Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Devre tatil ve uzun süreli tatil sözleşmeleri ilk defa 7.11.2013 tarihli 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’unda ve bu kanuna dayalı olarak çıkartılan 14.01.2015 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren Devre Tatil Ve Uzun Süreli Tatil Hizmeti Sözleşmeleri Yönetmeliği’nde düzenlenmiştir. 6502 sayılı TKHK ile Devre Tatil ve Uzun Süreli Tatil Hizmeti Sözleşmeleri Yönetmeliği’nde genel olarak devre tatil sözleşmesi düzenlenmiş, ayni hakka dayalı sözleşmeler devre mülk, dönem mülk, paylı mülkiyet veya hisseli gayrimenkul sözleşmesi olarak, şahsi hakka dayalı sözleşmeler ise, devre tatil sözleşmesi olarak nitelendirilmiştir....

    Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı şirket arasında 04/09/2014 tarihli 0394 numaralı sözleşme uyarınca, Yalova ili, Armutlu İlçesi, Tavşantepe Mevkii adresindeki Göral Termal tesislerinden devre mülk satın aldığını, sözleşme ekinde taksitlerin ödenmesiyle iade edilmek üzere davalı şirket lehine bono düzenlendiğini, sözleşme gereği 04/09/2014 tarihinde ilk taksitin ödemesinin yapıldığı, 28/01/2017 tarihine kadar 14.720 TL ödendiğini, sözleşme gereğince devre mülklerin 2016 yılı haziran başında teslim edileceği, ancak davanın açıldığı tarihe kadar devre mülk inşaatına dahi başlanılmadığını, devre mülk kullanım hakkının tesliminin yapılmadığını, bunun üzerine 13/02/2017 tarihinde fesih ihbarnamesi gönderilerek ödenen meblağın kendisine iade edilmesini talep ettiğini, davalı şirketin ödeme yapmadığı gibi devre mülk inşaatına başlamadığını, sözleşme devre mülk kullanım hakkı devri 2016 yılı Haziran ayı olarak belirlendiği, beyanla davalıya ödenmiş olan 14.720 TL'nin...

    tapuda satış devir işlemlerinin yapılması ve kullanıma açılmasının söz konusu olacağının düzenlendiğini, iş bu Devre Mülk Satış Vaadi Sözleşmesi'nin tapuda yahut noter önünde resmi şekilde yapılması gerekirken, resmi şekilde yapılmayıp adi yazılı şekilde düzenlendiğini, müvekkilinin imzaladığı sözleşmeye dayanarak satış bedelini ödediğini, sözleşmede belirtilen söz konusu taşınmazın inşaatının bittiğini ve kullanıma hazır hale geldiğini, ancak buna rağmen tapuda bir devir işleminin yapılmamış olmasının devre mülk hakkını resmi olarak almasına engel oluşturduğunu, ayrıca müvekkilinin henüz sahip olamadığı devre mülkün aidatlarını ödemeye devam ettiğini, söz konusu bu durumun telafisi için hukuki süreçlere başvurmaları gerektiğini, taraflar arasında yapılan sözleşmenin Devre Mülk adı altında yapıldığını, tüketicinin devre mülk sahibi olmak adına bu iradeyle hareket ettiğini, oysa yapılan Devre Mülk Satış Vaadi Sözleşmesi incelendiğinde iş bu sözleşmenin Devre Mülk Sözleşmesinden ziyade...

    Yasanın 60. madde hükmüne göre de ana taşınmaz mal ile bağımsız bölümlerin ve müstakil yapıların tapu kütüklerinin beyanlar hanesine bağımsız bölüm veya yapı üzerine devre mülk hakkı kurulduğu işaret edilir ve düzenlenecek tapu senedinde de bu husus belirtilir. Ancak bir irtifak hakkı özelliği göstermesinden dolayı devre mülk hakkının kurulması için Türk Medeni Kanununun 780. maddesince tapu kütüğüne tescil şarttır. Anılan Yasanın 781. maddesi gereğince de irtifak hakkının kurulması için yapılan sözleşmenin geçerli olması resmi şekilde düzenlenmesine bağlıdır. Somut olayda, davacının dayandığı 20.06.1992 günlü devre mülk sözleşmesi adi yazılıdır. Geçersiz olan bu sözleşmeye dayanılarak devre mülk hakkının tapu siciline tescili istenemeyeceğinden, davacının tescil talebinin reddinde usul ve yasaya aykırılık yoktur....

