Mahkemece, taraflar arasında devre mülk satış sözleşmesi dosyaya iliştirilemediğinden ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir. Davalı vekili vermiş olduğu 07.06.2018 havale tarihli dilekçesinde " Davacı taraf ile aktedilen sözleşme bir devre tatil değil, HİSSELİ GAYRİMENKUL SATIŞ SÖZLEŞMESİDİR. Bahsi geçen sözleşme Kat Mülkiyeti Kanununa tabidir. Kat Mülkiyeti Kanununda, gayrimenkul satışlarında cayma hakkında ilişkin herhangi bir madde bulunmamaktadır. Cayma hakkı devre tatil sözleşmelerine ilişkin bir haktır. Zira bu hak, Tüketici Kanunu ile belirlenmiştir. Sözleşmenin hiçbir satırında Cayma Hakkı düzenlenmediği gibi, devre mülk sözleşmelerine ilişkin olarak mevzuatta böyle bir cayma hakkı da öngörülmemiştir. Bu nedenle davacının, sözleşmeden caydığı şeklindeki beyanı hukuki dayanaktan yoksun ve yersizdir. Mevzuatın hiçbir maddesinde, gayrimenkul satışına ilişkin olan devre mülk sözleşmelerinde cayma hakkı olduğuna ilişkin bir madde bulunmamaktadır."...
Taraflar arasındaki tüketici tarafından açılan devre tatil sözleşmesinden kaynaklanan davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı şirket ile 30.9.2001 tarihinde devre tatil sözleşmesi imzaladığını, sözleşmenin 15.maddesinde yıllık bakım aidatının 15 yıl oyunca 100 dolar olarak belirlendiği halde, 3.12.2008 tarihli yazı ile 150 dolar aidat talep edildiğini, bu nedenle 2008 yılından itibaren devre tatilini kullanamadığını ileri sürerek, sözleşmenin feshi ile sözleşme bedelinden 8 yıllık kullanım bedelinin mahsup edilerek bakiye bedelin faizi ile ödetilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir....
Davacı, eğlence bahanesi ile davalı firma elemanlarının, hediye tatil kazandığından bahisle düzenlemiş oldukları tanıtım toplantısı sonucunda 21.7.2005 tarihli devre tatil sözleşmesini imzaladığını, ancak tatil hakkını kullanmadığını, tesisin kullanıma hazır halde kendisine tesliminin yapılmadığını belirterek, sözleşmenin feshi ile, ödemiş olduğu bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmış, davalı ise devre tatil sözleşmesinin kapıdan satış şeklinde yapılmadığını, davacının tesisleri bizzat görerek sözleşmeyi imzaladığını savunmuştur. Davacı ile davalı arasında imzalanan devre tatil sözleşmesine konu tesise ait olduğu bildirilen benzer dosyalara ibraz edilen ......
Davacı, eğlence bahanesi ile davalı firma elemanlarının, hediye tatil kazandığından bahisle düzenlemiş oldukları tanıtım toplantısı sonucunda 31.7.2008 tarihli devre tatil sözleşmesini imzaladığını, ancak tatil hakkını kullanmadığını, tesisin kullanıma hazır halde kendisine 2012/9589-22798 tesliminin yapılmadığını belirterek, sözleşmenin feshi ile, ... olduğu bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmış, davalı ise devre tatil sözleşmesinin kapıdan satış şeklinde yapılmadığını, davacının tesisleri bizzat görerek sözleşmeyi imzaladığını savunmuştur....
Davacı, eğlence bahanesi ile davalı firma elemanlarının, hediye tatil kazandığından bahisle düzenlemiş oldukları tanıtım toplantısı sonucunda 20.7.2006 tarihli devre tatil sözleşmesini imzaladığını, ancak tatil hakkını kullanmadığını, tesisin kullanıma hazır halde kendisine tesliminin yapılmadığını belirterek, sözleşmenin feshi ile, 2011/15311-2012/10848 ... olduğu bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmış, davalı ise devre tatil sözleşmesinin kapıdan satış şeklinde yapılmadığını, davacının tesisleri bizzat görerek sözleşmeyi imzaladığını savunmuştur....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) Taraflar arasındaki tüketici tarafından açılan devre tatil sözleşmesinden kaynaklanan davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı şirket elemanlarınca aldatıcı vaad ve taahhütler ile psikolojik baskı uygulayarak 19.6.2008 tarihinde devre tatil sözleşmesi imzalandığını, kendisine cayma bildirim belgesi verilmediğini, tatil hakkını kullanabilmesi için bir davetiye gönderilmediğini, tarafına tatil hakkını kullanmak uzere yer teslimi yapılmadığını, sözleşmenin haksız şartlar içerdiğini bu nedenlerle fesih koşullarının oluştuğunu, ileri sürerek, sözleşmenin feshi ile yapılan ödeme tutarı 2200 euronun davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir....
