WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asıl dosya davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel Mahkemenin sözleşmede yer almayan bir hususu karar gerekçesi haline getirmesi usul ve yasaya aykırı olup kararın kaldırılması gerektiğini, sözleşmenin yerel mahkeme tarafından hatalı nitelendirildiğini, davaya konu sözleşme bir devre mülk sözleşmesi olmayıp devre mülk sözleşmesinin unsurlarını da taşımadığını, zira devre mülk kat mülkiyeti kanununda düzenlenmiş olup bu durumda yerel mahkeme davaya Tüketici Mahkemesi sıfatıyla bakılamayacağını, buna karşılık, işbu sözleşmenin unsurlarını taşır surette 6502 Sayılı Kanun'da 50. Maddede sahibine ayni hak sağlayan devre tatil sözleşmesi düzenlendiğini, dava konusu sözleşmenin 6502 Sayılı Kanun'da 50....

Asliye Hukuk Mahkemesi ve Konya Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, davalının devre mülk satış sözleşmesinden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmediği iddiasıyla bir miktar alacağın davalıdan tahsili istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesi, uyuşmazlığın 4077 Sayılı Yasa Kapsamında kaldığı gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. Tüketici Mahkemesi ise, davacının devre mülkleri yatırım amaçlı edindiği, bu nedenle uyuşmazlığın 4077 sayılı Kanun kapsamında olmadığı gerekçesiyle görevsizlik yönünde karar vermiştir....

    Uygulamada özellikle taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu devre mülk sözleşmelerinde ortaya çıkan uyuşmazlıklar konusunda yeterli açıklıkta bulunmamaktadır. KMK’nın 65. maddesinde devre mülk hakkına uygulanacak hükümlerin sırasına ilişkin getirilen düzenlemede tüketicinin korunması hakkındaki kanunlara bir atıfta bulunulmaması bu yasaların uygulanmasını engellemeyeceğinden uyuşmazlıkların yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda 634 sayılı Kanun’dan sonra yürürlüğe giren 4077 sayılı Kanun ve bu kanunu yürürlükten kaldıran 6502 sayılı TKHK ile bu kanunlara göre çıkartılan yönetmelik hükümleri ve devre mülk hakkının ayni hak devrini içermesi nedeniyle bu husustaki diğer yasal mevzuat doğrultusunda çözümlenmesi gerekmekte olup, uygulamada bu doğrultuda verilen kararlarla şekillenmiştir. Öncelikle uyuşmazlığa konu sözleşmenin şekli ve niteliği hususunun değerlendirilmesi gerekir....

    Belediyesinin de ‘devre mülklerin proje, yapım, işletme, bakım ve çevre düzenini üstlendiğinin’ belirtildiği, Belediyenin güvencesi altında devre mülk satışları yapmak üzere Belediye Başkanlığı adına temsilci sıfatıyla Şirket ortağı ve yetkilisi ... ...’e Belediyece yetki verildiği, Şirket muhasebecisi ve denetmeni olarak bizzat Belediye görevlisinin yetkilendirildiği ve devre mülk inşası amacına yönelik olarak Belediyenin tapu payının davalı Şirkete temlik edildiği; dolayısıyla davalı ...’nın bu işlem ve davranışlarıyla alıcılar üzerinde satıma konu devre mülklerin teslimi konusunda bir intiba oluşturup, satıcı Şirkete beslenen güveni pekiştirdiği, diğer bir ifadeyle devre mülkler için güvence verdiği ve satın alma kararının verilmesinde etkili olduğu, toplanan delillerden açıkça anlaşılmaktadır....

      Davalılardan Belediye, devre mülk satımına ilişkin sözleşmenin tarafı olmadığını, aradan 15 sene geçtikten sonra Yargıtay'nun 2010/13-516 esas 2011/6 karar sayılı ilamıyla sorumlu tutulduklarını, bunu fırsat bilen diğer davalı ...’nin sayısı bilinmeyen eski tarihli yeni sözleşmeler akdettiğini, gelişen teknoloji ışığında ‘mürekkep yaş’ yöntemiyle bu tür sözleşmelerdeki imzanın atılış tarihinin tam olarak belirlenebildiğini, şirketten devre mülkü satın alan üye sayısının bilinmediğini, üyelerin iddia edilen tarihte mi yoksa .. kararından sonra mı üye yapıldığının belirlenmesi gerektiğini, bu sahte ödeme belgeleri ile belediyenin zarara uğratıldığını, ödemelerin gerçekleşmediğini, şirketin ticari defterlerini ibraz etmediğini, bugüne kadar sayısı 300'ü geçen ve sadece bir kişinin 238 adet devre mülkü bu şirketten satın aldığının iddia edildiğini, devre mülk inşaatlarının yapı ruhsatlarının iptal edildiğinin hem yerel hem de genel basında defalarca yer aldığını, inşaata çivi çakmanın imkansız...

        Dairemizin "...." olarak bilinen emsal kararlarında bu tür yapılan temlikler geçerli kabul edilerek menfi zarar kapsamında devre mülkün rayiç değerine hükmedilen dosyalar onanmıştır. Bu nedenle geçerli sözleşmenin ifa edilmemesi nedeniyle davacı, satış bedelini ödediğini ispat etmek koşuluyla taşınmazın ifasının imkânsız hale geldiği tarihteki A grubu için saptanan 7500 TL rayiç değerini isteyebilir. Öte yandan 4077 sayılı kanunun 3/c maddesinde "mal" kavramı içine “tatil amaçlı taşınmaz mallar” da girmiş olmakla devre mülk hakkı da tıpkı devre tatil hakkı gibi tüketici işlemlerinin konusu haline gelmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi(Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) Taraflar arasında düzenlenen devre mülk sözleşmesinin iptali ve ödenen bedelin iadesi istemine ilişkin olarak açılan davada İstanbul Anadolu 7. Tüketici ve Yalova 4....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi(Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) Taraflar arasında düzenlenen devre mülk sözleşmesinin iptali, ödenen bedelin iadesi ve tapunun iptali istemine ilişkin olarak açılan davada ... 3. Tüketici Mahkemesi ve ... 4....

              Asliye Hukuk Mahkemesince, "...davacının talebinin gayrimenkul (devre mülk) satış sözleşmesinin davacı tarafından tek taraflı olarak fesih edilmesi üzerine davacının ödediği bedelin iade edilmesi istemine ilişkin olup, davacının projeden üç ayrı devre mülk satın aldığı, 3 adet bağımsız bölümün oturmak veya tatil amaçlı olarak alındığının kabulünün mümkün olmadığı, kira kazancı elde edilme gayesiyle ticari amaçla satın alma işleminin gerçekleştiği, taraflar arasındaki uyuşmazlığın ticari satımdan kaynaklandığı, bu nedenle İstanbul Bam 37. Hukuk Dairesinin 2018/1079 Esas ve 2018/1298 Karar sayılı ilamı dikkate alınarak davalara Ticaret Mahkemesinin davaya bakmakla görevli olduğu..." gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi ise, "... Yargıtay 13....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında düzenlenen devre mülk sözleşmesinin iptali ile ödenen bedelin iadesi istemine ilişkin olarak açılan davada Eskişehir Tüketici ve Yalova 3....

                  UYAP Entegrasyonu