Ayrıca tatil amaçlı taşınmaz mal satışları da bu yasa kapsamında olup, yerindeliğin ve koşullarının tüketici mahkemesinde tartışılarak değerlendirilmesi gerekir. Taraflar arasındaki devre tatil satış sözleşmesi imzalanmıştır. Söz konusu sözleşme incelendiğinde tapuda pay devrini içeren bir sözleşme olduğu anlaşılmaktadır. Davacının ödeme dekontu ve sözleşme sureti de dosya kapsamında mevcuttur. Dava konusu taşınmaza ilişkin tapu dava tarihinden önce 10.08.2017 tarihinde davacıya verildiği görülmüştür. Tüm dosya kapsamına göre davalı her ne kadar taşınmazın tescilini davacıya vermiş ise de taşınmazın fiilen kullanımı için davacıya teslim ettiğini ispatlayamadığı ve bu şekilde edimlerini yerine getirmediği, davacının dava konusu yapılan taşınmaz bakımından tatil hakkını kullanmadığı nazara alındığında devre mülk satış sözleşmesinin feshine ilişkin koşulların oluştuğu kabul edilerek sözleşmenin iptaline karar verilmesi usul ve yasaya uygundur....
A.Ş. arasındaki devre tatil sözleşmesinin tarafı olmadıklarını, 1999 yılında ... Tatil Köyünü kiraladıktan sonra devre tatil ... sahiplerine aynı hizmeti vermeye devam ettiklerini, 8.7.2003 tarihinde ise adı geçen yerin üst hakkını da alarak “...” adlı beş yıldızlı otel hizmetine geçtiklerini, bu sistemin devre tatil ile bağdaşmadığını savunarak, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne dair ilk hükmün taraflarca temyiz edilmesi üzerine Dairemizce davalılar yararına bozulmuş, mahkamece bozmaya uyularak, devre tatil sözleşmesinin feshine, 2003 yılından sözleşme sonu 2025 yılına kadar ödenen tatil bedelinin kalan yıllara tekabül eden 6562 TL.nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp davacıya verilmesine, manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm, davacı ve davalı ......
A.Ş. arasındaki devre tatil sözleşmesinin tarafı olmadıklarını, 1999 yılında ... Tatil Köyünü kiraladıktan sonra devre tatil hakkı sahiplerine aynı hizmeti vermeye devam ettiklerini, 8.7.2003 tarihinde ise adı geçen yerin üst 2007/13816-2008/3155 hakkını da alarak “Club Voyage Sorgun” adlı beş yıldızlı otel hizmetine geçtiklerini, bu sistemin devre tatil ile bağdaşmadığını savunarak, davanın reddini dilemiştir....
CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde; Hisseli gayrimenkul ve devre tatil satışlarında hisse, sadece üyeleri, RCI olarak adlandırılan ve bünyesinde müvekkil şirket tarafından satışı yapılan iş bu dava konusu tesis niteliklerini haiz on binlerce tesis barındıran değişim sistemine dahil etmek ve bir hafta tatil kullandırıldığını, tatil haftası, hissenin verildiği odaya özgü olmadığını, davacı ile imzalanan sözleşmede yazılı hafta nitelik olarak belirlendiğini, kişi sayısı ve dönem olarak belirli olduğunu, fakat belli bir daire ya da blokta kullandırılacağına ilişkin bir taahhüt bulunmadığını, sözleşmede tatil yapılacak haftanın hangi dairede hangi blokta kullanılacağı yazmadığını, davacı tatilini ister ise apartın da ister ise RCI sistemine kayıtlı otellerde kullanabileceğini, müvekkil şirketin müşterisine bir hisse vermeyi ve sözleşmede yazılı nitelikte bir hafta tatil kullandırmayı taahhüt ettiğini, bu tatil apartlarda da olabilir, RCI sistemine kayıtlı otellerde de olabilir, üyenin...
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir 2-Davacı, davalı şirket elemanlarınca aldatıcı vaad ve taahhütler ile psikolojik baskı uygulayarak devre tatil sözleşmesini imzaladığını, ancak tatil hakkını hiç kullanmadığını ileri sürerek, sözleşmenin feshi ile ödemiş olduğu bedelin iadesi ve sözleşme nedeniyle imzalanan senetler nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemiyle eldeki davayı açmış, davalı şirket ise davanın reddini dilemiştir....
