WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; davaya konu devre mülk hissesinin davacı adına tapuda tescili yapılmış olmakla birlikte, tesliminin yapılmamış olduğu, harici devre mülk satış sözleşmesi tapuda pay devriyle geçerli hale gelmiş olsa da, sözleşmeye konu davacıya satışı yapılan devre mülkün fiilen teslim edilerek kullanıldığı veya davacının teslimden imtina ettiğinin ispat edilemediği, tecrübe ve muayene koşulunun gerçekleşmediği anlaşılmış olduğundan, davacının cayma hakkını kullanarak sözleşmenin feshini, sözleşmeden dolayı borçlu olmadığının tespitini, senetlerin iptalini ve yaptığı ödemenin iadesini talep hakkının bulunduğu gerekçesiyle," 1- Davanın KABULÜ ile, taraflar arasında imzalanan 19/12/2016 tarihli, 12496 nolu Devremülk Devir Sözleşmesinin süresinde cayma hakkı kullanıldığından FESHİNE, sözleşme ile birlikte imzalanılan senetlerin iptaline, sözleşme nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, 2- Davacı tarafından ödemesi yapılan 8.000,00 TL'nin dava tarihinden...

TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 25/05/2021 NUMARASI : 2020/218 ESAS - 2021/453 KARAR DAVA KONUSU : Devre Mülk Sözleşmesinin Feshi - Alacak KARAR : Davacı dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında devremülk satış sözleşmesi imzalandığını, sözleşme uyarınca müvekkilinin 14.500,00 TL borçlandırıldığını, sözleşme uyarınca müvekkilinin davalıya dava tarihine kadar toplam 5.100,00 TL ödeme yaptığını, sözleşmenin geçerli şekilde yapılmadığını ve taahhüt edilen hiç bir şeyin davalı tarafça yerine getirilmediğini, ileri sürerek devremülk satış ve kullanma sözleşmesinin geçersizliği ile iptaline, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.100,00 TL'nin avans faiziyle beraber müvekkiline iadesine, imzalanan senetlerin iptali ve iadesi ile müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine, müvekkili adına oluşturulan tapu hissesinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

Dosya kapsamından, taraflar arasında adi yazılı şekilde devre mülk satış sözleşmesinin düzenlendiği anlaşılmaktadır. 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunda değişiklik yapan 4822 sayılı Kanunun 3/c maddesinde “Konut ve tatil amaçlı taşınmaz malların” da tüketicinin korunması hakkındaki kanun kapsamına alındığı anlaşılmakta olup, aynı Kanunun 23. maddesine göre de bu Kanunun uygulanması ile ilgili olarak çıkacak her türlü uyuşmazlıkların tüketici mahkemesinde görüleceği hüküm altına alınmıştır. Somut olayda; davanın, taraflar arasında düzenlenen devre mülk satış sözleşmesinin feshi ile ödenen bedelin iadesi istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Devre mülk hakkı, kat mülkiyeti kanununda düzenlenen taşınmazın müşterek mülkiyet payına bağlı bir haktır....

    Dosya kapsamından, taraflar arasında adi yazılı şekilde devre mülk satış sözleşmesinin düzenlendiği anlaşılmaktadır. 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunda değişiklik yapan 4822 sayılı Kanunun 3/c maddesinde “konut ve tatil amaçlı taşınmaz malların” da tüketicinin korunması hakkındaki yasa kapsamına alındığı anlaşılmakta olup, aynı Kanunun 23. maddesine göre de bu Kanunun uygulanması ile ilgili olarak çıkacak her türlü uyuşmazlıkların Tüketici Mahkemesinde görüleceği hüküm altına alınmıştır. Somut olayda; davanın, taraflar arasında düzenlenen devre mülk satış sözleşmesinin feshi, ödenen bedelin iadesi ve davalıya borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Devre mülk hakkı, kat mülkiyeti kanununda düzenlenen taşınmazın müşterek mülkiyet payına bağlı bir haktır....

      GEREKÇE : Dava, devre mülk satış sözleşmesinden kaynaklı sözleşmenin iptali ve ödenen tutarın iadesi talebine ilişkindir. Taraflar arasında devre mülk sözleşmesi yapıldığına, bedele ve ödeme miktarına dair uyuşmazlık bulunmamaktadır. Taraflar arasında mevcut devre mülk satış sözleşmesinin, tapulu taşınmazın haricen satışına ilişkindir ve MK'nın 706, TBK'nun 237, Tapu Kanunu'nun 26. ve Noterlik Kanunu'nun 60. maddeleri gereğince resmi şekilde yapılmadığından geçersiz olduğunda kuşku yok ise de 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 57 vd. maddelerinde düzenlenen ve taşınmazın müşterek payına bağlı bir hak olan devre mülk hakkına ilişkin dava konusu sözleşme, sözleşmeye konu devre mülkün tapusu resmi senet ile davacı adına devredilmiş olmakla geçerli hale gelmiştir. Ayrıca, devre mülk sözleşmesi, tecrübe ve muayene koşuluna bağlı bir sözleşmedir. Fiili teslim ve kullanıma kadar sözleşme askıda olup, cayma hakkı da teslimden itibaren başlar....

