Devre tatil ve uzun süreli tatil sözleşmeleri ilk defa 7.11.2013 tarihli 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’unda ve bu kanuna dayalı olarak çıkartılan 14.01.2015 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren Devre Tatil Ve Uzun Süreli Tatil Hizmeti Sözleşmeleri Yönetmeliği’nde düzenlenmiştir. 6502 sayılı TKHK ile Devre Tatil ve Uzun Süreli Tatil Hizmeti Sözleşmeleri Yönetmeliği’nde genel olarak devre tatil sözleşmesi düzenlenmiş, ayni hakka dayalı sözleşmeler devre mülk, dönem mülk, paylı mülkiyet veya hisseli gayrimenkul sözleşmesi olarak, şahsi hakka dayalı sözleşmeler ise, devre tatil sözleşmesi olarak nitelendirilmiştir....
A.Ş. arasındaki devre tatil sözleşmesinin tarafı olmadıklarını, 1999 yılında ... Tatil Köyünü kiraladıktan sonra devre tatil ... sahiplerine aynı hizmeti vermeye devam ettiklerini, 8.7.2003 tarihinde ise adı geçen yerin üst hakkını da alarak “Clup ... ...” adlı beş yıldızlı otel hizmetine geçtiklerini, bu sistemin devre tatil ile bağdaşmadığını savunarak, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne, taraflar arasındaki devre tatil sözleşmelerinin feshine, davacının yararlanamadığı 2004 yılı devre tatil bedeli olan 4.244.00 YTL ile dava tarihinden sözleşme süreleri sonuna yılına kadar devre tatil bedeli olan 30.158.15 YTL’nin reeskont faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline, fazla talebin reddine karar verilmiş, hüküm, davacı ve davalı ......
15.11.2002 tarihinde davacı tarafından ödendiği ve davacının sözleşme gereğince devre tatil hakkından yararlandığı dosyadaki bilgi vi belgelerle tüm dosya kapsamından anlaşılmaktadır....
Mahkemece, davanın kabulüne, taraflar arasındaki 09.09.2005 tarihli devre tatil sözleşmesinin feshine, ödenen 6.458,40 Euronun (18.348,31 TL) nın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıda tahsiline karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacının temyiz istemi yönünden; dava, devre tatil sözleşmesinin feshi ve 92 yıllık kira bedeli karşılığı ödenen 6.548,40 Euro'nun tahsili isteğine ilişkin olup, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, yargılama giderleri bakımından ise davacı tarafından tahsilat makbuzu ile yatırılan 556,80 TL keşif ücreti yönünden bir karar verilmemiştir....
K A R A R Davacı, davalı ...Ş. ile 30.10.1996 tarihinde imzalamış olduğu Devre Tatil Sözleşmesi gereğince 31.12.2026 tarihine kadar devre tatil hakkını ve ... tatil köyündeki B27-28 nolu suit daireyi her yılın 38.haftasında kullanmak üzere satın aldığını devre tatil hakkını kullandığı tatil köyünün davalı satıcı ... A.Ş’den davalı ... A.Ş’nin mülkiyetine geçtiğini, bu davalının da diğer davalılar ... A.Ş ve bünyesinde kurulan ... A.Ş’ye devrettiğini, ... işleticilerin yıllık bakım aidat bedellerini talep etmeleri üzerine bedellerini yatırarak kullandığını, ancak 2004 yılı tatil hakkının, kullandırılmadığını, davalılara çektiği ihtardan sonuç alamadığını, ileri sürerek Sözleşmenin feshi ile haksız fesih nedeniyle kullanamadığı 22 yıllık devre tatil hakkı bedelinin tespiti ile 64.400 YTL’nin tahsilini istemiştir. Davalı ... Turizm İşletmeleri A.Ş, tesisin icra yoluyla satışı sonucu kendileri ile ilgisinin kalmadığını savunarak davanın reddini dilemiş, davalı ...Ş, ......
