arasında imzalanan devre tatil sözleşmesinin haklı nedenle feshi ile müvekkili tarafından ödenen devre tatil bedelinin bakiye kullanım süresine isabet eden miktarının denkleştirici adalet ilkesine göre güncelleştirilerek yargılama giderleri ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....
Mahkemece, davanın kabulüne, taraflar arasında imzalanan devre tatil sözleşmesinin iptali ile sözleşmeler gereği 5.000,00-TL'nin dava tarihinden, 51.476,75-TL'nin ıslah tarihi olan 14/01/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş; karara karşı, davacı istinaf başvurusunda bulunmuştur. ... Bölge adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesince; davacının istinaf talebinin kabulüne, ... 5. Tüketici Mahkemesinin, 08/03/2017 tarih, 2015/649 Esas - 2017/300 Karar sayılı ilamının kaldırılmasına, davacının davasının kabulü ile taraflar arasında imzalanan devre tatil sözleşmesinin iptali ile sözleşmeler gereği 56.476,75-TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir....
Devre için 30/10- 06/11 tarihleri arasını kapsayan 21/05/1990 tarihli devre tatil sözleşmesinin feshine; taraflar arasında imzalanan Bolu ili Merkez ilçesi Ömerler Köyü İkisuarası mevkiinde kain 1406 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki sözleşme konusu (F) Bölgesi 154 kapı numaralı eve ait 33. Devre için 05/04- 12/04 tarihleri arasını kapsayan 23/10/1990 tarihli devre tatil sözleşmesinin feshine; dava konusu 32.966,31 TL toplam devre tatil bedeli alacağının 5.000,00 TL'sinin 20/06/2019 dava tarihinden, 27.966,31 TL'sinin ıslah tarihi olan 01/11/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine; karşı davanın reddine ..." şeklinde hüküm kurulmuştur. İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davalı-karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur....
Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, devre mülk satış sözleşmesinin iptali istemine ilişkindir. Tüketici Mahkemesince, devre mülk sözleşmesinin resmi şekilde yapılması gerektiği ve taşınmazın aynına bağlı hak olmadığı, uyuşmazlığın 4077 sayılı Kanun kapsamında olmadığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, devre mülk sözleşmesinin iptali istemine ilişkin uyuşmazlığın 4077 Sayılı Yasa Kapsamında kaldığını belirterek görevsizlik yönünde karar vermiştir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : None KARAR NO : 2021/231 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : BOLU 1.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2019/1382 ESAS - 2020/723 KARAR DAVA KONUSU : Asıl dava, devre tatil sözleşmesinin feshi ve bakiye kullanım devresine ait devre tatil bedeli ile asıl davalıya ödenen zorunlu yenileme payı alacağının istirdaten tahsili, karşı dava taraflar arasındaki sözleşmenin 6098 sayılı TBK.'...
Davacı, ailesi ile tatile çıktığı dönemde Kuşadasında bir otelde şov amaçlı gösterimden sonra, davalı şirket elemanlarınca aldatıcı vaad ve taahhütler ile ve psikolojik baskı altında devre tatil sözleşmesini imzaladığını, ancak tatil hakkını hiç kullanmadığını, tesisin kullanıma hazır halde kendisine tesliminin yapılmadığını belirterek, sözleşmenin feshi ile, ... olduğu bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmış, davalı ise devre tatil sözleşmesinin kapıdan satış şeklinde yapılmadığını, davacının tesisleri bizzat görerek sözleşmeyi imzaladığını, cayma hakkının da süresinde kullanılmadığını savunmuştur. 4822 Sayılı Yasa ile değişik 4077 Sayılı TKHK'nun 8/1 maddesinde, “kapıdan satış, işyeri, fuar, panayır gibi satış mekânları dışında önceden mutabakat olmaksızın yapılan tecrübe ve muayene koşullu satışlardır.” şeklinde tanımlanmış olup, davacının, hediye tatil kazandığı belirtilerek davet üzerine gitmiş olduğu davalıya ait tesiste, daha önceden düşünmediği ve devre tatil satın almak için...
Davacı, eğlence bahanesi ile davalı firma elemanlarının, hediye tatil kazandığından bahisle düzenlemiş oldukları tanıtım toplantısı sonucunda devre tatil sözleşmesini imzaladığını, ancak tatil hakkını kullanmadığını, tesisin kullanıma hazır halde kendisine tesliminin yapılmadığını belirterek, sözleşmenin feshi ile, ödemiş olduğu bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmış, davalı ise devre tatil sözleşmesinin kapıdan satış şeklinde yapılmadığını, davacının tesisleri bizzat görerek sözleşmeyi imzaladığını savunmuştur....
, sözleşmede tatil yapılacak haftanın hangi dairede hangi blokta kullanılacağının yazmadığını, davacı tapudaki hissesini aldıktan sonra davalı şirkete ait olan istediği otelde ya da RCI sistemine kayıtlı otellerde devre mülk hakkını kullanabileceğini, davacıya verilen ön bilgilendirme formunda devre mülk satışı yapılmadığı, sadece 1 haftanın satışının yapıldığının yazdığını, müracaat eden herkesin tesiste konaklama ve tatil yapabildiğini beyan ederek verilen kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
A.Ş. ile imzalamış olduğu, 31.12.2025 yılına kadar geçerli olan devre tatil sözleşmesi gereğince, ....Tatil Köyünün D-66-68 nolu ünitesinde her yılın 32-33. haftasında tatil hakkını kullanmakta iken, devre tatil köyü işletmesinin 1999 yılında diğer davalı ... Turizm A.Ş.’ne devredildiğini, anılan şirketin 2003 yılına kadar sözleşme şartlarına uyduğunu, ancak 2004 yılında devre tatil hakkını kullanmak üzere tatil köyüne gittiğinde içeri alınmadığını belirterek, manevi tazminat ile, tatil hakkını kullanamadığı 2004 yılı için maddi tazminat ile muarazanın giderilmesi istemi ile eldeki davayı açmıştır....
Davacı, davalı şirket elemanlarınca aldatıcı vaad ve taahhütler ile psikolojik baskı uygulayarak devre mülk sözleşmesinin imzaladığını, ancak tatil hakkını hiç kullanmadığını, tesisin kullanıma hazır halde kendisine tesliminin yapılmadığını belirterek, sözleşmenin feshi ile, ödemiş olduğu bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmış, davalı ise devre mülk sözleşmesinin kapıdan satış şeklinde yapılmadığını, davacının tesisleri bizzat görerek sözleşmeyi 2013/4117-18427 imzaladığını savunmuştur. Taraflar arasındaki devre mülk satış sözleşmesi ile davacıya 9 nolu dairenin tapu devrinin taahhüt edildiği ve 6. Döneminin kullanımının tahsis edildiği anlaşılmaktadır. Tapuda kayıtlı taşınmazların satışının, MK.706, BK.213, Tapu K.26 ve Noterlik K.60 maddeleri gereğince resmi şekilde yapılması zorunlu olup, haricen düzenlenen satış sözleşmeleri hukuken geçersizdir. Bu nedenle taraflar arasındaki devre mülk satış sözleşmesi de tapulu taşınmazın satışına ilişkin olup geçersizdir....