K A R A R Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında 8.11.2003 tarihinde Mevlana Kaplıca Devre Tatil Sözleşmesi düzenlendiğini, davalının sözleşme gereği tesislerden yararlandığı halde Tüketici Sorunları İl hakem heyetine müracaat ederek sözleşmenin iptali yönünden karar aldığını, Tüketici İl Hakem Heyeti Kararının haksız olduğunu ileri sürerek T.C. ... Sanayi ve Ticaret İl Müdürlüğü Tüketici Sorunları İl Hakem Heyetinin 11.8.2004 tarih ve 2004/8 sayılı kararının iptaline ve devre tatil sözleşmesinin yürürlükte olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, Mahkemenin görevsizliğine, dava dilekçesinin görev yönünden reddine,karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın ... Tüketici Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir....
K A R A R Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında 22.10.2003 tarihinde Mevlana Kaplıca Devre Tatil Sözleşmesi düzenlendiğini, davalının sözleşme gereği tesislerden yararlandığı halde Tüketici Sorunları İl hakem heyetine müracaat ederek sözleşmenin iptali yönünden karar aldığını, Tüketici İl Hakem Heyeti Kararının haksız olduğunu ileri sürerek T.C. ... Sanayi ve Ticaret İl Müdürlüğü Tüketici Sorunları İl Hakem Heyetinin 11.8.2004 tarih ve 2004/8 sayılı kararının iptaline ve devre tatil sözleşmesinin yürürlükte olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, Mahkemenin görevsizliğine, dava dilekçesinin görev yönünden reddine,karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın ... Tüketici Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir....
Davacı, ailesi ile tatile çıktığı dönemde kuşadasında bir otelde şov amaçlı gösterimden sonra ,davalı şirket elemanlarınca aldatıcı vaad ve taahhütler ile psikolojik baskı uygulayarak 15.8.2006 tarihli devre tatil sözleşmesini imzaladığını, ancak tatil hakkını hiç kullanmadığını, tesisin kullanıma hazır halde kendisine 2011/1607-14371 tesliminin yapılmadığını belirterek, sözleşmenin feshi ile, ... olduğu bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmış, davalı ise devre tatil sözleşmesinin kapıdan satış şeklinde yapılmadığını, davacının tesisleri bizzat görerek sözleşmeyi imzaladığını savunmuştur. Davacı ile davalı arasında imzalanan devre tatil sözleşmesinde devre tatile konu tesisin 145-146 parsel üzerinde bitmiş, 154 parsel üzerinde yapımı bitmiş tesis olduğu açıklanmıştır....
GEREKÇE : Dava, devre mülk satış sözleşmesinden kaynaklı sözleşmenin iptali ve ödenen tutarın iadesi talebine ilişkindir. Taraflar arasında devre mülk sözleşmesi yapıldığına, bedele ve ödeme miktarına dair uyuşmazlık bulunmamaktadır. Taraflar arasında mevcut devre mülk satış sözleşmesinin, tapulu taşınmazın haricen satışına ilişkindir ve MK'nın 706, TBK'nun 237, Tapu Kanunu'nun 26. ve Noterlik Kanunu'nun 60. maddeleri gereğince resmi şekilde yapılmadığından geçersiz olduğunda kuşku yok ise de 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 57 vd. maddelerinde düzenlenen ve taşınmazın müşterek payına bağlı bir hak olan devre mülk hakkına ilişkin dava konusu sözleşme, sözleşmeye konu devre mülkün tapusu resmi senet ile davacı adına devredilmiş olmakla geçerli hale gelmiştir. Ayrıca, devre mülk sözleşmesi, tecrübe ve muayene koşuluna bağlı bir sözleşmedir. Fiili teslim ve kullanıma kadar sözleşme askıda olup, cayma hakkı da teslimden itibaren başlar....