Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : "Davanın kısmen kabulü ile, Taraflar arasında yapılan 11/05/2013 tarih ADN0432 nolu Devre Mülk Satış Vaadi Sözleşmesinin feshine, Adana 9. İcra Müdürlüğünün 2018/11362 sayılı takip dosyasına yapılan itirazın 8.000,00.-TL asıl alacak yönünden iptaline, takibin bu miktarlar üzerinden devamına, Asıl alacak olan 8.000,00.-TL üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Asıl alacak olan 8.000,00.-TL'ye takip tarihinden itibaren yıllık % 9 oranında yasal faiz uygulanmasına," şeklinde karar verildiği görülmüştür....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ Uyuşmazlık; devre mülk satış vaadi sözleşmesinin feshi, ödenen bedelin iadesi ve imzalanan senetten dolayı borçlu olmadığının tespiti talebine ilişkindir. Davanın niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 13.Hukuk Dairesinindir. 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren 6644 sayılı Yasanın 2.maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60.maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine, 04.05.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Y A R G I T A Y K A R A R I Dava, yabancı dil eğitimi için imzalanan sözleşmenin feshi nedeniyle ödenen bedelin iadesi istemine ilişkin olup, tarafların sıfatı dikkate alındığında işbölümü çizelgesinde 4077 sayılı ve 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunlarda düzenlenen abonelik, eser, taşıma, sigorta, bankacılık sözleşmeleri dışındaki sözleşmelerden (devre mülk, devre tatil, paket tur, kapıdan satış gibi) kaynaklanan davalar sonucu verilen hüküm ve kararların 13. Hukuk Dairesinin işleri kapsamında değerlendirildiği anlaşılmaktadır. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 13. Hukuk Dairesinindir. Ancak 11.04.2015 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 2797 Sayılı Yargıtay Kanunu'nun 6644 sayılı Kanun ile değiştirilen 60. maddesinin üçüncü fıkrası gereğince dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na gönderilmesine, 14.01.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Somut olayda davacı dava dilekçesinde söz konusu devre mülkün tüm hisselerini satın aldığını beyan etmiş, ayrıca davacının aldığı devre mülkü davalıya kiraya verildiğine ilişkin kira sözleşmesi de dosya içerisinde mevcut olduğundan, devre mülkün yatırım amacıyla satın alındığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca davanın 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun kapsamına girmediğinin kabulü gerekir. Öyle olunca, davanın tüketici mahkemesinde görülmesi doğru olmayıp, tarafların sıfatına ve aradaki ilişkiye göre genel mahkemede görülmelidir. Görev kamu düzeninden olup yargılamanın her safhasında ileri sürülebileceği gibi mahkemece resen de gözetilmesi gerekir. Mahkemece, genel mahkeme sıfatıyla davanın görülmesi gerekirken, Tüketici Mahkemesi sıfatıyla yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. 2-Bozma nedenine göre davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir....

        Yaz dönemine karşılık toplamda 30.000,00 TL bedel ödemeyi borçlandığını, sözleşmenin tanzim edildiği tarihinden bu yana taksitler halinde müvekkilce bedelin ödendiğini, davalının, sözleşmede taahhüt ettiği gibi daireyi teslim etmediğini, davalı şirketin, müvekkiline tapu teslim etmediğini, sözleşmede öngörülen bedellerin ödenmesine rağmen müvekkilin halen tapu alamadığını, ayrıca davalı sözleşmenin içeriğinde yer alan "tesis içerisinde yer alan sosyal donatılar" başlıklı taahhütlerini eksik yerine getirdiğini, davalı şirketin, devre mülk satım sözleşmesi yaptığını, Kat Mülkiyeti Kanununa göre devre mülk kullanımı 15 günden aşağı olamayacağını, davalı şirketin tüm projelerinde devre mülk tapusu kuramadığını, tüm projelerde kat mülkiyetine göre oluşturulan bağımsız bölümlerin 26 ayrı kişiye hisselendirildiğini, bu durumda bir kişinin kullanımı 13 gün olacağını, 26 hisseye ayrılmış bir bağımsız bölümde devre mülk kurulmasının hukuken mümkün olmadığını, ayrıca sözleşmenin noterde yapılması...

        GEREKÇE : Dava, devre mülk satış sözleşmesinden kaynaklı sözleşmenin iptali ve ödenen tutarın iadesi talebine ilişkindir. Taraflar arasında devre mülk sözleşmesi yapıldığına, bedele ve ödeme miktarına dair uyuşmazlık bulunmamaktadır. Taraflar arasında mevcut devre mülk satış sözleşmesinin, tapulu taşınmazın haricen satışına ilişkindir ve MK'nın 706, TBK'nun 237, Tapu Kanunu'nun 26. ve Noterlik Kanunu'nun 60. maddeleri gereğince resmi şekilde yapılmadığından geçersiz olduğunda kuşku yok ise de 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 57 vd. maddelerinde düzenlenen ve taşınmazın müşterek payına bağlı bir hak olan devre mülk hakkına ilişkin dava konusu sözleşme, sözleşmeye konu devre mülkün tapusu resmi senet ile davacı adına devredilmiş olmakla geçerli hale gelmiştir. Ayrıca, devre mülk sözleşmesi, tecrübe ve muayene koşuluna bağlı bir sözleşmedir. Fiili teslim ve kullanıma kadar sözleşme askıda olup, cayma hakkı da teslimden itibaren başlar....

        GEREKÇE : Dava, devre mülk satış sözleşmesinden kaynaklı sözleşmenin iptali ve ödenen tutarın iadesi talebine ilişkindir. Taraflar arasında devre mülk sözleşmesi yapıldığına, bedele ve ödeme miktarına dair uyuşmazlık bulunmamaktadır. Taraflar arasında mevcut devre mülk satış sözleşmesinin, tapulu taşınmazın haricen satışına ilişkindir ve MK'nın 706, TBK'nun 237, Tapu Kanunu'nun 26. ve Noterlik Kanunu'nun 60. maddeleri gereğince resmi şekilde yapılmadığından geçersiz olduğunda kuşku yok ise de 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 57 vd. maddelerinde düzenlenen ve taşınmazın müşterek payına bağlı bir hak olan devre mülk hakkına ilişkin dava konusu sözleşme, sözleşmeye konu devre mülkün tapusu resmi senet ile davacı adına devredilmiş olmakla geçerli hale gelmiştir. Ayrıca, devre mülk sözleşmesi, tecrübe ve muayene koşuluna bağlı bir sözleşmedir. Fiili teslim ve kullanıma kadar sözleşme askıda olup, cayma hakkı da teslimden itibaren başlar....

        Dünya turizm sektöründe “Timeshare” olarak adlandırılan ve son yıllarda önemli bir yükseliş göstererek turizm sektörünün ulusal ve uluslararası seviyede dinamik bir alanını oluşturan “devreli tatil sistemleri” ülkemizde daha çok, sıkı koşullara (şekil, taşınmazın niteliği vb.) bağlı, sahibine aynî hak sağlayan “devre mülk sözleşmeleri” ve devre mülk sözleşmelerine göre daha kolay hayata geçirilen ve fakat yalnızca şahsî hak doğuran “devre tatil sözleşmeleri” şeklinde uygulanmaktadır....

          İlk derece mahkemesince verilen 2021/17 E- 2021/248 K sayılı kararla; "1- Davanın KABULÜNE; SO01- 1010 numaralı Yalova Thermal Palace Hisseli Gayrimenkul Satış Sözleşmesi başlıklı devre mülk sözleşmesinin geçersiz olduğunun TESPİTİNE, 2- Sözleşme nedeniyle ödenen 10.000,00 TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine" yönelik karar tesis edilmiştir. Karar süresinde davalı vekilince istinaf edilmiştir....

          -K. sayılı kararıyla “Dava konusu uyuşmazlığın Yalova İli, Termal İlçesi, Akköy Köyü'nde bulunan devre mülk niteliğinde taşınmaz üzerindeki ayni hakka ilişkin olduğu, davacının öncelikli talebinin sözleşmenin iptali ve alacak olmasına göre, sözleşmenin iptali ve alacak kararı ile taraflar sözleşmeye göre birbirlerinden aldıklarını karşılıklı olarak geri verme durumunda olduklarından, devre mülk satış sözleşmesinin iptali ile davacı adına tapuda kayıtlı bulunan devre mülkün tapu kaydının da iptali ve önceki malik adına yeniden tapuya kayıt ve tescili gerektiği, bu nedenlerle kesin yetki kuralı gereğince davanın taşınmazın bulunduğu Termal İlçesinin bağlı olduğu Yalova Asliye Hukuk (Tüketici) Mahkemesi'nde görülmesinin zorunlu olduğu” gerekçesiyle davalıların istinaf taleplerinin kabulüne, Eskişehir Tüketici Mahkemesi'nin 11/07/2019 tarih ve 2018/277 - 2019/711 E.-K. sayılı kararının kaldırılmasına karar verilmiştir....

            UYAP Entegrasyonu