Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Noterliği'nin 04.10.2022 Tarihli 12691 yevmiye numaralı ihtarın keşide edilerek, “Devre Tatil ve Uzun Süreli Tatil Hizmeti Sözleşmeleri Yönetmeliği” nin 10- 1 maddesi gereği davalı ya ile kurulması arzu edilen sözleşmesel ilişkiden / Devre Tatil ve Uzun Süreli Tatil Hizmeti Sözleşmesinden cayıldığı, ödenmiş bulunan 58.900,00 TL bedelin iade edilmesi gerektiği davalıya ihtar ve tebliğ edildiğini, davalıya ihtarname tebliğ edilmesine rağmen davalı tarafından gösterilmesi gereken irade gösterilmediğini ve bu sebeple dava şartı zorunlu atabulucuk faaliyeti kapsamında görüşmeler gerçekleştirildiğini, davalı ile anlaşma sağlanamadığını, davalı ile Devre Tatil ve Uzun Süreli Tatil Hizmeti Sözleşmesinden caydığının kabulü ile, davalı yana ödenen 58.900,00 TL bedelin, davalının temerrüde düşürüldüğü 08.10.2022 tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi ile birlikte vekil eden davacıya ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir....

sürekli borç doğuran bir ilişki olup, devre tatil sözleşmesinin de niteliği itibariyle sürekli borç doğuran bir sözleşme olduğunu, 99 yıl süreli bir sözleşme olmasından ve bu 99 yıl boyunca müvekkili şirketin her bir devre sahibine, sözleşmeyle edindikleri yıllık devre tatil süresince tatil yerini kullanmaya, ondan yararlanmaya elverişli bir biçimde tutma yükümlülüğünden doğduğunu, her sözleşmenin ifa edilmek amacıyla akdedileceğini, ahde vefa ilkesi uyarınca da sözleşme kurulduktan sonra meydana gelen hal ve şartların, tarafların sözleşme ile üstlendikleri ifaları etkilemeyeceğini, ancak bu ilkenin istisnasız uygulanmasının mümkün olmadığını, bazı durumlarda ifa tamamen imkânsız olmamakla beraber, edimin ifası çok zorlaşmış ve sözleşme sonucu gerçekleşecek edimden çok daha ağır mali külfet getirecek bir hal almış olabileceğini, sözleşme kurulduktan sonra gerçekleşen değişikliklerin sözleşmenin bir tarafı için katlanılmaz durumda ise mağdur tarafın sözleşmenin uyarlanmasını talep...

    Bu iki hüküm birlikte değerlendirildiğinde, ilgili yönetmeliğin sadece devre tatil sözleşmelerine değil, aynı zamanda devre mülk sözleşmelerine ve diğer devre tatil temelli sözleşmelere de uygulanabileceği anlaşılmaktadır. Tanımlar bölümündeki 4.maddenin (ç) bendinde ise devre mülk hakkı 23/6/1965 tarihli ve 634 sayılı KMK’nun Devre Mülk Hakkı başlıklı sekizinci bölümünde düzenlenen hak olarak tanımlanmıştır. Taraflar arasındaki sözleşmenin içerdiği hükümler itibariyle tapuda pay devrini içeren bir devre tatil sözleşmesi olduğu, Kat Mülkiyeti Kanununda düzenlenen devre mülk şeklinde bir sözleşme olarak nitelendirilemeyeceği anlaşılmaktadır. 6502 sayılı Kanun’un 50/9. maddesinde devre mülk hakkı veren sözleşmeler hariç olmak üzere, devre tatil sözleşmeleri en fazla on yıl için kurulacağı, son fıkrada ise, maddede düzenlenen hususlarla ilgili uygulama usul ve esaslarının yönetmelikte düzenleneceği belirtilmiştir....

    tatil ilişkisinin sürekli borç doğuran bir ilişki olduğunu, devre tatil sözleşmesinin de niteliği itibariyle sürekli borç doğuran bir sözleşme olduğunu, 99 yıl süreli bir sözleşme olmasından ve bu 99 yıl boyunca müvekkil şirketin her bir devre sahibine, sözleşmeyle edindikleri yıllık devre tatil süresince tatil yerini kullanmaya, ondan yararlanmaya elverişli bir biçimde tutma yükümlülüğünden doğduğunu, Yargıtay' ın yerleşik içtihatlarına göre de, "İktisadi hürriyeti kabul edilmez derecede sınırlayan bir akdin de ahlaka ve adaba aykırılığı kuşkusuzdur."...

      Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile tatil bedellerine ilişkin isteğin reddine, devre tatil sözleşmelerinin feshine, sözleşme bedelinin denkleştirici adalete göre ulaştığı tazminattan 1.000 TL.nin dava, 49.801 TL.nin ıslah tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davacının I. bölgesi 403 kapı nolu 14.dönem için 30.6.1988 tarihinde imzaladığı devre tatil sözleşmesi ile sözleşme bedelinden, 331.500 TL.nin peşin ve bakiyesi 2.983.500 TL.nin 30 ayda ödeneceğinin kararlaştırıldığı, B bölgesi 83 kapı nolu 5.dönem için 30.6.1988 tarihinde imzaladığı devre tatil sözleşmesi ile sözleşme bedelinden, 518.500 TL.nin peşin ve bakiyesi 4.666.550 TL.nin 30 ayda ödeneceğinin, D bölgesi 83 kapı nolu 1.dönem için 30.6.1988 tarihinde imzaladığı devre tatil sözleşmesi ile sözleşme bedelinden, 850.000 TL.nin peşin ve bakiyesi 7.650.000 TL.nin 30 ayda ödeneceğinin kararlaştırıldığı anlaşılmaktadır....

        Bu sözleşmeler BK'nın da düzenlenen sözleşme tiplerinden olmayıp atipik sözleşmelerdir. Atipik sözleşmelerin devre tatil sözleşmeleriyle ilgili olanları ise yasanın tanımladığı değişik akit tiplerini kapsadığından ( hizmet, kira, vekalet, satış gibi ) karma sözleşmeler olarak tanımlanmaktadır. 4077 s....

          ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 26/12/2019 NUMARASI : 2019/179 ESAS - 2019/921 KARAR DAVA KONUSU : Devre Tatil Sözleşmesin KARAR : İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK'nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı şirket arasında AbantBey Yayla Tatil Köyünde bulunan ve dava dilekçesinde ada ve parsel numarası ile sözleşme kullanım devrelerini belirttiği taşınmaz yönünden dava dilekçesi ekinde sunduğu Devre Tatil Sözleşmelerinin imzalandığını; davacının sözleşme konusu devre tatil bedelini ödediğini; ancak, davalı şirketin sözleşme gereğince projede değişiklik yaparak sözleşme konusu taşınmazın bulunduğu tatil köyünde yapımını edim olarak üstlendiği bir kısım evleri...

          K A R A R Davacı, davalı ile devre tatil sözleşmesi imzaladığını, 1.600,00 TL ödeme yaptığını, ancak devre tatil sözleşmesine konu tesisten hiç faydalanmadığını belirterek devre tatil sözleşmesinin iptalini, ödediği 1.600,00 TL'nin iadesini ve sözleşme nedeniyle imzalanan senetlerin iptalini talep etmiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir....

            Taraflar arasında devam etmekte olan bir sözleşme bulunmakta olup, sözleşme ilişkisinin devamı sırasında zamanaşımı süresinin işlemeyeceğinin kabulü gerekmektedir. Bu nedenle davacı vekilinin zamanaşımının gerçekleşmediğine ilişkin istinaf itirazının kabulüne karar vermek gerekmiştir. Devre tatil sözleşmelerinin tecrübe ve muayene şartlı satım, alıcının malı tecrübe ve muayene edip tasvip etme irade şartına bağlı olarak yapılan satım olduğu anlaşılmakla, yerleşik içtihatlara göre bu satışın tecrübe ve muayene koşullu olduğu açık ve belirgin olduğundan cayma süresinin devre tatilin tecrübe ve muayenesinden yani hizmet ediminin tüketiciye ulaştığı tarihten başlayacağı kabul edilmiştir. bu haliyle devre tatil sözleşmeleri, tecrübe ve muayene şartına bağlı sözleşmelerdir. Fiili teslim ve kullanıma kadar sözleşme askıda olup cayma hakkı da teslimden ve bu bağlamda tesisten faydalanmaya başlamakla başlar....

            Dava, devre tatil sözleşmesinin feshi ile sözleşme bedelinin bakiye kısmının iadesine ilişkindir. Mahkemece ... Belediyesine 323 ada 145,146 ve 154 parsellerde kayıtlı taşınmazlar ile ilgili müzekkere yazılmış, gelen cevabi yazıda söz konusu taşınmazlardan 323 ada 154 parselinde kayıtlı taşınmaz için 25.09.2002 tarih ve 189 sayılı 720 m2 için düzenlenmiş olan yapı kullanım izin belgesi bulunduğu bildirilmiştir. O halde mahkemece, sözleşmeye konu devre tatil alanı için yapı kullanma izninin bulunup bulunmadığı, kullanıma hazır olup olmadığı, tesisin sözleşme şartlarını taşıyıp taşımadığı hususları gerektiğinde Belediye ve ilgili kurumlardan sorulup araştırılarak sonucuna uygun bir karar verilmelidir. Mahkemece, davacının bu yöndeki iddiaları üzerinde durularak, gerekli araştırma ve inceleme yapılarak bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir....

              UYAP Entegrasyonu