Devre tatil ve uzun süreli tatil sözleşmeleri ilk defa 7.11.2013 tarihli 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’unda ve bu kanuna dayalı olarak çıkartılan ve 14.01.2015 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren Devre Tatil ve Uzun Süreli Tatil Hizmeti Sözleşmeleri Yönetmeliği’nde düzenlenmiştir. 6502 sayılı TKHK ile Devre Tatil ve Uzun Süreli Tatil Hizmeti Sözleşmeleri Yönetmeliği’nde genel olarak devre tatil sözleşmesi düzenlenmiş, ayni hakka dayalı sözleşmeler devre mülk, dönem mülk, paylı mülkiyet veya hisseli gayrimenkul sözleşmesi olarak, şahsi hakka dayalı sözleşmeler ise, devre tatil sözleşmesi olarak nitelendirilmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki tüketici tarafından açılan Devre Tatil Sözleşmesi Kaynaklanan davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, ailesiyle birlikte tatil yaparken davalı şirketin sahibi olduğu devremülk sitesine davet edildiklerini, davalı şirket elamanlarının devre tatil sözleşmesi yapma hususunda kendilerini ikna etmeleri üzerine sözleşme imzaladığını, devre tatil hakkını hiç kullanmadığını sözleşmeden doğan borcun tamamını ödediğini, cayma belgesi verilmediğini belirterek sözleşmenin feshine ve ödenen bedelin tahsiline karar verilmesi istemiştir. Davalı, davacının tesisi görerek sözleşmeyi imzaladığını, kapıdan satışın söz konusu olmadığını süresinde cayma hakkını kullanmadığını savunarak, davanın reddini dilemiştir....
KARAR Davacı, davalı ile 24.07.2005 tarihinde devre tatil sözleşmesi yapıldığını, davalının yıllık bakım aidatının ödenmediğini tahsili için yapılan takibe de haksız itiraz edildiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile % 20 inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir. Davalı, sözleşmenin geçersiz olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Taraflar arasındaki sözleşmede, devre tatil sahiplerinin devre tatil ve ana taşınmazın genel giderlerinin karşılanması için takvim yılı içinde bakım aidatını ödemekle yükümlü olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece, alacağın dayanağını teşkil eden 24/07/2005 tarihli devre tatil sözleşmesinin ayrılmaz parçası olduğu belirtilen yönetmelik 14. Maddede '' ödemeyi yapmayan devre tatil sahibinin devre tatilden istifade hakkı ödemezlik defi sonucu engellenir....
Davacı vekili, davalı arasında 07/07/2010 tarihinde devre tatil sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşmenin yanılgıya düşürülmek suretiyle imzalatıldığını, müvekkilinin sözleşme uyarınca sahip olduğu tatil hakkını hiç kullanmadığını, cayma hakkını kullanarak sözleşmeyi feshedip sözleşme nedeniyle yapmış olduğu ödemeyi geri istediğini, müvekkilinin devre tatil hakkını kullanmadığına göre sözleşmeden dönebileceğini ve cayma hakkının süresinde başlamadığını, sözleşme dahilinde ödenen 12.620,00 TL'nin cayma hakları uyarınca yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, davalı vekili ise, davacı ile müvekkili şirket arasında sözleşmenin müvekkile ait tesiste yapılması nedeniyle Devre Tatil Sözleşmeleri Uygulama Usul Ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin 6. maddesinin 1....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/76 KARAR NO : 2022/19 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : GEBZE TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 17/07/2018 NUMARASI : 2018/128 E - 2018/275 K DAVA KONUSU : Tüketici Tarafından Açılan Devre Tatil Sözleşmesinden Kaynaklanan KARAR : Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak,ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle, dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı dava dilekçesini özetle; Arkadaşının tatil kazandığını duyduğunu, Yalova'da yemek organizasyonuna katılacağını söylediğini, kendisinin de arkadaşı vesilesiyle organizasyona katıldığını, kendisinini davalı firmanın elemanları tarafından ağır psikolojik baskı altına alınarak maktu olarak hazırlanmış hisseli gayrimenkul satış sözleşmesi adı altında düzenlenen sözleşmeye imza attığını, sözleşme incelendiğinde bunun bir devre tatil sözleşmesi olduğunu, sözleşmeden...
