Davacı vekili, davalı arasında 07/07/2010 tarihinde devre tatil sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşmenin yanılgıya düşürülmek suretiyle imzalatıldığını, müvekkilinin sözleşme uyarınca sahip olduğu tatil hakkını hiç kullanmadığını, cayma hakkını kullanarak sözleşmeyi feshedip sözleşme nedeniyle yapmış olduğu ödemeyi geri istediğini, müvekkilinin devre tatil hakkını kullanmadığına göre sözleşmeden dönebileceğini ve cayma hakkının süresinde başlamadığını, sözleşme dahilinde ödenen 12.620,00 TL'nin cayma hakları uyarınca yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, davalı vekili ise, davacı ile müvekkili şirket arasında sözleşmenin müvekkile ait tesiste yapılması nedeniyle Devre Tatil Sözleşmeleri Uygulama Usul Ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin 6. maddesinin 1....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; sözleşmenin süresi hakkında itirazlar yönünden; taraflar arasında imzalanmış olan sözleşme bir devre tatil kullanım sözleşmesi oluğu düşünüldüğünde, bu sözleşmenin sonsuz süreli olması hayatın olağan akışına da açıkça aykırı olduğunu, zira devre tatil ilişkisi sürekli borç doğuran bir ilişki olup, devre tatil sözleşmesi de niteliği itibariyle sürekli borç doğuran bir sözleşme olduğunu, 99 yıl süreli bir sözleşme olmasından ve bu 99 yıl boyunca müvekkil şirketin her bir devre sahibine, sözleşmeyle edindikleri yıllık devre tatil süresince tatil yerini kullanmaya, ondan yararlanmaya elverişli bir biçimde tutma yükümlülüğünden doğduğunu, Yargıtay' ın yerleşik içtihatlarına göre de, "iktisadi hürriyeti kabul edilmez derecede sınırlayan bir akdin de ahlaka ve adaba aykırılığı kuşkusuzdur." hiç bir sözleşme sonsuz süreli olarak akdedilemeyeceğini, bu durum anayasanın eşitlik ilkesine ve Türk Borçlar Kanununda...
tatil sözleşmeleri için kanunda sözleşmenin süresi konusunda herhangi bir alt veya üst sınır getirilmediğini, fakat bu durumda dahi sözleşmenin sonsuz süreli bir sözleşme olmasının beklenmesi abesle iştigal olduğunu, taraflar arasında imzalanmış olan sözleşme bir devre tatil kullanım sözleşmesi oluğu düşünüldüğünde, bu sözleşmenin sonsuz süreli olması hayatın olağan akışına da açıkça aykırıdır. zira devre tatil ilişkisi sürekli borç doğuran bir ilişki olup, devre tatil sözleşmesi de niteliği itibariyle sürekli borç doğuran bir sözleşme olduğunu, 99 yıl süreli bir sözleşme olmasından ve bu 99 yıl boyunca müvekkil şirketin her bir devre sahibine, sözleşmeyle edindikleri yıllık devre tatil süresince tatil yerini kullanmaya, ondan yararlanmaya elverişli bir biçimde tutma yükümlülüğünden doğduğunu, Yargıtay' ın yerleşik içtihatlarına göre de, "iktisadi hürriyeti kabul edilmez derecede sınırlayan bir akdin de ahlaka ve adaba aykırılığı kuşkusuzdur." hiç bir sözleşme sonsuz süreli olarak akdedilemeyeceğini...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı ve davalılardan ... Konf. San. Ve Tic. Ltd. Şti. Ile ... Turizm Ltd. A.Ş avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı ... Turizm İşletmeleri AŞ. ile 1.1.1998 Tarihli devre tatil sözleşmesi imzaladığını, sözleşme gereğince 30 yıl boyunca ... Tatil Köyünde, her yılın 29. ve 30. haftalarında H ... no’lu odalarda kalma ve tatil köyünün olanaklarından yararlanma hakkına sahip olduğunu, tatil köyünün sözleşme tarihinden sonra davalı ... Turizm ve Otelcilik A.Ş.’ne ve daha sonra da ... Örme San. ve Tic....
