleşmesi süresince devre tatil hakkını kullandırdığını ancak 2004 yılında tatil haklarının kullandırılmadığını, öncelikle devre tatil haklarının sözleşmede yazılı koşullarla süresi sonuna kadar devam ettiğinin tesbiti ile kullandırılmayan dönem için 3000 TL. Maddi ve 5.000 TL....

            ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2020/419 ESAS - 2020/902 KARAR DAVA KONUSU : Asıl dava, devre tatil sözleşmesinin feshi ve bakiye kullanım devresine ait devre tatil bedeli ile asıl davalıya ödenen zorunlu yenileme payı alacağının istirdaten tahsili; karşı dava ise, taraflar arasındaki sözleşmenin 6098 sayılı TBK.'...

            Tüketici hukukunda 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun ilk hâlinde devre tatille ilgili bir hükme yer verilmemiş, bu husustaki boşluk, Yargıtay’ın bu tür sözleşmeleri kapıdan satış olduğu ve tüketicinin cayma hakkının bulunduğu yönünde verdiği kararlarla doldurulmuştur. 4822 sayılı Kanunl Haziran 2003 tarihinde yapılan değişiklikle 4077 sayılı Kanun’un 6/B maddesi çerçevesinde devre tatil sözleşmeleri hakkında sadece tanım öngören madde eklenmiş, konut ve tatil amaçlı taşınmaz mallar kanun kapsamına alınmıştır.Devre tatil ve uzun süreli tatil sözleşmeleri ilk defa 7.11.2013 tarihli 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanununda ve bu kanuna dayalı olarak çıkartılan ve 14.01.2015 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren Devre Tatil Ve Uzun Süreli Tatil Hizmeti Sözleşmeleri Yönetmeliğinde düzenlenmiştir. 6502 sayılı Kanunun 50.maddesinin birinci fıkrasında devre tatil sözleşmesinin tanımı yapıldıktan sonra ikinci fıkrada devre tatil sözleşmesi ile sağlanan...

            Maddesine dayanılarak Ankara ve Bolu Tüketici Mahkemelerinde sözleşmenin feshi ile tazminat telebine ilişkin 200 adet dava açıldığını müvekkili şirketin ekonomik açısından zarara uğradığını, devre tatil sahiplerinin konaklayıp kaldıkları yapı ve bağımsız bölümler gibi taşınmazlar ile buralarda yaşamak için gerekli olan karyola, yatak ve diğer taşınır maddelerin birer yaşama ömürlerinin oldukları, taşınır ve taşınmaz malların yenileme, onarım ve bakım vs.nin müvekkili şirkete yüklenmesinin mümkün olmadığını, devre mülk sahiplerinin bakım ve onarım giderlerini ödenmemesi ve fesih sebebi olarak kullanmaları dürüstlük ve denkleştirici katılımcı adalet ilkesine aykırı olduğunu belirterek taraflar arasında imzalanmış olan devre tatil sözleşmesine hakimin müdahalesi ile sözleşmenin hukuka uygun yorumlanması, değişen hal ve şartlara uyarlanmasına ilişkin talebinin kabulüne; Sözleşmenin 7.,15. ve 17....

            Maddesine dayanılarak Ankara ve Bolu Tüketici Mahkemelerinde sözleşmenin feshi ile tazminat telebine ilişkin 200 adet dava açıldığını müvekkili şirketin ekonomik açısından zarara uğradığını, devre tatil sahiplerinin konaklayıp kaldıkları yapı ve bağımsız bölümler gibi taşınmazlar ile buralarda yaşamak için gerekli olan karyola, yatak ve diğer taşınır maddelerin birer yaşama ömürlerinin oldukları, taşınır ve taşınmaz malların yenileme, onarım ve bakım vs.nin müvekkili şirkete yüklenmesinin mümkün olmadığını, devre mülk sahiplerinin bakım ve onarım giderlerini ödenmemesi ve fesih sebebi olarak kullanmaları dürüstlük ve denkleştirici katılımcı adalet ilkesine aykırı olduğunu belirterek taraflar arasında imzalanmış olan devre tatil sözleşmesine hakimin müdahalesi ile sözleşmenin hukuka uygun yorumlanması, değişen hal ve şartlara uyarlanmasına ilişkin talebinin kabulüne; Sözleşmenin 7.,15. ve 17....

            UYAP Entegrasyonu