Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, devre mülk satış sözleşmesinin iptali istemine ilişkindir. Tüketici Mahkemesince, devre mülk sözleşmesinin resmi şekilde yapılmaması nedeniyle 4077 sayılı Kanun kapsamında olmadığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, uyuşmazlığın 4077 Sayılı Yasa Kapsamında kaldığını belirterek görevsizlik yönünde karar vermiştir....
GEREKÇE : Dava, devre mülk satış sözleşmesinden kaynaklı sözleşmenin iptali ve ödenen tutarın iadesi talebine ilişkindir. Taraflar arasında devre mülk sözleşmesi yapıldığına, bedele ve ödeme miktarına dair uyuşmazlık bulunmamaktadır. Taraflar arasında mevcut devre mülk satış sözleşmesinin, tapulu taşınmazın haricen satışına ilişkindir ve MK'nın 706, TBK'nun 237, Tapu Kanunu'nun 26. ve Noterlik Kanunu'nun 60. maddeleri gereğince resmi şekilde yapılmadığından geçersiz olduğunda kuşku yok ise de 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 57 vd. maddelerinde düzenlenen ve taşınmazın müşterek payına bağlı bir hak olan devre mülk hakkına ilişkin dava konusu sözleşme, sözleşmeye konu devre mülkün tapusu resmi senet ile davacı adına devredilmiş olmakla geçerli hale gelmiştir. Ayrıca, devre mülk sözleşmesi, tecrübe ve muayene koşuluna bağlı bir sözleşmedir. Fiili teslim ve kullanıma kadar sözleşme askıda olup, cayma hakkı da teslimden itibaren başlar....
Asıl dosya davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel Mahkemenin sözleşmede yer almayan bir hususu karar gerekçesi haline getirmesi usul ve yasaya aykırı olup kararın kaldırılması gerektiğini, sözleşmenin yerel mahkeme tarafından hatalı nitelendirildiğini, davaya konu sözleşme bir devre mülk sözleşmesi olmayıp devre mülk sözleşmesinin unsurlarını da taşımadığını, zira devre mülk kat mülkiyeti kanununda düzenlenmiş olup bu durumda yerel mahkeme davaya Tüketici Mahkemesi sıfatıyla bakılamayacağını, buna karşılık, işbu sözleşmenin unsurlarını taşır surette 6502 Sayılı Kanun'da 50. Maddede sahibine ayni hak sağlayan devre tatil sözleşmesi düzenlendiğini, dava konusu sözleşmenin 6502 Sayılı Kanun'da 50....
DEĞERLENDİRME-GEREKÇE: Dava, devre mülk sözleşmesinin iptali ile bedel iadesi ve senetlerin iptali istemine ilişkindir. İstinaf incelemesi; Hukuk Muhakemeleri Kanunu 355....
Tatil köyünden davacı ile davalılar arasında yapılan devremülk sözleşmesinden kaynaklı sözleşmenin feshi,tap iptali tescil ve bedel iadesi talebine ilişkindir. Yargıtay 5.Hukuk Dairesi Başkanlığının 2022/13986 Esas,2022/17421 Karar sayılı kararına göre;" Devre Mülk Hakkı Kat Mülkiyeti Kanununda düzenlenen taşınmazın müşterek mülkiyet payına bağlı bir haktır....
GEREKÇE : Dava, devre mülk satış sözleşmesinden kaynaklı sözleşmenin iptali ve ödenen tutarın iadesi talebine ilişkindir. Taraflar arasında devre mülk sözleşmesi yapıldığına, bedele ve ödeme miktarına dair uyuşmazlık bulunmamaktadır. Taraflar arasında mevcut devre mülk satış sözleşmesinin, tapulu taşınmazın haricen satışına ilişkindir ve MK'nın 706, TBK'nun 237, Tapu Kanunu'nun 26. ve Noterlik Kanunu'nun 60. maddeleri gereğince resmi şekilde yapılmadığından geçersiz olduğunda kuşku yok ise de 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 57 vd. maddelerinde düzenlenen ve taşınmazın müşterek payına bağlı bir hak olan devre mülk hakkına ilişkin dava konusu sözleşme, sözleşmeye konu devre mülkün tapusu resmi senet ile davacı adına devredilmiş olmakla geçerli hale gelmiştir. Ayrıca, devre mülk sözleşmesi, tecrübe ve muayene koşuluna bağlı bir sözleşmedir. Fiili teslim ve kullanıma kadar sözleşme askıda olup, cayma hakkı da teslimden itibaren başlar....
KARAR Davacı, davalı ile 25/01/2014 tarihinde devre mülk satış sözleşmesi imzaladığını, 4.600,00 TL ödediğini, devre mülkün tesliminin yapılmadığını belirterek 25.01.2014 tarihli 15.000,00 TL bedelli devremülk sözleşmesinin iptalini, sözleşme sebebi ödediği 4.600,00 TL'nin ödediği tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte iadesini ve sözleşmeye bağlı olarak düzenlenen 40 adet senedin iptalini talep etmiştir. Davalı davanın reddini dilemiştir....
KARAR Davacı, davalı ile 24.03.2012 tarihinde " Devre Mülk Pay Vaadi " sözleşmesi imzaladığını ve toplam 3.260 TL ödeme yaptığını, bilahare cayma hakkı kapsamında davalıya noter ihtarı gönderdiğini, ancak davalıların adreslerinden taşınmış olmaları nedeniyle tebliğ işleminin yapılamadığını, sözleşme konusu taşınmazı hiç kullanmadığını ileri sürerek; sözleşmenin iptali ile ödediği 3.260 TL nin tahsiline ve davalı tarafa verilen senetlerin iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalı ... Otel İşletmeleri Turizm İnş.Tic.Aş. vekili davanın husumetten reddini dilemiş, diğer davalı davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, davanın kabulü ile davacının davalı şirketlere ödediği 3.260 TL nin tahsiline, devre mülk sözleşmesinden kaynaklı olarak verilmiş bonoların iptaline ve davacıya iadesine karar verilmiş; hüküm, davalı ......
Taraflar arasında mevcut devre mülk satış sözleşmesinin, tapulu taşınmazın haricen satışına ilişkindir ve MK'nın 706, TBK'nun 237, Tapu Kanunu'nun 26. ve Noterlik Kanunu'nun 60. maddeleri gereğince resmi şekilde yapılmadığından geçersiz olduğunda kuşku yok ise de 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 57 vd. maddelerinde düzenlenen ve taşınmazın müşterek payına bağlı bir hak olan devre mülk hakkına ilişkin dava konusu sözleşme, sözleşmeye konu devre mülkün tapusu resmi senet ile davacı adına devredilmiş olmakla geçerli hale gelmiştir. Ayrıca, devre mülk sözleşmesi, tecrübe ve muayene koşuluna bağlı bir sözleşmedir. Fiili teslim ve kullanıma kadar sözleşme askıda olup, cayma hakkı da teslimden itibaren başlar. Tecrübe ve muayene koşulu gerçekleşmediği sürece tüketici her zaman sözleşmeyi feshedebilir. Ayrıca, devre mülk sözleşmesi, tecrübe ve muayene koşuluna bağlı bir sözleşmedir....
Mahkemece, davanın kabulü ile devre mülk satış vaadi sözleşmesinin ve toplam 60 (atmış ) adet senetlerin iptaline, 100,00-TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmeisne karar verilmiş; hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, devre mülk pay satış vaadi sözleşmesinin iptali ile ödediği bedelin iadesi ve sözleşme nedeni ile verilen bonoların iptali için eldeki davayı açmıştır. Davalı ön incelemeden önce cevap dilekçesi ile davayı kabul ettiklerini beyan etmiştir....