GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı ile eşi Kuşadasında tatil sırasında davalı şirket çalışanlarının çekilişle bedava tatil hakkı kazanma vaadini içeren daveti üzerine gittikleri konforlu ve ikarımlı bir ortamda yapılan tanıtım toplantısı neticesinde davalı ile devre tatil sözleşmesi imzalandığını, sözleşmenin imzası tüketicinin korunması hakkındaki kanun hükümlerinde düzenlenen kapıdan satış şeklinde gerçekliştiğini, sözleşmede devre tatil kullanım hakkı bedeli peşin 4.050,00 Euro olarak belirlendiğini, 39 senet alındığını, sözleşme bedelinin taksitle ödenmesi kararlaştırılmış iken davacı vazgeçme istediğini davalıya ilettiğini, davacı ihtar ile sözleşmeyi feshetttiğini sözleşmeye dayanak davalıya ödemiş olduğu 6.759,45 TL nin ihtarın tebliğinden itibaren reeskont faizi ile birlikte ödenmesini talep ettiğini, iş bu davada davalı ile davacı arasında kapıdan satış şeklinde imzalanmış olan 11/06/2005 tarihli devre tatil sözleşmesinde feshinin tespiti...
bir devre tatil kullanım sözleşmesi oluğu düşünüldüğünde, bu sözleşmenin sonsuz süreli olması hayatın olağan akışına da açıkça aykırı olduğunu, zira devre tatil ilişkisi sürekli borç doğuran bir ilişki olup, devre tatil sözleşmesi de niteliği itibariyle sürekli borç doğuran bir sözleşme olduğunu, 99 yıl süreli bir sözleşme olmasından ve bu 99 yıl boyunca müvekkil şirketin her bir devre sahibine, sözleşmeyle edindikleri yıllık devre tatil süresince tatil yerini kullanmaya, ondan yararlanmaya elverişli bir biçimde tutma yükümlülüğünden doğduğunu, Yargıtay' ın yerleşik içtihatlarına göre de, "iktisadi hürriyeti kabul edilmez derecede sınırlayan bir akdin de ahlaka ve adaba aykırılığı kuşkusuzdur." hiç bir sözleşme sonsuz süreli olarak akdedilemeyeceğini, bu durum anayasanın eşitlik ilkesine ve Türk Borçlar Kanununda belirtilmiş olan sözleşme ilkelerine, silahların eşitliği ilkesine, hakkaniyete uygunluk ilkesine açıkça aykırı olduğunu, bu durumda, devre tatil sözleşmesi, sözleşme süresinin...
Kooperatif veya ticaret şirketi ortaklığı ya da dernek veya vakıf üyeliği suretiyle devre tatil hakkı tanınamaz....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı-karşı davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı, davalı ile aralarında 10.5.1995 tarihli devre tatil sözleşmesi yapıldığının davalının naturland tesisleri içindeki devre tatil ünitelerinden ,naturhaus ... dönemi 17.devre 33 ve 34. hafta nın kullanım hakkına sahip olduğunu,davalının devre tatil sisteminde aidat ödeme yükümlülüğünün Kullanım Yönetmeliği ile belirlendiğini, davalının 2005 yılına ait devre tatil ile ilgili işletme aidatını ödemediğini ileri sürerek başlatılan icra takibine davalının itirazının iptali ile icra inkar tazminatı istemiştir....
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLERİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, devre tatil satış sözleşmesinin iptali ve sözleşmeden kaynaklı ödenen bedelin iadesine ilişkin alacak istemidir. İlk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. 6502 sayılı yasanın 50.maddesi uyarınca devre tatil ve uzun süreli tatil hizmeti sözleşmeleri bir yıldan uzun süre için kurulan ve tüketiciye bu süre zarfında birden fazla dönem için bir veya daha fazla sayıda gecelik konaklama imkânı veren sözleşmelerdir. 50.maddesinin 6.fıkrası uyarınca tüketici, on dört gün içinde herhangi bir gerekçe göstermeksizin ve cezai şart ödemeksizin sözleşmeden cayma hakkına sahiptir. İlk derece mahkemesince tespit edildiği üzere taraflar arasında 24/08/2010 tarihinde devre tatil sözleşmesi imzalanmıştır....
Devre tatil ve uzun süreli tatil sözleşmeleri ilk defa 7.11.2013 tarihli 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’unda ve bu kanuna dayalı olarak çıkartılan ve 14.01.2015 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren Devre Tatil ve Uzun Süreli Tatil Hizmeti Sözleşmeleri Yönetmeliği’nde düzenlenmiştir. 6502 sayılı TKHK ile Devre Tatil ve Uzun Süreli Tatil Hizmeti Sözleşmeleri Yönetmeliği’nde genel olarak devre tatil sözleşmesi düzenlenmiş, ayni hakka dayalı sözleşmeler devre mülk, dönem mülk, paylı mülkiyet veya hisseli gayrimenkul sözleşmesi olarak, şahsi hakka dayalı sözleşmeler ise, devre tatil sözleşmesi olarak nitelendirilmiştir....
KARAR Davacı, tanıtım ve tatil vaadi ile götürüldüğü tesiste manevi baskı altında davalı ile 6.8.2009 tarihinde 99 yıllık devre tatil sözleşmesi imzaladığını, tatil hakkını hiç kullanmadığı gibi tatil yapacağı ünitenin sözleşmede farklı tatil sertifikasında farklı gösterildiğini bildirerek sözleşmenin iptali ile 5.350 Euronun dava tarihindeki karşılığının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı davanın reddini dilemiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı ... AŞ. ile yapılan 17.8.1997 tarihli devre tatil sözleşmesi ile devre tatil satın aldığını, sözleşme ile kararlaştırılan bedel ödendiği halde davalının RCI değişim hakkını kullanamadığını, zaten davalının standardı sağlayamadığı için sistem dışı bırakıldığını, buna rağmen kendisinden aidat talep edildiğini bildirerek sözleşmenin feshi ile sözleşme bedelinin iadesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ... AŞ davaya cevap vermemiş,diğer davalı ......
Nitekim TBMM Devre Mülk ve Devre Tatil Sektörlerinde Yaşanan Mağduriyet İddialarının Araştırılması ve Alınması Gereken Önlemlerin Belirlenmesi Alt Komisyonunun 08.01.2019 tarihli tutanaklarına göre de (www.tbmm.gov.tr /develop/owa/ komisyon_tutanakları), komisyonda görüş bildiren yetkililer devre tatil sözleşmesinin şahsi hak olarak nitelendirilebilecek olanlarının devre tatil sistemleri, diğerlerinin de ayni hak tanıyan, kişiye mülkiyet hakkı tanıyan ve onun üzerinde sınırsız tasarruf imkânı veren devre mülk sistemleri olarak iki ana gruba ayrıldığını, devre mülk sistemlerinin de kendi içerisinde devre mülk, ya da müşterek mülkiyet payına bağlı olarak paylı sistem, dönem mülk veya hisseli gayrimenkul olarak tanımlandığını açıklamışlardır. 6502 sayılı Kanun’un 50 nci maddesinin birinci fıkrasında devre tatil sözleşmesinin tanımı yapıldıktan sonra ikinci fıkrada devre tatil sözleşmesi ile sağlanan hakkın şahsi veya ayni hak olmasının bu maddenin uygulanmasını engellemeyeceği düzenlenmiştir...
Hizmeti Sözleşmeleri Yönetmeliği’nde düzenlenmiştir. 6502 sayılı Kanun’un 50.maddesinin birinci fıkrasında devre tatil sözleşmesinin tanımı yapıldıktan sonra ikinci fıkrada devre tatil sözleşmesi ile sağlanan hakkın şahsi veya ayni hak olmasının bu maddenin uygulanmasını engellemeyeceği düzenlenmiştir....