KARAR Davacı, davalı ile imzaladığı 2.7.1987 tarihli devre tatil sözleşmesi gereğince, ... İlçesi, ... mevkiinde bulunan 911 ve 1139 parsel sayılı taşınmazlar üzerindeki ......
A.Ş' nin sağlayıcı olarak yer aldığı devre tatil sözleşmesi imzalandığını, sözleşmeye konu ... Resort tesisini hiç görmediğini ve sözleşmeye konu tatilden faydalanmadığını, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin kapıdan satış niteliğinde olduğunu, cayma hakkının hizmetin ifasıyla başlayacağını belirterek 18.07.2012 tarihli devre tatil sözleşmesinin feshi ile 28.07.2012 tarihinde yaptığı 6.000,00-TL'lik ödemenin işlemiş faizi ile birlikte iadesini talep etmiştir. Davalı ... İNŞ. TURİZM TİC. SAN. A.Ş.; davaya konu devre tatil sözleşmesinin ... TUR.ORG. RENT A CAR EMLAK DAN. TİC. LTD. ŞTİ. ile yapıldığını, kendisi ile herhangi bir sözleşme akdedilmediği, şirketinin sözleşmede imza ve kaşesi bulunmadığını beyan ederek davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ... TUR.ORG. RENT A CAR EMLAK DAN. TİC. LTD. ŞTİ. cevap vermemiştir. Mahkemece, Davalı ... İNŞ. TURİZM TİC. SAN. A.Ş. hakkındaki davanın reddine, Davalı ... TUR.ORG. RENT A CAR EMLAK DAN....
Buna göre, devre mülk hakkının kurulabilmesi için yapının kat mülkiyetine veya kat irtifakına çevrilmiş bir bağımsız bölüm veya müstakil bir yapı olması ya da müstakil bir yapı söz konusu ise, bu yapının paylı mülkiyet şeklinde mülkiyet konusu olması gerekir. Çünkü, devre mülk “müşterek mülkiyet payına bağlı” bir irtifak hakkı (yararlanma hakkı) olarak kurulabilir. Devre mülk hakkının kurulabilmesi için Tapu Sicil Muhafızlığında resmi senet düzenlenmesi zorunlu olup (KMK m 60 ve 61), devre mülk hakkının yılın belli dönemlerine ayrılması ve 15 günden daha az süreli olmaması gerekir (KMK. M. 59). 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ile Devre Tatil ve Uzun Süreli Tatil Hizmeti Sözleşmeleri Yönetmeliği’nde genel olarak devre tatil sözleşmesi düzenlenmiş, ayni hakka dayalı sözleşmeler devre mülk, dönem mülk, paylı mülkiyet veya hisseli gayrimenkul sözleşmesi olarak, şahsi hakka dayalı sözleşmeler ise, devre tatil sözleşmesi olarak nitelendirilmiştir....
KARAR Davacılar, davalı ile imzaladıkları 27.2.1989 tarihli devre tatil sözleşmesi gereğince, ... mevkiinde bulunan 911 ve 1139 parsel sayılı taşınmazlar üzerindeki ......
KARAR Davacı, davalı ile imzaladığı 24.5.1991 tarihli devre tatil sözleşmesi gereğince, .... İlçesi, .... mevkiinde bulunan ... ve .... parsel sayılı taşınmazlar üzerindeki .......
Şirketinin tüm temyiz itirazlarının reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2-Dava, devre tatil sözleşmesinin kullandırılmaması nedeniyle sözleşmenin feshi ile bedel iadesi talebi için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’un 6/B maddesinde devre tatilin tanımı yapılmış olup, 13.6.2003 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan Devre Tatil Sözleşmeleri Hakkında Yönetmelik’in 5. maddesinde de, devre tatil sözleşmelerinde yazılması zorunlu olan hususlar açıkta belirtilmiştir. Devre tatil sözleşmeleri 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında iki taraflı sözleşmeler olup, her iki tarafa da edimler yüklemiştir. Bu nevi sözleşmelerin karşı taraf temerrüde düşürülmeden tek taraflı olarak askıya alınması veya feshi mümkün değildir. Ancak koşulları oluştuğunda, tarafların haklı nedenle sözleşmenin feshini talep etmesi mümkündür. Dava dosyası incelendiğinde; davacı ile ......