Devre tatil ve uzun süreli tatil sözleşmeleri ilk defa 7.11.2013 tarihli 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’unda ve bu kanuna dayalı olarak çıkartılan ve 14.01.2015 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren Devre Tatil Ve Uzun Süreli Tatil Hizmeti Sözleşmeleri Yönetmeliği’nde düzenlenmiştir. 6502 sayılı TKHK ile Devre Tatil Ve Uzun Süreli Tatil Hizmeti Sözleşmeleri Yönetmeliği’nde genel olarak devre tatil sözleşmesi düzenlenmiş, ayni hakka dayalı sözleşmeler devre mülk, dönem mülk, paylı mülkiyet veya hisseli gayrimenkul sözleşmesi olarak, şahsi hakka dayalı sözleşmeler ise, devre tatil sözleşmesi olarak nitelendirilmiştir....
KARAR Davacılar, davalı ...Ş. ile 05.08.1994 tarihli devre tatil sözleşmesi yaptıklarını, bu davalı lehine tapu kaydında kira şerhi bulunduğunu, devre tatil yapılacak taşınmazı davalı ...Ş.'nin satın aldığını, 2003 yılında bu taşınmazı diğer davalı ...Ş.'ye sattığını ve bu davalı tarafından diğer davalı .. A.Ş.'ye kiralandığını, bu davalı tarafından da diğer davalı ... A.Ş.'ye kiralandığını, 2005 yılında devre tatil hakkının kullandırılmadığını öne sürerek, maddi ve manevi tazminat ile tatil hakkı sahibi olduklarının tesbitine karar verilmesini istemişlerdir. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, maddi ve manevi tazminata karar verilmiş; hüküm, davalı .... tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki bilgi ve belgelerden , dava konusu taşınmazın önceki malikinin dava dışı ... Tesisleri A.Ş. olduğu, 19.10.1990 tarihinden itibaren otuz yıl müddetle davalı ...Ş.'...
Saray İlçesindeki Hattusa Tesislerinden devre mülk sattıklarımı söyleyerek kendisini satış bürosundakı tanıtım toplantısına davet ettiklerini. müvekkilinin devre mütk alma istek ve arzusu yokken cazip bulduğu vaatlere inanarak Saray İlçesinde gerçekleşen tanıtim - toplantısına katılarak, toplantı sonrası 30.09.2018- tarihinde 2 adet ayrı devre tatil sözleşmesi imzaladığım. müvekkilinin söz konusu sözleşmelerle davalı satıcı/sağlayıcılardan Tekirdağ Saray'da inşaat durumunda olan ve 2019 da tamamlanıp hizmete sunulacağı vaat edilen Saray Hattusa tesişlerinden 30.09.2018 tarihli. 6637- 6638 numaralı 16,500.00 TL bedelli iki ayrı döneme ilişkin devre tatiller satın aldığını, daha sonra müvekkilinden 19.000.00 TL peşinat alınarak, peşin ödeme indirimi yapılmış ve bu sözleşmelere ek 04.10.2018 tarihli 9.250.00 TL bedelli iki ayrı devre tatil sözleşmesi imzalandığını, peşin ödeme ile birlikte ek sözleşmeler yapılırken de yaklaşık bir yıl içinde tatil hakkını kuttanabileceği, tesisin Saray Belediyesi...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki devre tatil sözleşmesinin feshi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı şirketin elemanlarının psikolojik baskısı altında davalı şirketle 29/04/2009 tarihinde devre tatil sözleşmesi imzaladığını, bu sözleşme gereği 7.000,00 TL ödediğini, sözleşmenin kendisi ile müzakere edilmediğini, devre tatil hakkını hiç kullanmadığını, yer tahsisi yapılmadığını, her yıl için 150 Euro ödeme konulduğunu sonradan anladığını, bunun üzerine sözleşmeyi fesih etmek için davalıya başvurduğunu fakat sonuç alamadığını belirterek sözleşmenin feshini ve ödediği 7.000.00 TL'nin iadesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki devre tatil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı ile devre tatil sözleşmesi yaptıklarını, devre tatilden yararlanmadığını ve gönderdiği ihtarname ile cayma hakkını kullandığını, ayrıca sözleşmenin haksız şartlar içerdiğini, tesisin yapı kullanma izni olmadığını ileri sürerek, sözleşmenin iptaline, ödenmemiş senetlerin iadesine, ödenmiş 1200 doların ise tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir....