Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Şti. aleyhine açtığı davanın kabulü ile; 115.350,00-TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ... ... İnşaat Sanayi Ltd. Şti.'den alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş; hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, taraflar arasında imzalanan devre mülk sözleşmesinin iptali ve ödenen bedelin iadesine ilişkindir. Dava konusu yapılan devre mülk sözleşmesinin 2. maddesinde “Şirket, ... İli, ... İlçesi, ... Beldesi sınırları içerisinde K25A06A4A pafta 820 parselde ... Termal Tesislerinde bulunan 1 evin 10 günlük kullanım bedelini sabit tutmayı; 3227 SK. İle değişik 634 sayılı Kat Mülkiyeti Yasası ile düzenlenen devre mülke ilişkin kanun hükümleri uyarınca alıcıya tapuyu vermeyi kabul ve taahhüt eder. Ancak, oturma izni harcı, kat mülkiyetine çevirme ve devre mülk hakkı kurma işlemleri için gerekli harç ve masraflar; tapu işlemlerinin gerektirdiği tüm masraflar alıcıya aittir....

    Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, devre mülk satış sözleşmesinin iptali istemine ilişkindir. Tüketici Mahkemesince, devre mülk sözleşmesinin 4077 sayılı Kanun kapsamında olmadığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, uyuşmazlığın 4077 Sayılı Yasa Kapsamında kaldığını belirterek görevsizlik yönünde karar vermiştir....

      DELİLLER: Devre tatil sözleşmesi ve tüm dosya kapsamı. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: Dava, Devre tatil sözleşmesinin iptali ve ödenen meblağın iadesi isteminden ibarettir. Davacı tarafça davalı şirket arasında imzalanan 03.04.2019 tarih ve 502037 nolu "Devre Mülk Satış Vaadi Sözleşmesi" imzalanmış olup; sözleşme bedeli 23.750,00.-TL olarak gösterilmiştir. Davalı tarafından dava ön inceleme aşamasından önce kabul edilmiş olup, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş karar davacı tarafından yalnızca vekalet ücreti bakımından istinaf edilmiştir. Dava dilekçesinde dava değeri 23.750,00.-TL olarak gösterilmiş olmakla; feshi istenen sözleşme bedeli de belirtilen bu meblağdır. Buna göre yargılama giderlerine de bu meblağ üzerinden hükmedilmesi gerekmektedir....

      Şu ana kadar sorunum çözülmedi." demekle; 6502 sayılı tüketiciyi koruma yasası devre mülk yönetmelik hükümlerine aykırı olarak cayma hakkını kullanmamın engellenmek istendiği ve aldatılarak yapılan edimleri yerine getirilmeyen) üzerime devre mülk kat mülkiyet tapu tahsisi yapılmayan satışlardan caydığından söz konusu beş satışın ve verilen tapunun iptal edilerek imzalamış olduğu değerli evraklarının, firmadan istenecek resmi belgelerin tensip zaptıyla istenmesini ödemiş olduğu 39.730.00 TL'nin bugünekadar işleyen avans faizi ile birlikte tarafıma iade edilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle :"Davacı taraf ile imzalanan sözleşme devre mülk sözleşmesi değildir. Davaya konu sözleşme bir devre mülk sözleşmesi olmayıp, devre mülk sözleşmesinin unsurlarını da taşımamaktadır....

      Somut olayda, davanın açılmasına davalı sebebiyet vermediğinden, yargılama gideri ve vekalet ücreti hususunda davalıya herhangi bir sorumluluk yükletilmemiş ise de bu kararın hatalı olduğu ve davacı tarafça, taraflar arasında imzalanan 1 devre mülk satış vaadi sözleşmesinin iptali ile ödenen 5.0000,00 TL nin iadesi talep edilmiş ve mahkemece bedel iadesine ilişkin talebin kabulüne karar verilmiş olmakla, davacı yararına hesaplanacak nisbi vekalet ücretinin yarısına hükmedilmesi gerekirken, davacı yararına vekalet ücretine ve yargılama giderine hükmedilmesi ve aynı şekilde sözleşmenen iptali yönünde talebe ve kabul beyanına göre hüküm kurulmaması ile kamu düzeni gereği karar ve ilam harcının üçte birine hükmedilmemesi yerinde görülmemiştir....