KARAR Davacı, davalı şirket elemanlarınca aldatıcı vaad ve taahhütler ile psikolojik baskı uygulayarak 13.12.2009 tarihinde devre tatil sözleşmesi imzalandığını, tatil hakkının kullandırılmadığını, sözleşmenin haksız şartlar içerdiğini bu nedenlerle fesih koşullarının oluştuğunu ileri sürerek, sözleşmenin feshi ile yapılan ödemenin iadesi ve verilen senetlerin iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir. Mahkemece, devre tatil sözleşmesinin feshine, ödenen 2.390 euronun faizi ile davalılardan müteselsilen tahsiline, verilen senetlerin iptaline, karar verilmiş; hüküm, davalı ... ... tarafından temyiz edilmiş, Dairemizin 03.10.2013 tarihli bozma ilamında “Davacı, dava dilekçesinde ... Pazarlama Ltd Şti ile ... ve ... Ltd.Şti'ni davalı olarak göstermiş, davalı olarak gösterilen ... adına ... Ltd.Şti. vekili cevap dilekçesinde, "... " isminin tesisin işletme adı olduğunu, tüzel kişiliğinin bulunmadığını ve hasım olmadıklarını savunmuştur....
Davacı, ailesi ile tatile çıktığı dönemde Kuşadası'nda bir otelde şov amaçlı gösterimden sonra, davalı şirket elemanlarınca aldatıcı vaad ve taahhütler ile psikolojik baskı uygulayarak 21.06.2007 tarihli devre tatil sözleşmesini imzaladığını, ancak tatil hakkını hiç kullanmadığını, tesisin kullanıma hazır halde kendisine tesliminin yapılmadığını belirterek, sözleşmenin feshi ile, ödemiş olduğu bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmış, davalı ise devre tatil sözleşmesinin kapıdan satış şeklinde yapılmadığını, davacının tesisleri bizzat görerek sözleşmeyi imzaladığını ve tatil hakkını kullandığını savunmuştur. Davacı ise, konaklama belgesi olarak imzalanan belgenin tüm tatilcilere promosyon amaçlı olarak kullandırılan tatile ilişkin olduğunu, bu kullanımın sözleşmeye bağlı kullanım olmadığını bildirmiştir. Gerçekten de, sözleşmede kullanım dönemi 25. Hafta olarak yazılı olduğu halde, konaklama belgesindeki kullanım 01.09.2007-09.09.2007 dönemine aittir....
DELİLLER : Tüm dosya kapsamı DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, devre tatil sözleşmesinin iptali ve bedel iadesi istemine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek duruşmasız olarak yapılmıştır. Davacı, devre tatil sözleşmesine konu olan hizmetten yararlanamadığını ileri sürerek cayma hakkına dayalı olarak sözleşmenin feshi, bedel iadesi talebinde bulunmuş, mahkemece, davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur....
A.Ş. arasındaki devre tatil sözleşmesinin tarafı olmadıklarını, 1999 yılında ... Tatil Köyünü kiraladıktan sonra devre tatil ... sahiplerine aynı hizmeti vermeye devam ettiklerini, 8.7.2003 tarihinde ise adı geçen yerin üst hakkını da alarak “Clup ... Sorgun” adlı beş yıldızlı otel hizmetine geçtiklerini, bu sistemin devre tatil ile bağdaşmadığını savunarak, davanın reddini dilemiştir....
Devre tatil ve uzun süreli tatil sözleşmeleri ilk defa 7.11.2013 tarihli 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’unda ve bu kanuna dayalı olarak çıkartılan ve 14.01.2015 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren Devre Tatil ve Uzun Süreli Tatil Hizmeti Sözleşmeleri Yönetmeliği’nde düzenlenmiştir. 6502 sayılı TKHK ile Devre Tatil ve Uzun Süreli Tatil Hizmeti Sözleşmeleri Yönetmeliği’nde genel olarak devre tatil sözleşmesi düzenlenmiş, ayni hakka dayalı sözleşmeler devre mülk, dönem mülk, paylı mülkiyet veya hisseli gayrimenkul sözleşmesi olarak, şahsi hakka dayalı sözleşmeler ise, devre tatil sözleşmesi olarak nitelendirilmiştir....