      KARAR Davacı, davalı ile 07.10.2012 tarihinde devre mülk satış vaadi sözleşmesi imzaladıklarını, hisse devri yapılmadığını ve bağımsız bölümü henüz kullanmadığını, sözleşmeden dönerek verdiği senetlerin iade edilmediğini ileri sürerek, sözleşmenin feshi ile senetlerin iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, mahkemenin yetkisizliğine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Somut uyuşmazlıkta ,davacı devremülk hissesi satın almak için davalıya verdiği senetlerin iptali ile sözleşmenin iptalini talep etmiştir. Buna göre, taraflar arasında 4077 sayılı kanunda düzenlenen devre mülk satış sözleşmesi bulunmaktadır....

        KARAR Davacı, davalı ile ekim 2012 tarihinde devre mülk satış vaadi sözleşmesi imzaladıklarını, hisse devri yapılmadığını ve bağımsız bölümü henüz kullanmadığını, sözleşmenin feshi ile verdiği senetlerin iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalılar, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, mahkemenin görevsizliğine, görevli Asliye Hukuk Mahkemesi'ne gönderilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı ... AŞ tarafından temyiz edilmiştir. 1-Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Somut uyuşmazlıkta ,davacı devremülk hissesi satın almak için davalıya verdiği bedelin iadesi ile sözleşmenin iptalini talep etmiştir. Buna göre, taraflar arasında 4077 sayılı kanunda düzenlenen devre mülk satış sözleşmesi bulunmaktadır....

          KARAR Davacı, davalı ile 26.9.2010 tarihinde devre mülk satış vaadi sözleşmesi imzaladıklarını, hisse devri yapılmadığını ve bağımsız bölümü henüz kullanmadığını, davalı şirketin senetleri ciro ederek aleyhine icra takibi yapıldığını ileri sürerek, sözleşmenin feshi ile senetlerin iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, mahkemenin yetkisizliğine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Somut uyuşmazlıkta ,davacı devremülk hissesi satın almak için davalıya verdiği senetlerin iptali ile sözleşmenin iptalini talep etmiştir. Buna göre , taraflar arasında 4077 sayılı kanunda düzenlenen devre mülk satış sözleşmesi bulunmaktadır....

            uygulanmasında, devre mülk, dönem mülk, paylı mülkiyet, hisseli gayrimenkul satışı ve benzeri isimler altında yapılan ve tapu tesciline konu edilen satışlara ilişkin sözleşmeler, bir yıldan uzun süre için kurulması ve tüketiciye bu süre zarfında birden fazla dönem için bir veya daha fazla sayıda gecelik konaklama imkânı tanıması halinde devre tatil sözleşmesi olarak kabul edilir" dendiğini, taraflar arasında yapılan Devremülk Satış Vaadi Sözleşmesinin müvekkili bakımından bir yıldan uzun süre için kurulmuş ve bu süre zarfında birden fazla dönem için bir veya daha fazla sayıda gecelik konaklama imkânı tanınmış olması dolayısıyla, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ve 14.01.2015 tarih ve 29236 sayılı Devre Tatil Ve Uzun Süreli Tatil Hizmeti Sözleşmeleri Yönetmeliği gereğince devre tatil sözleşmesi olarak kabul edilmesi gerektiğini, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 50/2 maddesinde “Devre tatil sözleşmeleri ile sağlanan hakkın şahsi veya ayni bir hak olması...

            GEREKÇE : Dava, devre mülk satış sözleşmesinden kaynaklı sözleşmenin iptali ve ödenen tutarın iadesi talebine ilişkindir. Taraflar arasında devre mülk sözleşmesi yapıldığına, bedele ve ödeme miktarına dair uyuşmazlık bulunmamaktadır. Taraflar arasında mevcut devre mülk satış sözleşmesinin, tapulu taşınmazın haricen satışına ilişkindir ve MK'nın 706, TBK'nun 237, Tapu Kanunu'nun 26. ve Noterlik Kanunu'nun 60. maddeleri gereğince resmi şekilde yapılmadığından geçersiz olduğunda kuşku yok ise de 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 57 vd. maddelerinde düzenlenen ve taşınmazın müşterek payına bağlı bir hak olan devre mülk hakkına ilişkin dava konusu sözleşme, sözleşmeye konu devre mülkün tapusu resmi senet ile davacı adına devredilmiş olmakla geçerli hale gelmiştir. Ayrıca, devre mülk sözleşmesi, tecrübe ve muayene koşuluna bağlı bir sözleşmedir. Fiili teslim ve kullanıma kadar sözleşme askıda olup, cayma hakkı da teslimden itibaren başlar....

            olduğu, sözleşmenin feshi neticesinde tarafların karşılıklı olarak aldıklarını vermesi gerektiği bu itibarla tapu iptal ve tescilin gerektiği, söz konusu devre mülk satış sözleşmesinin feshi koşullarının oluştuğunun anlaşılması halinde, davacı üzerinde yer alan tapunun sözleşmenin feshinin doğal sonucu olarak davalıya iadesi gerekeceğinden tapusu iade edilecek taşınmazın da ......

              UYAP Entegrasyonu