      K A R A R Davacı, 20.01.2011 tarihinde adi yazılı şekilde yapılan gayrimenkul satış sözleşmesi ile 4 adet devre mülk satın aldığını, davalı şirkete 4 adet devre mülk için toplam 31.800,00-TL ödediğini, 2 adet devre mülkün gecikmeli olarak 10/07/2014 tarihinde teslim edildiğini, diğer ikisinin teslim edilmediğini, sözleşmeye göre devre mülklerin 30/12/2012 tarihine kadar bitirileceğinin kararlaştırıldığını, aksi halde gecikilen her ay için 200,00 TL cezai şart ödeneceğinin belirtildiğini, söz konusu iki adet devre mülkün geç tesliminden kaynaklanan bedelin tarafına ödenmediğini, bu sebeple mahrum kalınan kira alacağı karşılığı olarak şimdilik 100,00-TL’nin ve 7.600,00-TL cezai şartın davalıdan tahsilini ve ayrıca teslim edilmeyen 2 adet devre mülk sözleşmesinin iptali ile ödenen 15.900,00-TL’nin iadesi ile sözleşmelerden kaynaklı 13.200,00-TL cezai şartın tarafına ödenmesini talep etmiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir....

        Hukuk Dairesinin merci tayini kararı ile belirlendiği üzere, taraflar arasında düzenlenen devre mülk sözleşmesinin iptali, borçlu olunmadığının tespiti ve ödenen bedelin iadesi istemli davada, dava dilekçesi ve dosya kapsamından taşınmazın aynına ilişkin olmayan davada, tapu ile ilgili hüküm kurulmaması da yerindedir. Açıklanan nedenlerle mahkemenin davanın reddi kararı yerinde olduğundan, ilk derece mahkemesi kararında davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, davacı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK'nın 353/1- b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir....

        Nitekim TBMM Devre Mülk ve Devre Tatil Sektörlerinde Yaşanan Mağduriyet İddialarının Araştırılması ve Alınması Gereken Önlemlerin Belirlenmesi Alt Komisyonunun 08/01/2019 tarihli tutanaklarına göre de (www.tbmm.gov.tr /develop/owa/ komisyon_tutanakları), komisyonda görüş bildiren yetkililer devre tatil sözleşmesinin şahsi hak olarak nitelendirilebilecek olanlarının devre tatil sistemleri, diğerlerinin de ayni hak tanıyan, kişiye mülkiyet hakkı tanıyan ve onun üzerinde sınırsız tasarruf imkânı veren devre mülk sistemleri olarak iki ana gruba ayrıldığını, devre mülk sistemlerinin de kendi içerisinde devre mülk, ya da müşterek mülkiyet payına bağlı olarak paylı sistem, dönem mülk veya hisseli gayrimenkul olarak tanımlandığını açıklamışlardır. 6502 sayılı Kanun’un 50.maddesinin birinci fıkrasında devre tatil sözleşmesinin tanımı yapıldıktan sonra ikinci fıkrada devre tatil sözleşmesi ile sağlanan hakkın şahsi veya ayni hak olmasının bu maddenin uygulanmasını engellemeyeceği düzenlenmiştir....

        Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, devre mülk satış sözleşmesinin iptali ile sözleşme gereğince verilen para ve senetlerin iadesi istemine ilişkindir. Tüketici Mahkemesince, devre mülk sözleşmesinin haricen yapıldığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, uyuşmazlığın 4077 Sayılı Yasa Kapsamında kaldığını belirterek görevsizlik yönünde karar vermiştir....

          Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, devre mülk satış sözleşmesinin iptali ile sözleşme gereğince verilen paranın iadesi istemine ilişkindir. Asliye Ticaret Mahkemesince, uyuşmazlığın 4077 Sayılı Yasa Kapsamında kaldığı gerekçesiyle görevsizlik yönünde karar verilmiştir. Tüketici Mahkemesi ise, devre mülk sözleşmesinin haricen yapıldığı gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir....

            UYAP Entegrasyonu