      Davacı vekili ıslah dilekçesini ve taleplerini açıkladığı dilekçesi ile; müvekkilinin davalı şirket ile yapmış olduğu anlaşmanın içeriği itibariyle devre mülk satış vaadi sözleşmesi olduğunu, ilk dava açıldığı sırada devre mülk ile alakalı hukuki imkansızlık bulunduğu düşünülerek sözleşmenin feshi ile ödenenin iadesinin talep edildiğini, ancak daha sonra yargılama sırasında gelen tapu kayıtlarından davalı şirket adına kayıt ve tescilli olduğunun görüldüğünü, bunun üzerine davanın ıslah edildiğini ve sözleşmenin aynen ifasını talep anlamında tapu iptali ve tescili istendiğini, tapu iptali sözcüğünden kastın taşınmazın tapu kaydında devre mülk hakkı tesis edilmek üzere iptali anlamında olduğunu, müvekkilinin sözleşmeden doğan haklarını kullanabilmesi için önce devre mülk işleminin tapuda tamamlanması gerekeceğinden ve bu işlem tamamlandığında bütün kayıtların davalı adına tescilli olacağı muhakkak olduğundan dolayı tapu iptali ve tescil sözcüğünün zikredildiğini, taşınmazın tapu kaydında...

      Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; taraflar arasında imzalanmış olan devre mülk satış vaadi sözleşmesine konu devre mülk hissesinin davacı adına tapuda tescili yapılmış olmakla birlikte, devremülkün tesliminin yapılmamış olduğu, harici devre mülk satış sözleşmesi tapuda pay devriyle geçerli hale gelmiş olsa da, sözleşmeye konu davacıya satışı yapılan devre mülkün fiilen teslim edilerek kullanıldığı veya davacının teslimden imtina ettiğinin ispat edilemediği, tecrübe ve muayene koşulunun gerçekleşmediği anlaşılmış olduğundan, davacının cayma hakkını kullanarak sözleşmenin feshini ve yaptığı ödemeyi talep hakkının bulunduğu, davalı tarafça konaklama suretiyle tecrübe ve muayene şartının gerçekleştiği öne sürülsede, davacının sözleşmede belirtilen dönemde konaklama yapmadığı gibi kendi devremülkünde de kalmadığı ve konaklamanın sözleşmeye uygun olmadığı gerekçesiyle, " 1- Davanın KABULÜ ile, taraflar arasında düzenlenen bila tarih ve 10481 sayılı Devremülk Devir Sözleşmesinin İPTALİNE...

      Davalılardan ..., sözleşme tarihi itibariyle zamanaşımı yönünden dava süresinin dolduğunu, 1997 tarihinde yapı ruhsatının iptal edildiğini, bu tarihten sonra devre mülk inşaatlarına çivi çakmanın imkansız hale geldiğini, inşaatlara mühür vurulduğunu, edimin ifasının imkansızlığının bu tarih olduğunu, devre mülkle ilgili ihalenin feshedildiğini, 1998/179 Esas sayılı dosyası ile belediyenin %20 ortağı olduğu şirketin feshi için dava açıldığını, edimin ifa edilemeyeceğinin hem yerel hem de genel basında defalarca yer aldığını, ayıplı ifa kapsamında değerlendirilerek zamanaşımının 5 yıl olduğunun kabulünde zorunluluk olduğunu, aradan 15 sene geçtikten sonra davalı şirket tarafından sahte sözleşmeler hazırladığını, şirketin dava dosyasına herhangi bir belge, bilgi ibraz etmediğini, bugüne kadar sayısı 300'ü geçen ve sadece bir kişinin 238 adet devre mülk aldığının iddia edildiğini, zamanaşımı olmadığı takdirde davanın belediye başkanlığı açısından husumetten reddi gerektiğini, YHGK'nun 2010/...

        Davalılardan Belediye, davaya konu devre mülk sözleşmesinin imza yıllarının 1996-1997 olup davanın 2014 yılında açıldığını, yapının ruhsatının 05.10.1997 de iptal edildiğini, 30.01.1997 tarihinde ihalenin feshedildiğini, belediyenin % 20 ortağı olduğu şirketin feshi için dava açıldığını, ayıplı mallarda zamanaşımı süresinin 5 yıl olduğunu belirterek davanın zamanaşımından olmadığı takdirde esastan reddini savunmuştur. Mahkemece davanın kabulü ile 125.000 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, karar verilmiş olup hüküm davalı belediye tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, devre mülk satım sözleşmesine dayanmaktadır. Sözleşmeye dayanan davalarda zamanaşımı süresi BK 125. ..maddesi gereğince 10 yıldır. Bu sürenin işlemeye başlayacağı tarih sözleşmenin ifasının imkansız hale geldiği, daha açık bir anlatımla taşınmazın Belediye adına tesciline ilişkin mahkeme kararının kesinleştiği tarihtir....

          Davalılardan Belediye, davaya konu devre mülk sözleşmesinin imza yıllarının 1996-1997 olup davanın 2014 yılında açıldığını, yapının ruhsatının 05.10.1997 de iptal edildiğini, 30.01.1997 tarihinde ihalenin feshedildiğini, belediyenin % 20 ortağı olduğu şirketin feshi için dava açıldığını, ayıplı mallarda zamanaşımı süresinin 5 yıl olduğunu belirterek davanın zamanaşımından olmadığı takdirde esastan reddini savunmuştur. Mahkemece davanın kabulü ile bir adet devremülk için 7500 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, karar verilmiş olup hüküm davalı belediye tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, devre mülk satım sözleşmesine dayanmaktadır. Sözleşmeye dayanan davalarda zamanaşımı süresi BK.(..) maddesi gereğince 10 yıldır....

            UYAP Entegrasyonu