Davacı, bedava tatil çıktığı söylenip davet edildiği otelde şov amaçlı gösterimden sonra, davalı şirket elemanlarınca aldatıcı vaad ve taahhütler ile psikolojik baskı uygulayarak 2.8.2000 tarihli devre tatil sözleşmesini imzaladığını, ancak tatil hakkını hiç kullanmadığını, tesisin kullanıma hazır halde kendisine tesliminin yapılmadığını, tesisin işletme ruhsatınını bulunmadığını belirterek, sözleşmenin feshi ile, ödemiş olduğu bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmış, davalı ise devre tatil sözleşmesinin kapıdan satış şeklinde yapılmadığını, davacının tesisleri bizzat görerek sözleşmeyi imzaladığını savunmuştur. Sözleşme tarihinde yürürlükte bulunan 4822 Sayılı Yasa ile değişik 4077 Sayılı TKHK'nun 8/1 maddesinde, “kapıdan satış, işyeri, fuar, panayır gibi satış mekânları dışında önceden mutabakat olmaksızın yapılan tecrübe ve muayene koşullu satışlardır.” şeklinde tanımlanmış olup, anılan sözleşmenin kapıdan satış şeklinde yapıldığının kabulü gerekir....
Tüketici ve Beypazarı Asliye Hukuk Mahkemelerince (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, devre tatil sözleşmesinin feshi nedeniyle, ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir. Ankara 13. Tüketici Mahkemesince, davaya bakma yetkisinin, tapulu devre mülkün bulunduğu .... ilçesinin adli yönden bağlı olduğu Beypazarı Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. Beypazarı Asliye Hukuk Mahkemesince (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) ise, davalının yerleşim yerinin "...../...." olduğu, davacı tüketicinin adresinin ise Beypazarı olmadığı gerekçesiyle karşı yetkisizlik kararı verilmiştir....
İlk derece mahkemesince, davanın kabulü ile, taraflar arasında imzalanan 31/05/2014 tarih, 10025 seri nolu 6.100,00 TL bedelli, devre tatil sözleşmesinin iptaline, sözleşmeye bağlı senetlerin iptali ile davacıya teslimine karar verilmiş, davalı tarafından istinaf edilmiştir....
KARAR Davacı, davalı ile 12.08.2012 tarihli devre mülk satış sözleşmesi imzaladığını, toplamda 9.200,00 TL ödeme yaptığını, sözleşme nedeniyle bonolar imzaladığını, devre mülkün tesliminin yapılmadığını belirterek devremülk sözleşmesinin iptalini, imzaladığı bonolar nedeniyle borçlu olmadığının tespitini ve ödediği 9.200,00 TL nin iadesini talep etmiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki “devre tatil sözleşmesinin feshi ve ödemelerin iadesi” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Bakırköy 1. Tüketici Mahkemesince davanın reddine dair verilen 20/12/2012 gün ve 2012/203 E., 2012/954 K. sayılı karar davacı (tüketici) vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 13....
Devre tatil amaçlı taşınmazın ön ödemeli satışında devir ve teslim süresi sözleşme tarihinden itibaren otuz altı ayı geçemez. Devre tatil, uzun süreli tatil hizmeti, yeniden satım, değişim sözleşmeleri ve ön bilgilendirmenin içeriği, tüketici ile satıcı ve sağlayıcının hak ve yükümlülükleri, cayma hakkı, ön ödemeli satışlar ile diğer uygulama usul ve esasları yönetmelikle belirlenir. Davacı, Devremülk satış sözleşmesinin iptali, ödediği bedelin iadesi istemiyle davayı açmıştır....
devre mülk sözleşmesi olup ayni edim içeren bir sözleşme olmadığını, bu tür sözleşmelerin kanunda öngörülen resmi yazılı şekilde yapılması gerektiğini, resmi şekilde yapılmayan sözleşmenin kanunen geçerliliği olmadığını, hüküm doğurmadığını, tüm bunların yanı sıra Devre tatil sözleşmelerinin ”kapıdan satış” niteliğinde sayılmış olduğundan, müvekkilinin tatil yerini gördükten sonra yedi gün içerisinde sözleşmeden vazgeçebilme hakkı olduğunu, Devre tatil sözleşmesinden cayma hakkı, sözleşmenin yapıldığı tarihten itibaren değil tecrübe ve muayene tarihinden itibaren yani tatil yerinin alıcı tarafından fiili olarak kullanıldığı günden sonra başladığını, ayrıca devre tatil evini ya da evin konumunu beğenmeyen müşterinın devre tatil sözleşmesinden cayarak ödediği paraları geri alabileceğini, müvekkilinin gerek sözleşmenin yapılmış olduğu tarih gerekse de dava tarihi itibariyle sözleşmeye konu hissesini almış olduğu daireden henüz yararlanamamış olduğunu, mal ve hizmetten bugüne kadar da hiçbir...
Ticari İşletmesiyle imzaladığı devre tatil pazarlama sözleşmesi gereğince, adı geçen işletmenin devre mülk olarak inşa ettirip satışını yapamadığı bağımsız bölümlerle, kendisine ait bağımsız bölümlerin, devre tatil şeklinde pazarlama işini yürütmektedir. Davacı söz konusu bağımsız bölümleri "100 yıllık uluslararası devre tatil satış sözleşmesi" ile mülkiyetini devretmeksizin, bir hafta yada daha uzun süreli kullanılmak üzere dönem sahiplerine tahsis etmekte, talep halinde uluslararası devre tatil hakkından yararlandırmakta, böylece dönem hakkı sahibi yıllık kullanım bedelini ödemek koşuluyla, belli bir dönem için tatil hakkı elde etmekte, başkasına kullandırabilmekte, kiraya verebilmekte ve aynı koşullarla mirasçılarına da bu hakkını devretmektedir....
Taraflar arasında 27.6.2002 tarihli devre tatil sözleşmesinin düzenlendiği, davacının 30.1.2004 tarihli ihtarname ile cayma hakkını kullandığı ve bu tarihten sonra davalıya hiçbir ödeme yapmadığı, dosyadaki delillerden anlaşılmış olup, davacı sözleşmenin iptali talepli bu davayı açmıştır. Davalı sağlayıcı, cayma bildirimi belgesini sözleşme tarihinde davacıya vermiştir. Devre Tatil sözleşmeleri Uygulama Usul ve Esasları hakkında yönetmeliğin 6.maddesi gereğince devre tatil sözleşmelerinde cayma süresi on gündür. Bu süre hizmet ediminin tüketiciye ifa edildiği tarihte işlemeye başlayacaktır. Davacının devre tatil hakkını kullanmadığı sabit olduğuna göre, bu süre henüz işlemeye başlamamıştır ve sözleşme bu süre içerisinde askıdadır. Davacının cayma bildirimi süresindedir. Mahkemece, davanın kabulü gerekirken, yazılı şekilde sözleşmenin benimsendiği gerekçesiyle reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir....
A.Ş. arasındaki devre tatil sözleşmesinin tarafı olmadıklarını, 1999 yılında ... Tatil Köyünü kiraladıktan sonra devre tatil ... sahiplerine aynı hizmeti vermeye devam ettiklerini, 8.7.2003 tarihinde ise adı geçen yerin üst hakkını da alarak “... Sorgun” adlı beş yıldızlı otel hizmetine geçtiklerini, bu sistemin devre tatil ile bağdaşmadığını savunarak, davanın reddini dilemiştir....