KARAR Davacı, davalının işletmecisi ve mülk sahibi olduğu şirketle 15.11.2004'te devre tatil sözleşmesi imzaladıklarını ve bu tarihten itibaren tatil hakkını sözleşmede belirlendiği şekilde taşınmazda geçirdiğini, davalı şirket tarafından devre tatile konu taşınmazların 2008'de 3. bir şirkete devredildiğini ve bu durumun müşterilere haber verilmediğini ileri sürerek, devralan şirketle davalı arasında ticari bağlantı bulunduğundan sözleşmeyle sağlanan devre tatil hakkının kullanımının sağlanmasını, aksi halde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 15.000 Euro'luk zararının karar tarihindeki döviz kuru üzerinden, dava tarihinden itibaren başlayacak en yüksek ticari faizi ile davalıdan tahsilini istemiştir. Davalı, sözleşme gereğince ... ... Mahkemelerinin yetkili olduğunu savunarak yetki itirazında bulunmuştur. Mahkemece, devre tatil sözleşmesinde yetkinin ... olarak belirlendiği, davalı şirketin şirket merkezinin ... olduğu gerekçesiyle ......
Davacı, eğlence bahanesi ile davalı firma elemanlarının, hediye tatil kazandığından bahisle düzenlemiş oldukları tanıtım toplantısı sonucunda 7.6.2007 tarihli devre tatil sözleşmesini imzaladığını, ancak tatil hakkını kullanmadığını, tesisin yapı kullanım izninin bulunmadığını belirterek, sözleşmenin feshi ile, ... olduğu bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmış, davalı ise devre tatil sözleşmesinin kapıdan satış şeklinde yapılmadığını, davacının tesisleri bizzat görerek sözleşmeyi imzaladığını savunmuştur. Dosyaya ibraz edilen Kuşadası Belediyesinin 4.10.2007 tarihli yazısında, Prestij clup adı altında işletilen alana ait taşınmaza 1999 yılında, 2126,68 metrekare apart konut, cafeterya ve idari bina için 2001 yılında 720 metrekarelik otel için ve 2004 yılında ise 3321,18 metrekarelik apart için ruhsat verildiğini, bu bölümlerden 720 metrekarelik kısmına yapı kullanma izin belgesi verildiğini bildirmiştir....
Mahkemece, bozmaya uyularak, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davacı, eğlence bahanesi ile davalı firma elemanlarının, hediye tatil kazandığından bahisle düzenlemiş oldukları tanıtım toplantısı sonucunda devre tatil sözleşmesini imzaladığını, ancak tatil hakkını kullanmadığını, tesisin kullanıma hazır halde kendisine tesliminin yapılmadığını belirterek, sözleşmenin feshi ile, ödemiş olduğu bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmış, davalı ise devre tatil sözleşmesinin kapıdan satış şeklinde yapılmadığını, davacının tesisleri bizzat görerek sözleşmeyi imzaladığını savunmuştur....
Davacı, eğlence bahanesi ile davalı firma elemanlarının, hediye tatil kazandığından bahisle düzenlemiş oldukları tanıtım toplantısı sonucunda 25.4.2004 tarihli devre tatil sözleşmesini imzaladığını, ancak tatil hakkını kullanmadığını, tesisin kullanıma hazır halde kendisine tesliminin yapılmadığını belirterek, sözleşmenin feshi ile ödemiş olduğu bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmış, davalı ise devre tatil sözleşmesinin kapıdan satış şeklinde yapılmadığını, davacının tesisleri bizzat görerek sözleşmeyi imzaladığını savunmuştur....
Tatil Sözleşmesi imzaladığını, sözleşme bedeli olan 4.850,00-ABD Dolarının tamamını ödediğini, davalı firmaya ait tesislerden ne zaman yararlanmak istese firma yetkililerince öne sürülen tesisin bakımda, tadilatta ya da dolu olduğu gibi bir takım bahanelerle geri çevrildiğini, dava konusu devre tatil sözleşmesinin konusu teşkil eden devre tatil tesisin mülkiyetinin davalı firmaya ait olmadığını, 2009 yılında gayrimenkulü üçüncü bir şahsa satıp devrettiğini, ayrıca çalışma ruhsatının da bulunmadığını belirterek kalan 88 yıl 5 ay 13 günlük döneme ait 4.333,27 ... Dolarının faiziyle birlikte iadesini talep etmiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın reddine, karar verilmiş; hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir....