Sulh Hukuk ve ...Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, satın alınan devre mülkün tapuya tesciline, olmadığı takdirde devre mülk bedelinin davalıdan tahsiline ve devre mülkün kullanılamaması nedeniyle uğranılan zararın tazminine ilişkindir. Sulh Hukuk Mahkemesince, uyuşmazlığın 4077 Sayılı Kanun kapsamına girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. ... Tüketici Mahkemesi de, davaya konu devre mülk satış sözleşmesinin resmi şekilde yapılmaması ve adi sözleşme ile satın alınan devre mülk sözleşmesi ile ilgili anlaşmazlıkların çözüm yerinin genel mahkemeler olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı, davalı ile 23.06.2015 tarihli 20.000,00 TL bedelli devre mülk satış sözleşmesi imzaladığını, 1.800,00 TL ödeme yaptığını, kalan kısım için senetler imzaladığını, tapuda devir işleminin gerçekleşmediğini belirterek 23.06.2015 tarihli 20.000,00 TL. bedelli devremülk sözleşmesinin iptalini, 1.800,00 TL'nin avans faizi ile iadesini ve sözleşme nedeniyle imzalanan senetlerden dolayı borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir....
Mahkemece, davanın kabulü ile, 08/03/2015 tarih İD 501304 sözleşme no'lu devre mülk satış vaadi sözleşmesinin iptali ile, Sözleşme nedeniyle verilen senetler nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalıların sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, 08.03.2015 tarihli devre mülk satış sözleşmesinin iptali ve sözleşme nedeniyle imzalanan senetlerden dolayı borçlu olmadığının tespiti istemiyle eldeki davayı açmıştır....
KARAR Davacı, davalı ile aralarında devremülk satış sözleşmesi düzenlendiğini, bedelinin bir kısmını peşin ödediğini, bir kısmı içinde senet imzaladığını, sözleşme hükümlerince sözleşmeden caydığını ve noter ihtarnamesi ile bu durumu davalıya bildirdiğini belirterek sözleşmenin feshi, ödediği bedelin tahsili ile senetlerin iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, tüketici mahkemesi görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 23. maddesinin 1. fıkrasında “Bu kanunun uygulanmasıyla ilgili olarak çıkacak her türlü ihtilaflara tüketici mahkemelerinde bakılacağı” belirtilmiştir. Temyize konu ... bu dava, taraflar arasında düzenlenen devre mülk satış sözleşmesinin iptali ile ödenen paranın tahsili isteğine ilişkin olup, devre mülk hakkı kat mülkiyeti kanununda düzenlenen taşınmazın müşterek mülkiyet payına bağlı bir haktır....
KARAR Davacı, davalı şirket ile 10 gün kullanımlık hisseli gayrimenkul satış sözleşmesi yaparak devre mülk satın aldığını, ancak davalının edimini yerine getirmediğini ileri sürerek, ödediği 7000 TL'nin güncellenmiş bedelinin tahsilini istemiştir. Davalı, davaya cevap vermemiştir Mahkemece, taşınmaz üzerindeki ayni hakka ilişkin veya ayni hak sahipliğinde değişikliğe yol açacak davalarda taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinin kesin yetkili olduğu gerekçesiyle davanın yetki yönünden reddine, yetkili mahkemenin Beypazarı Mahkemesi olduğuna karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı ile davalı şirket arasında devre mülk sözleşmesinin imzalandığı, sözleşmenin konusunu teşkil eden daireye ilişkin dönem irtifak tapusunun davacıya devredildiği husunda taraflar arasında ihtilaf olmayıp bu husus mahkemeninde kabulündedir....
GEREKÇE : Dava, devre mülk satış sözleşmesinden kaynaklı sözleşmenin iptali ve ödenen tutarın iadesi talebine ilişkindir. Taraflar arasında mevcut devre mülk satış sözleşmesinin, tapulu taşınmazın haricen satışına ilişkin olup ve MK'nın 706, TBK'nun 237, Tapu Kanunu'nun 26. ve Noterlik Kanunu'nun 60. maddeleri gereğince resmi şekilde yapılmadığından geçersiz olduğunda kuşku yok ise de 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 57 vd. maddelerinde düzenlenen ve taşınmazın müşterek payına bağlı bir hak olan devre mülk hakkına ilişkin dava konusu sözleşme, sözleşmeye konu devre mülkün tapusu resmi senet ile davacı adına devredilmiş olmakla geçerli hale gelmiştir. Ayrıca, devre mülk sözleşmesi, tecrübe ve muayene koşuluna bağlı bir sözleşmedir. Fiili teslim ve kullanıma kadar sözleşme askıda olup, cayma hakkı da teslimden itibaren başlar. Tecrübe ve muayene koşulu gerçekleşmediği sürece tüketici her zaman sözleşmeyi feshedebilir....
Şu ana kadar sorunum çözülmedi." demekle; 6502 sayılı tüketiciyi koruma yasası devre mülk yönetmelik hükümlerine aykırı olarak cayma hakkını kullanmamın engellenmek istendiği ve aldatılarak yapılan edimleri yerine getirilmeyen) üzerime devre mülk kat mülkiyet tapu tahsisi yapılmayan satışlardan caydığından söz konusu beş satışın ve verilen tapunun iptal edilerek imzalamış olduğu değerli evraklarının, firmadan istenecek resmi belgelerin tensip zaptıyla istenmesini ödemiş olduğu 39.730.00 TL'nin bugünekadar işleyen avans faizi ile birlikte tarafıma iade edilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle :"Davacı taraf ile imzalanan sözleşme devre mülk sözleşmesi değildir. Davaya konu sözleşme bir devre mülk sözleşmesi olmayıp, devre mülk sözleşmesinin unsurlarını da taşımamaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı, davalı ile 12.02.2012 tarihli 8.000,00-TL bedelli devre mülk satış sözleşmesi imzaladığını, 8.000,00-TL sözleşme bedeli, 418,00-TL tapu masrafı ve 72,85-TL noter masrafı olmak üzere toplamda 8.490,85-TL ödeme yaptığını, tapuda devir işleminin gerçekleşmediğini belirterek 12.02.2012 tarihli 8.000,00-TL. bedelli devremülk sözleşmesinin iptalini, ödediği bedeller toplamı olan 8.490,85-TL’nin yasal faizi ile iadesini ve uğradığı manevi zararın karşılığı olarak 5.000,00-TL manevi tazminatın sözleşme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir....
A.Ş. arasında düzenlenen 09/09/2015 tarih ve İD 202984 sözleşme nolu Devre Mülk Satış Vaadi Sözleşmesi başlıklı sözleşmenin tüm hüküm ve sonuçları ile geçersizliğine, Söz konusu sözleşme sebebi ile davacı tüketicinin davalıya vermiş olduğu 34.816,00-TL bedelli 37 adet senedin geçersizliği ile davacının bu senetler dolayısıyla davalı tarafa borçlu olmadığının tespitine, 250,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, 09.09.2015 tarihli devre mülk satış sözleşmesinin iptali, ödediği bedelin iadesini ve sözleşme nedeniyle imzalanan senetlerden dolayı borçlu olmadığının tespiti istemiyle eldeki davayı açmıştır....
Taraflar arasında imzalanan Hisseli Gayrimenkul Satış sözleşmesi başlıklı satış sözleşmesindeki ifade edilen hükümle tapuda pay devrini içeren bir devre mülk sözleşmesi olduğu, bu sözleşmenin devre tatil sözleşmesi olarak nitelendirilemeyeceği( Y.13. HD. 21.6.2018 T, 2016/8215- 2018/6992 sy.k) anlaşılmaktadır. Tapuda kayıtlı taşınmazların satışının TMK'nın 706, TBK'nın 237, Tapu Kanunu'nun 26 ve Noterlik Kanunu'nun 60. maddeleri gereğince resmi şekilde yapılması zorunludur. Taşınmazlara ilişkin olarak haricen düzenlenen satış sözleşmeleri hukuken geçersiz olup taraflar geçersiz sözleşmeye dayalı olarak verdiklerinin iadesini her zaman isteyebilirler. Devre mülk hakkı 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 57 vd. maddelerinde düzenlenen, taşınmazın müşterek payına ve aynına bağlı bir hak olduğundan, bu hakkın satışının da resmi şekilde yapılması zorunludur....