uygulanmasında, devre mülk, dönem mülk, paylı mülkiyet, hisseli gayrimenkul satışı ve benzeri isimler altında yapılan ve tapu tesciline konu edilen satışlara ilişkin sözleşmeler, bir yıldan uzun süre için kurulması ve tüketiciye bu süre zarfında birden fazla dönem için bir veya daha fazla sayıda gecelik konaklama imkânı tanıması halinde devre tatil sözleşmesi olarak kabul edilir" dendiğini, taraflar arasında yapılan Devremülk Satış Vaadi Sözleşmesinin müvekkili bakımından bir yıldan uzun süre için kurulmuş ve bu süre zarfında birden fazla dönem için bir veya daha fazla sayıda gecelik konaklama imkânı tanınmış olması dolayısıyla, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ve 14.01.2015 tarih ve 29236 sayılı Devre Tatil Ve Uzun Süreli Tatil Hizmeti Sözleşmeleri Yönetmeliği gereğince devre tatil sözleşmesi olarak kabul edilmesi gerektiğini, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 50/2 maddesinde “Devre tatil sözleşmeleri ile sağlanan hakkın şahsi veya ayni bir hak olması...
KARAR Davacı, davalı ile 11/04/2015 tarihinde devre mülk satış sözleşmesi imzaladığını, 2.200 TL ödeme yaptığını, devre mülkün tesliminin yapılmadığını belirterek 11.04.2015 tarihli devremülk sözleşmesinin iptalini, ödediği 2.200 TL'nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte iadesini ve sözleşme nedeniyle borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir. Davalı davanın reddini dilemiştir....
Mahkemece, 2005 ve 2006 yılı için dava kısmen kabul edilmiş ancak 2007 yılı ve sonrasında davalı tarafça tüm devre tatilcilerin tesise çağrıldığı, çoğunluğunun gelip devre tatil haklarını kullandıkları, talep edilen 20 euronun otelin herşey dahil sistemine geçmiş olması nedeni ile talep edildiği ve davacı tarafa gönderilen yazıda bunun ödenmesinin zorunlu olmadığının belirtildiği, davacının 2007 ve sonrası için tatil hakkını kullanmaması nedeni ile maddi tazminat isteğinde bulunamayacağı açıklanmıştır. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda; dava konusu olan bölümün 5 yıldızlı tatil köyü olarak herşey dahil sistemi ile işletildiği, odalarda yapılan düzenlemelerle yiyecek içecek üretimi için alanın kaldırıldığı açıklanmıştır....
BİLDİRİLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı ve davalı arasındaki sözleşme devre mülk sözleşmesi olmadığını, devre tatil sözleşmesi olduğunu, ilk derece mahkemesinin kararında davanın kısmen kabul edildiğini, bu kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, kararın kaldırılmasını talep etmiştir. GEREKÇE: Dava, taraflar arasında akdedilen devre tatil sözleşmesinin feshi ile sözleşme nedeniyle ödenen bedelin denkleştirici adalet kuralı gereğince iadesi talebine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen ilk derece mahkemesi kararı hakkında 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık olup olmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır....
KARAR Davacılar, davalı ile imzaladıkları 19.8.1988 tarihli devre tatil sözleşmesi gereğince, Manavgat İlçesi, ..... mevkiinde bulunan .... ve .... parsel sayılı taşınmazlar üzerindeki ..... Tatil Sitesinde davacı ...'...
KARAR Davacı, davalı ile imzaladıkları 4.1.1990 tarihli devre tatil sözleşmesi gereğince, Manavgat İlçesi, .... mevkiinde bulunan ... ve .... parsel sayılı taşınmazlar üzerindeki .... Tatil Sitesinde davacı.....'...
kapsayan devreye ilişkin olarak toplam 8.375,00 TL bedelle Devre Tatil Sözleşmesi imzalandığı, sözleşme konusu devre tatil bedelinin 1.250,000 TL'sinin peşin, bakiyesinin ise; sözleşme ekinde ödeme planına göre; 30 taksitte ödenmesinin kararlaştırıldığı, sözleşmelerin 17. maddesinde öngörülen 99 yıllık devre tatil süresinin sona ermediği ve davalı Şirket tarafından davacıya gönderilen ve dava dilekçesinde bahse konu 29/09/2015 tarihli davalı şirket yazısı ile davacı tüketiciden dava konusu tesisin bulunduğu tatil köyünden faydalanmaya devam edebilmeleri için devre kullanımlarına ilişkin olarak belirlenecek devre servis bedeli (DSB) ile Bolu 2....
Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, Tapulu Devre Tatil Satış Sözleşmesinin iptali ile davalıya ödenen 2.400 TL'nin davalıdan tahsili ve henüz ödenmeyen 3.600 TL yönünden de davacının borçlu olmadığının tespiti talebine ilişkindir. Tüketici Mahkemesince, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin mülkiyete dair düzenlemeler içermesi ve devre mülk sözleşmesi olması nedeniyle Tüketici Mahkemesinin görev alanına girmediği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....
Tüketici Mahkemesi TARİHİ : 28/01/2014 NUMARASI : 2013/1130-2014/82 Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, dava dışı T... A.Ş ile devre tatil sözleşmesi yaptığını, davalının 2001 yılından beri işletmeyi çalıştırdığını, 2004 yılında tesise alınmadığını öne sürerek, tesisten 2025 yılına kadar yararlanma hakkı bulunduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir. Davacı açtığı iki dava ile, 2004 yılında tatil hakkını kullanamaması nedeniyle 7.500 TL maddi, 2.500 YTL manevi, 2005 yılında tatil hakkını kullanamaması nedeniyle de 1.000 TL maddi, 2.500 TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmesini istemiş, bu dosyalar da asıl dava dosyası ile birleştirilmiştir. Davalı davanın reddini savunmuştur....
HUKUK DAİRESİ Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen itirazın iptali davasının reddine dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, davalı ile aralarında 16-23 Temmuz tarihleri arası dönemde kullanılmak üzere 13/06/2013 tarihli 12.000-TL bedelli devre tatil sözleşmesi ile 1-15 Temmuz tarihleri arası dönemde kullanılmak üzere 13/06/2013 tarihli 30.000-TL bedelli devre mülk sözleşmesi yapıldığını, her iki sözleşme bedelinin de sözleşmenin akdedildiği tarihte peşin olarak davalıya ödendiğini, aradan iki yıl geçmesine rağmen davalının tatil kullandırmadığı gibi herhangi bir devre mülk tapusunu...